Telefonu bir köşeye atıp koltuğa uzandım. Yorucu bir gece olmuştu. Çetin ile ilgili bir kaç bilgi geçti elime. Daha önce Şırnak'ta elebaşlık yapmış bu hain. Aslında ortada beni delirtecek bir şeyler dönüyor. Sezinleyebiliyorum. Bu Çetin Akmaz neyin nesi? En yakın zamanda dökeceğim her şeyi ortaya.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Fırat'tan:
Bulunduğum alan yer yer dik kayalıklardan oluşuyor. Şuan bir kayaya yan bir şekilde yaslanmış ve kamufle olmuştum. Keskin nişancı tüfeğimin dürbünü özenle ayarlamıştım. Bu gece çetin akmaz buraya gelecek. Bir önceki gece teröristlerin içine onlar gibi girmiştim.Ve edinebildiğim tek bilgi karaca ve abisinin bu yolda silah alışverişi yapacağı oldu. İlkten bilerek gitmesini izin vermiştim. İkinci kez ise elimden kaçmıştı. Şimdi kaçacak yeri yoktu.
"Bakalım yoldaki üzümlü kekimi beğenecekler mi?"
Bir saat kadar hareketsiz bekledim. Sadece gözlerimi kırpıyor,etraftaki seslere odaklanıyordum. Yoldan sadece iki yüz metre uzaklıkta bir mesafedeydim. Gözüm tüfeğin dürbününde beklerken aklıma kardeşim Oğuzhan Kürşat,yani Börü geldi. Beraber tâlim atışı yapardık. Aziz amca ve babam başımızda bizi izlerlerdi. Ne zaman bir araya gelsek boş durmaz eğlenecek bir şeyler bulurduk.
Gözlerimi iyice sıkıp açtım. Bunları düşünmenin hiç sarısı değildi. Yoldan gelecek araba gürültüsüne verdim kendimi ve sadece on beş dakikaya birinci araç geldi. Sanırım bu silahı verecek taraftı.Kasalı bir kamyonetti bu. Arkada iki kişi önde iki kişi vardı.
Karşı taraf, Alıcı ise karaca ve abisiydi. Ve abisi diye bildiğim elebaşlardan birisi. Biraz sonrada alıcılarda belirdi. Silahları getirenler aracın kasasına ilerledi.
En son gelenler de Yavaş yavaş indiler araçtan. Dürbünü yakınlaştırıp daha yakından baktım. Neredeyse sekiz kişi vardılar.
Dürbünle kontrol yaparken hedef aldığım yüz Çetin akmaz'a aitti. Ve yanındaki adam karacamı oluyor?
Beynim iyice karıştmıştı. Homuranarak konuştum:
"Ulan hanginiz Karaca hanginiz abisi?"
İki aracın tam ortasında benim tuzakladığım eyp vardı. Yalnız bu Çetin büyük baş değilse bende ne olayım.
Çetin yanında inen adamların birine eliyle bir şey ister gibi araca yönlendirdi. Adam içeriden siyah bir çanta çıkarıp Çetin'e verdi. Çetin çantayı açıp karşıdaki adamlara içindeki paraları gösterdi. Sesleri duymaya çalışıyordum.
Karşı taraf:
"Parayı sen getir karaça."
"Karaça?"
Ellerime ansızın bir titreme gelmişti. Şırnak'ta benim kardeşlerimi yok eden hain bu adam mı yani?
Eğer kim öne atılırsa o Karacadır. Ölmemesi için her şeyi yapacağım!
Şimdi öne kim atılırsa o karacadır. Benim dünyamı başıma yıkan,can dostumu Börü'mü elimden alan adam...
Çetin çantayı kapatıp yanındaki adama vermeden yürümeye başladı. Karaça oydu. Hiç şüphesiz çetin akmaz karaça!
"Hayır hayır hayır."
"Sen hemen ölemezsin çetin akmaz."
Pozisyonu alıp derin bir nefes aldım. Öyle bir atmalıyım ki tek mermide hallolmalı. Çetin yola döşediğim bombaya ulaşmadan bir mermiyle bombayı patlattım. Hepsi etrafa savrulmuştu. On iki kişiden geriye neredeyse beş altısı sağ kalmıştı. Hemen savunma ateşine geçtiler. Hızla yer değiştirerek onları indirmeye başladım. Baştan buraya çıkan küçük bir patika yol vardı. Sırtımı yasladığım Kaya'nın ardından seri adımlarla ilerledim. Yer değiştirerek onlara yaklaşıyordum. Çetin denen it ve abisi park ettikleri aracın önünde baygın duruyordu. Diğer hainler de onları korumak için savunma yapıyordu. Bir yandan da araçlara götürmek için yerde sürüyorlardı. Buna yeltenenleri de tek tek indirdim. Kendimi yola atarken tüfeğimi ardıma atıp beylik silahıma uzandım profesyonel bir şekilde doldurup ateş ettim. iki kişiyi anında indirdim. Gece karanlığı olduğu için avantajım çoktu. Birde dolunay ışığının sağladığı bir kolaylık vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kartal🇹🇷⠀ ོ
Teen FictionSevme kızım beni. 'Ben askerim' toz toprak kokarım. Elini uzatsan silah gibi tutarım. Benim gözlerime bakma sana düşman gibi bakarım. Ben uyku nedir bilmem geceleri nöbet tutarım,gece gelme bana parola ister sorarım.Ben disko,dans bilmem yürüyüş kar...