BÖLÜM-24 🇹🇷 ⠀ ོ-Güncellendi

3.5K 232 37
                                    

Önceki bölümden:

"Siz kendisine şahsen verseniz daha iyi olur biz kabul edemeyiz. Size ulaşmasını sağlarım."

Kesin ve net konuşan komutandan korkmamış değildim.

Hayırlı günler dileyip birliği terk ettim.Geride saçmalamış ve şuan gözleri dolan bir Ahsen kalmıştı. En azından Fırat bey olsaydı ona anlatabilirdim bir şeyleri. Bir daha uyanamayacağını düşündüğüm cesaretimi alıp yavaş adımlarla evimin yolunu tuttum.

Fırat'tan

Arabayı sürerken bir yandan Nazlı ile pembe çantasındaki sinema karakterlerine isim koyup şakalşıp gülüyorduk. Arada bir Ahsen hanım'a da kayıyordu gözlerim.

Anlam veremediğim bir tedirginlik vardı sanki üstünde. Benden gözlerini kaçırıyor sürekli. Buda hakkımda bulunduğu şikayetin ne olduğunu daha çok merak ettirtiyor bana.

Nazlı'nın evinin önüne gelmiştik. Daha önce onu bizimkilerle getirmiştik. Bu yüzden evimin yolunu bulmakta sorun yaşamadım.

Arabayı durdurduğum an kocaman bir çığlık attı.
Tepkisi ikimizide korkuturken keratanın bu sevincinin sebebi bana sarılmakmış.

Nazlı'yı kollarımla sıkı sıkı tutarak arabadan indim. Ahsen hanımda bizimle beraber inmişti.Okula biraz yakınlığı olan bir köy evine gelmiştik.
Küçük bir evdi ve önümde elime gelen ahşap bir kapı vardı. Ben tek elimle kapıyı açmaya çalışırken Nazlı eliyle bağrıma vurarak:

"Fırat abi indir benii."

"N'oldu prenses?"

Onu yavaşça yere indirdiğimde sırtındaki pembe çantasını düzeltirken bana şirin şirin gülümsedi.

"Ben giderim evim orada zaten."

Eliyle evini işaret eden bir elini kavrayıp:

"Olsun annenle babana bir merhaba diyip gidelim olmazmı?"

Küçük kız buna daha çok sevinip:

"Oluur!"

O sırada Ahsen hanımın yokluğunu hissettim. Geriye dönüp bize donuk donuk bakan gözleri beni buldu. Öyle bakarken seslendim:

"Ahsen hanım gelmiyormusunuz?"

Adımlarını hızlandırıp bize yaklaştığında yürümeye devam ettik.

Nazlı'nın küçücük elleri ellerimin içinde ısınırken bir anda ayağı kaydı.

"Ahh!"

Refleksle tuttuğum elini yukarı kaldırırken tam düşmeden Ahsen hanımda diğer elinde kavramıştı.

Nazlı kocaman bir kahaka patlattığında Ahsen hanımda gülmeye başladı. İstemsiz bende onun gülüşüne bakınca güldüm. Gülerken yeşili kıskandıran gözleri beni bulduğunda içimde farklı şeyler hissettim bir an. Sonra ikimizin de yüzündeki gülüş biraz duruklaştı. Peşinden Nazlı'nın devam eden kıkırdamaları girdi aramıza.
Eve iyice yaklaştığımızda kapıyı tıklattım. Kapıyı kırk yaşlardaki genç kadın, annesi Hacer hanım açmıştı. Büyük bir sevinçle ve şaşkınlıkla karşıladı bizi.

"Allah'ım! Hoş geldiniz Fırat bey."

"Hoş buldum Hacer hanım. Hasan ağabey yokmu?"

"O bağ bahçe uğraşıyor gelir birazdan. İçeri buyrun sıcak çayım var."

Bu güzel davetini kibarca reddettim.

"Teşekkür ederim Hacer hanım. Biz Nazlı'yı getirdik size. Ahsen hanım'ı evine bırakacağım hem geç oldu."

Kara Kartal🇹🇷⠀ ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin