✩67

4.4K 283 10
                                    

Avcumdan bir çekirdek alırken gözüm sahadaki adamlardaydı.

Isınma hareketleri yapan 12 adam birbirleriyle o kadar alakasızdı ki...

Teoman'la eve giderken abimi aramıştık ve o da maça gelmeyi hemen kabul etmişti. Gelirken de yanında 2 arkadaşını getirmişti. Ardından Çağdaş'ı aramıştım ve o da yapacak başka bir işi olmadığı için yanımıza gelmişti.

Özgür, Kaya ve Teoman'ın yanında Eymen, Kuzey ve Özgürlerin partisinde tanıştığım(!) Suat vardı. Normalde Suat şehir dışında yaşıyordu ama sanırım bir iş için şu an İstanbul'daydı.

Eymen'in ve Suat'ın arkadaşı olan diğer 3 adam da eklenince 6'ya 6 takımlar kurulmuştu.

Teoman ve Kaya takımların kaptanı olmuşlardı ve aralarında çok tuhaf bir rekabet vardı. İkisi de büyük bir hırsla kendi takımlarına konuşmalarını yapmışlardı.

"Yani biz şimdi oturduk..." dedi Miray. "Maç izleyeceğiz, öyle mi?"

Söylediği şeye gülerken bir çekirdek daha aldım.

"Ha doğdurdum ha doğuracağım, benim burada ne işim var?" dedi Aylin. "Biri bana açıklasın."

"Aman ya, değişiklik oldu işte." dedi Gülçin. "Fena mı?"

Teoman'ın bana bıraktığı telefonu çalınca elime alıp kimin aradığına baktım.

"Filiz Hanım arıyor." deyip elimdeki çekirdeği paketine bıraktım ve ayağa kalktım. "Teoman." diye seslendiğimde bakışları bana döndü.

"Efendim."

"Filiz Hanım arıyor seni."

"Sen açar mısın?" deyip takım arkadaşı olan Kuzey'e döndü Teoman.

"Ben açayım." diye mırıldanırken ekrana baktım.

Telefonu açıp kulağıma koydum.

"Alo." deyip karşıdan ses gelmesini bekledim.

"Alo? Siz kimsiniz?"

"Filiz Hanım, benim, İpek."

"İpek!" diyen Filiz Hanım'ın sesi oldukça şaşkın geliyordu. "Ben seni mi aradım yanlışlıkla? Kusura bakma."

"Yok, hayır. Teoman'ın telefonunu ben açtım."

"Ne? Nasıl? Teoman Fransa'da mı?"

Gülerek yerime oturdum.

"Hayır. Ben İstanbul'dayım."

"Ay fenalık geliyor bana. Sen döndün mü?"

"Evet."

"Tamamen?"

"Evet, kesin dönüş yaptım."

"Sonunda! Bu süper bir haber." dedi Filiz Hanım büyük bir sevinçle. "Teoman'ın telefonunu sen açtığına göre..."

"Evet." diyerek cevapladım, Filiz Hanım'ın sormaya çekindiği soruyu. "Barıştık."

"Ay sevinçten bayılacağım."

"Teoman şu an maçta, arkadaşlarıyla. Telefonu bende o yüzden."

"Öyle mi? Ben de önemli bir şey için aramamıştım zaten, yarın sabah hep beraber kahvaltı yapalım istiyordum. Dinçer de döndü yurt dışından, iş için gitmişti. Bir araya gelelim istedim."

"Tamam. İletirim Teoman'a."

"Sen de gel. Kesinlikle gelmelisin. Çok özledik seni."

"Tabii, gelirim. Ben de sizi özledim, emin olun."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin