✩58

4K 341 49
                                    

Teoman da benimle karşılaşmayı beklemiyor olacak ki yüz ifadesi şaşkındı.

"Merhaba." demesine hazırlıksız yakalandım. Konuşacağını zannetmemiştim.

"Merhaba."

"Nasılsın?"

"İyiyim." dedim aynı zamanda başımı sallarken. "Sen nasılsın?"

"Bıraktığın gibiyim."

Hah.

"Bırakan ben değilim. Sen 'bıraktığın' gibisin."

"Çekip giden ben miyim?" derken gözleri kısılmıştı.

"Hiç mi fikrin değişmedi cidden?" dedim yavaş yavaş sinirlenirken. "Eğer sen daha farklı düşünebilseydin aramıza giren şey sadece yollar olurdu."

"Sana göre suçlu benim yani?"

"Görüyorum ki hiç pişmanlık duymuyorsun. Pek ihtimal de vermemiştim zaten." dedikten sonra Teoman'a son bir bakış atıp yanından ayrıldım.

Az da olsa, beni seçim yapmaya zorladığı için pişman olmasını beklemiştim. Çünkü ben yeterince pişmandım zaten. Onu seçemediğim için yeterince üzgündüm.

———

Bilgisayarım ve birkaç dosyayla birlikte balkona çıktığımda karşı balkonda gördüğüm ikiliye gülümsedim.

"Oo afiyet olsun. Partiden sonra direkt masa kurmaya mı geldiniz?" dedim gülerek.

"Koşa koşa geldik hem de." dedi Kaya gülerek.

Masadan anladığım kadarıyla yanlarında bir kişi daha vardı. Masada duran yarım dolu bardağın sahibi sanırım aklımdan geçen kişiydi.

"Neyse, ben içeride çalışayım o zaman."

"Yok ya, rahatına bak sen." dedi Özgür.

"Ben şurada kulaklığımı takar çalışırım, siz hiç kasmayın." dedim ve masaya oturup bilgisayarımı açtım.

Kulaklıklarımı takıp şarkı açtıktan sonra işime odaklandım.

Dakikalar sonra, bilgisayarıma eğilmekten ağrıyan sırtımı fark edip doğrulurken elimle saçlarımı havalandırdım. O sırada gözüm karşı tarafa kaydığında Teoman'la göz göze gelmeyi hiç beklemiyordum.

Bakışlarımı kaçırıp önüme döndüm.

Bir daha asla karşı tarafa bakmamalıydım.

Kulağımda çalan şarkı değişirken dışarıdaki sesleri duydum. Özgür biriyle yüksek seste konuşuyordu.

"Sağ ol Perihan Teyze." dediğinde sözümü tutamayıp karşı tarafa baktım. Özgür yukarıya bakıyordu.

Kulaklığımı çıkarıp Perihan Teyze'yi dinlemeye çalıştım.

"İpek de gelecek miymiş düğüne? Bir gitti daha gelmedi. Yazık, kızcağız gurbet ellerde." diyen Perihan Teyze'yle birlikte Özgür gülerek bana baktı.

Ayağa kalkıp hafifçe eğildim ve kafamı yukarı çevirdim.

"Aa İpek! Sen burada mıydın? Ne zaman döndün?"

"Bu sabah döndüm, Özgür'ün düğünü için."

"Geri gideceksin yani?"

"Evet, gideceğim."

"Ne zaman gideceksin?"

"Orası kesin değil ama 1 hafta burada olurum büyük ihtimalle."

"İyi kızım, iyi. Hoş geldin. Özlemişsindir buraları."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin