BÖLÜM-30 🇹🇷 ⠀ ོ

3.4K 225 23
                                    

5 gün sonra

Timdeki herkes nikaha katılmış olsalar bile benim evlendiğime hâlâ inanamıyordu. Elimde yüzük olmasa şaka diyeceklerdi.

İlk gün Ahsen hanım'ı evine bıraktım. Beş gündür hiç görmedim onu. Elimdeki fotoğrafta yapmacık gülüşleri olan iki kişiye bakıyordum sadece.Burada bizim haylaz Yiğit sayesinde böyle gülmüştük. Oda olmasa hepimiz somurtkan çıkardık herhalde.Fotoğrafları bir kenara bırakıp  diğer odalara göz gezdirdim son kez.

Lojmanda çoğu şeyi halletmiştim. Özellikle Nazlı'nın odasını. Hem burası okulada yakın onları ben bırakırım her gün.

Ben etrafı incelerken cebimdeki telefon birden çaldı. Yine bakmadan açtım.

"Oğlum Fırat'ım!"

İçim dolmuştu resmen. Annemin sesine boğuk bir şekilde cevap verdim.

"Annem..."

"Oğlum nasılsın. Birden gittin aradım açmadın."

"Müsait değildim annem açamadım kusura bakma."

"Oğlum geri gelmeyecek misin?"

Elim enseme kayarken:

"Anam,şimdilik gelemiyorum."

"Biz sana doyamadık Fırat'ım. Geri gel."

"Anacım. Geleceğim yine. Şimdi biraz işlerim var kapatmam lazım."

Üzgündü anam. Doya doya sarılamadan ayrıldık. Kalbi kırık sesiyle vedâlaştı benimle.

"Tamam oğlum. Allah'a emanet ol yiğidim."

"Sağ ol anacım sende."

Her şeyin stresi üstüme çökmüştü. Hayatımda ilk defa ailemden habersiz bir şey yaptım. Öyle küçük bir şeyde değil. Bana çok kızacaklardır eminim.

Rehbere girip Ahsen'i buldum. Bir iki kez çaldı telefon sonra açıldı.

"Hayırlı sabahlar Ahsen."

"Hayırlı sabahlar, sağ ol."

"Seni almaya geliyorum bugün."

"..."

"Hazırmısın?"

Bir süre sessizlikten sonra cevap verdi:

"Kahvaltı yapmadan gel. Ben hazırlıyorum."

Soruma cevap vermeyişi şaşırtırken son sözleride beni şaşırtmıştı.

"Peki görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra iç sesim benle konuşmaya başladı halinden memnun olmuşcasına.

'beni kahvaltıyamı çağırdı o?'

Kendi kendime söylenerek ayakkabılarımı giydim.

"Bu kadın ne yapıyor böyle bana anlam veremiyorum. Sevinsemmi üzülsemmi bilemiyorum."

                                    *

Kapıyı çaldım. Peşinden Ahsen açtı. Gözlerinde yorgunluk ve uyku vardı benim gibi.

Hoş geldin buyur gel. İçeri girip ayakkabılarımı çıkardım. Önüme siyah çift bir terlik koydu. Onları giyip peşinden gittim. Masayı çoktan hazırlamıştı. Baştaki sandalyeyi çekip oturdum. Laf olsun icâbı:

"Evin güzelmiş Ahsen."

Önüne bağlı olan eşarbını geriye sarıp birer bardak çay doldurdu ikimize.

Kara Kartal🇹🇷⠀ ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin