MİHMAN

✩66

•

Merhabalar...
Mihman'ın finaline çok yaklaştık. Kaçıncı bölümde final yapacağıma henüz karar vermedim ama 70. bölümden ilerisine gitmem diye düşünüyorum. Belki 70'e bile ulaşamayız...
İyi günler. 🌸

•

"Meleğim."

Duyduğum ses sebebiyle gözlerimi yavaşça açtığımda kendimi uzun zaman sonra ilk defa aşırı huzurlu hissediyordum.

Teoman yatağın benim yattığım tarafında diz çökmüştü. Tek elimi tutuyordu ve bana bakıyordu.

Gülümseyerek gözlerimi yumdum.

"Rüya olmasın. Eğer rüyaysa uyanınca seni pataklarım." derken sesim uykudan daha şimdi uyandığım için mırıltı gibi çıkıyordu.

Teoman sözlerime kahkaha attığında ben de onunla beraber güldüm.

"Rüya değil ama rüya olabilecek kadar güzel." deyip elimin üzerine bir buse kondurdu. "Hadi, kalk."

"Ama..." diye yakınırken üzerimdeki örtüye sarıldım, ellerimiz ayrılmış oldu. "Burası şu an çok güzel."

Teoman gülerek kalktı ve yanıma oturdu.

"Biliyorum ama kahvaltı hazır. Bir şeyler yiyelim, sonra da yola çıkarız."

"Kahvaltı mı hazır?" dedim. "Bir şeyler mi söyledin?" dediğimde Teoman alınmış bir yüz ifadesiyle bana baktı.

"Gururumu incittin." derken ayağa kalktı. "Ben hazırladım."

"Duyduklarıma inanamıyorum." dedim sahte bir şaşkınlıkla. "Bak sen?" derken yatakta doğruldum.

"Ne sandın?" derken üzerindeki tişörtün yakasını düzeltti Teoman. "Bizim de var kendimize göre numaralarımız. Sana daha önce yemek yapmıştım ayrıca. Bu unutulmaması gereken bir detay."

"Seçimlerime bir kez daha hayran kaldım." diyerek araya kendimi övmeyi de sokuşturmuş oldum. "Sen geç mutfağa. Yüzümü yıkayıp geliyorum."

"Tamam." deyip eğildi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

Odadan çıkan Teoman'ın arkasından gülümseyerek bakarken bir iç çekip başımı arkaya yasladım.

Eski halimize dönmek güzeldi. Hatta şu an eskisinden de fazlasıydı aramızdaki şey. Dün gece yaşadıklarımızdan sonra bunu daha net anlamıştım.

Yataktan çıkıp lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım. Üzerimde askılı kısa tişört ve şortu olan pijama takımım vardı. Saçlarım da geceden bu yana hala tam kurumamıştı.

Mutfağa girdiğimde beni karşılayan masaya hayranlıkla bakmadan edememiştim.

"Vaov..." derken, çayları dolduran Teoman'ın yanına yürüdüm. "Çok iyi."

Teoman demliği elinden bırakıp bana döndü ve yanağımdan öptü.

"Geç otur, hadi."

Dediğini yapıp masaya geçtiğimde o da karşıma oturdu.

"Geliyorsun, değil mi?" diye sorarken çatalımı elime aldım.

"Emin misin, gelmemi istediğine? Annenle önce bir sen konuşsaydın." dediğinde güldüm.

"Annemden bu kadar korkman çok hoşuma gidiyor ya."

"Bundan zevk alıyor olman hiç normal değil." dedi gülerek.

"Bence gelmelisin. Annem anlayışla karşılayacaktır. Hem, Kaya'yla Özgürler de gelecek... Onların yanındayken sana zarar vermez." derken sonlara doğru alaya aldığımı anlayıp ters ters baktı. "Şaka yapıyorum ya." dedim uzatarak.