✩43

6.1K 562 34
                                    

"Evet! Sıra geldi, herkesin merakla beklediği büyük âna."

Hiç tanıdık olmayan, bütün mekanı kaplayan ve benim karar aşamasındaki düşüncelerimi bölen ses; lansmanı sunması için tutulan adama aitti.

"Sen git, sonra konuşuruz." dedim Teoman'a. Çünkü şu an Dinçer Bey'in yanında olması gerekiyordu.

Teoman bana tereddütlü bir bakış atıp yanımdan ayrılınca ben de Özgür ve Miray'ın yanına gittim.

"Eve mi gitsem acaba?" dedim dudak bükerek.

"Koleksiyonu izlemeyecek misin?" dedi Özgür.

"Benim tamamen kendi tasarladığım parçayı görmeden gidemezsin İpek." dedi Miray gülerek.

"Tamam ya, gitmiyorum." deyip ellerimle masayı tıklatarak etrafı seyrettim.

Dinçer Bey, Bay Audric ve Teoman konuşmalarını yaptıktan sonra şov başladı.

Mankenler platformda sırayla yürürken elbiselere hayran kalmamak mümkün değildi.

"Hepsi çok güzel." diye mırıldandım.

"Sıradaki benim parçam." dedi Miray heyecanla.

Özgür Miray'a bir şeyler söyleyip heyecanına ortak olurken gözlerim Teoman'a kaydı. Kollarını birbirine bağlamış, sahneyi izliyordu. Sanki hissetmiş gibi gözleri bana çevrildiğinde bakışlarımı kaçırmadım.

"Berna Hanım'ın radarındasınız."

Kulağıma doğru eğilen Özgür'ün cümlesiyle birlikte Teoman'dan gözlerimi çektim ve Berna Hanım'a baktım. O bana değil de Teoman'a bakıyordu.

"Barışacağım." dedim Özgür'e dönerken.

"Ne?" Söylediğimin manasını anlamamıştı.

"Teoman'la barışacağım."

"Bu kadar ani bir karar vermenin sebebi ne peki?"

"Çünkü neden ayrı kalalım? Birbirimizi severken yabancı gibi olmamız ne kadar doğru?"

"Yürü be İpek. Göreyim seni koçum." deyip sırtıma birkaç kez vuran Özgür'e güldüm.

Gösterim sona erdiğinde davetliler Dinçer Bey ve Bay Audric'i tebrik edip teker teker mekandan ayrılmaya başladı.

Ben de Maxim'in yanına gittim.

"Yarın sabah dönüyorum. Sanırım bir daha karşılaşmayız."

"Seninle çalışmak güzeldi. Kendine iyi bak." dedim gülümseyerek.

"Sen de." dediği sırada Maxim'le sarılıyorduk. "Bu arada... Cemre'ye çok dikkat et. Az önce sizi konuşurken gördüm. O sinsi biri."

"Ben de farkındayım. Merak etme." dedim gülerek.

Maxim'le vedalaştıktan sonra, Kaya ve Teoman'ın yanına gittim.

"Gidiyor musun?" diye sordu Kaya, bana.

"Gideceğim." deyip Teoman'a baktım. "İşin yoksa biraz konuşalım mı?"

"Tabii. Terasa çıkalım."

"Ben çıkarım şimdi. Görüşürüz." dedi Kaya.

"Görüşürüz." dedik Teoman'la birlikte.

Terasa çıktığımızda yine korkulukların yanına gidip karşılıklı durduk.

"Ben... Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum." deyip denize doğru bir bakış attım. "Dönüp bakınca, benim de hatalarım oldu. Sanırım seni dinlemeyi ihmal ettim. Seni çok seviyorum Teoman, ayrı olmak istemiyorum."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin