Tarık'tan
Gömleğimin kol düğmelerini düzeltip aynada saçlarımın şeklini düzelttikten sonra lavabodan çıktım. Aldığım randevu için doktorla görüşmeye gelmiştim hastaneye. Evet, görevden uzaklaştırma aldım. E bu bir yıllık boş zamanı değerlendirmek lazım değil mi. Ve şaşırıyorsunuz değil mi? Tarık ve psikiyatri görüşmesi... Ozaman gösteri zamanı.
***İnsanların içinde kendini belli eden bir duruşum vardı. Uzun boylu ve cüsseli olmamında etkileri var denilebilir. Koridorun sonundaki odaya ulaştığımda kapının sağ üst köşesindeki yazıya ilişti gözlerim.
Psikolojik danışman Zeynep Gündoğdu. Kapıyı üç kere tıklatıp içeriden gelen davetle kapıyı açtım. Kadın beni gördüğü gibi hemen elini telefona attı. Bir iki adımda yanına ulaşıp telefonu kaptım. Kadının bana korkuyla bakan gözlerinin içine bakarken gülümseyerek telefondan seslenen güvenliğin yüzüne kapattım.Hala ayakta bekleyen, karşımda soğuk ve umursamaz tavırlar takınarak duran kadına koltuğunu işaret ederek:
"Otur."
Benim aksine yüksek bir tonda bağırarak:
"Çıkın odamdan,zorluk çıkarmayın!"
Elimi indirip ceketimin yakalarını düzeltirken aniden elimi kaldırıp yumruğumu masanın tam ortasına indirdim. Kadın korkudan yerinde sıçrayarak bir çığlık attı. O kendinden emin hallerinden bir eser kalmamıştı. Ellerimde bariz bir titreme oluşurken onun sakince oturmasıyla bende karşısına oturdum. Gözleri masanın ortasında oluşan ufak çaplı kırığa bakarken yutkundu. Az önce yaptıklarımın aksine sakindim. Ve konuşmaya başladım.
"Beni tam iki yıl..."
Yüzüme anlamsızca bakarken yine benim sesim duyuldu sadece.
"Beni tam iki yıl ölü yaşamaya mahkum ettin doktor! Ben sana asla böyle bir şeye kalkışma dedim. O masanın üstünde duran İnce parmakların."
O sırada masanın üstündeki ellerini kendine çekti.
"Kahverengi gözlerin,can alıcı dudakların sapasağlam kalmışsa sırf kadın olduğundandır. Bizde el tek düşmana kalkar. Benim elim ise yoluma taş koyan herkese! "
Sesimin sonlara doğru yükselmesiyle yerinde korkuyla titredi. Odaya sessizlik hakim olduğunda bu sefer konuşan o oldu.
"Öldürecek misin beni?"
"Hayır"
"Bak sorun neyse konuşarak çözebiliriz Tarık bey."
"Bende onun için geldim. "
"..."
Gözlerimi üzerinde gezdirip:
"Konuşacağız."
"Ne.ne peki? "
"Belgeleri doktor hanım. Benim askerliğimi yaktığınız belgeleri. Ve buranın güvenlik kamera kayıtlarını."
"A. Anlamadım."
"Şimdi siz. O belgeleri değiştireceksiniz."
Anında lafımı kesip:
"Olmaz benim yeminim var."
"Başlatma lan yeminine! Benimde yeminim var! "
"Tarık bey kolay mı belge değiştirmek hadi dediğinizi yapalım. Benden imkansız bir şey istiyorsunuz."
Sabırla nefesimi verdim
"Kolay doktor."
"Nasıl yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kartal🇹🇷⠀ ོ
Teen FictionSevme kızım beni. 'Ben askerim' toz toprak kokarım. Elini uzatsan silah gibi tutarım. Benim gözlerime bakma sana düşman gibi bakarım. Ben uyku nedir bilmem geceleri nöbet tutarım,gece gelme bana parola ister sorarım.Ben disko,dans bilmem yürüyüş kar...