•
"Ne?" dedim şaşkınlıkla. "Nasıl böyle bir şey olur ya?" derken elimi saçlarımdan geçirdim. (Medya)
"Ben de şaşkınım kızım. Kalakaldım eczanede. Haber etmeden, öylece zam getirmişler."
"Anne... Nasıl ödeyeceğiz biz bunu?" dedim gözlerimi kapatıp, başımı elime yaslarken.
"Bilmiyorum İpek. Ben de işe girsem, bu sefer babanla kim ilgilenecek? Bakıcı bulsak ona da para vermemiz gerekecek. Kafam durdu artık."
"Tamam. Ben bir şey düşüneceğim. Sen babama bir şey belli etme."
"Tamam. Dikkat et kendine."
"Siz de dikkat edin." deyip telefonu kapattım.
Babamın sürekli olarak kullanması gereken ilaca feci derecede bir zam gelmişti. Yine çözüm bulamayacağım bir çıkmaza girmiştim yani.
Kapı tıklanıp açıldığında Kaya içeri girdi. Ona belli etmeden kendimi biraz toplamaya çalıştım.
"Selam yolcu."
"Selam." dediğimde koltuğa oturdu.
"N'aber?"
"İyi." dedim, pek olmasa da. "Senden?"
"İyi benden de. Hazırlıkların tamam mı?"
"Evet, hazır her şey. Yarın akşamüzeri uçağım var." dedim masada duran kahvemden içmeden önce.
"Tatile çıkasım geldi." dedi Kaya gülerek. "Bayağıdır bir yerlere gitmiyorum."
"Gel benimle." dedim alayla.
"Hıı, Teoman keser beni. O gidemez de ben gidersem kıyamet kopar vallahi." dediğinde hafifçe güldüm.
"O da gelmeyi çok istiyor çünkü."
"Aman, 1 hafta uzak düşseniz bir şey olmaz." dedi Kaya, nemrut bir şekilde.
"Böyle diyorsun ama aramız azıcık bozulsa hemen karalar bağlayan sensin."
"Canım bu işin şakası." dedi yerinde toparlanıp.
"Sende ne var ne yok? Belgün nasıl?" dedim göz kırpıp.
"Bende bir şey yok. Biz hala arkadaşız."
"Hala?" dediğimde başını salladı. "Bir şey yapmayı düşünüyor musun peki?"
"Bilmiyorum ya. Düşünüyorum."
"Düşün bakalım." dedim arkama yaslanıp. O sırada telefonum çaldı.
"Teoman arıyor." deyip hızla açtım telefonu. "Teoman neredesin? Ne yaptın? Konuştun mu? Ne konuştunuz?"
"Meleğim bir dur." dedi Teoman gülerek. "Anlatacağım."
Teoman sabah Berna Hanım'la kahvaltı yapmaya gitmişti. Gitmişken de ne var ne yoksa hepsini konuşacaktı.
"Tamam. Hadi anlat." dediğimde Kaya gülmüştü.
"Şirkete geleyim, orada anlatayım."
"Ama insanı çatlatıyorsun meraktan."
"20 dakikaya oradayım."
"Çabuk gel." dedim gülerek.
"Tamam, yoldayım."
"Öptüm."
"Nereden?" dediğinde güldüm.
"Deli ya. Kapat telefonu."
"Tamam tamam. Öptüm." dediğinde gülerek telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİHMAN
General FictionMihman: Misafir, konuk. ✩✩✩✩✩ Étoile Conception dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı. Étoi...