BÖLÜM-28 🇹🇷 ⠀ ོ

3.3K 235 46
                                    

Önceki bölümden

Canım ailem sizle vedalaşamadığım için gerçekten özür dilerim. Acil bir durum var. Gitmek zorundayım. Eğer işler düzelirse tez vakitte yine gelirim. Allah'a emanet olun.

'Fırat'


Lojmana geçip üniformamı giyip birliğe geldim. Celal komutanın odasına yaklaştığımda soğuk bir ter attım. 'Acaba beni ilgilendiren ve yüz yüze konuşulabilecek konu neydi?'

"Geceleri çakal avına çıktığım bilinirse mahfolurum. Her şey biter."

Stresle bir elimi enseme atıp kapıyı tıklattım. Komutanım içeriden çağırıncada girdim odaya.

Karşımda oturan adam öylece elindeki mavi dosyaya bakıyordu. Benim heyecanımsa kat kat artmaya başladı.
'Acaba Tarık'ın sağlık raporlarında kötü bir sonuçmu var? Görevdenmi atılacak?' Benim beynim yüz bin tane senaryo kurarken komutanım eliyle masanın önündeki koltukları işaret edip:

"Buyur Fırat otur şöyle."

Adamın gözlerinin içine içine bakarak merakımı ve endişemi saklamaya çalışıyordum. Bir yandanda ellerimi birbirine kenetlemiş delicesine sıkıyordum.

"Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama sakin kalman gerek."

"Komutanım..."

Elini kaldırıp:

"Lütfen sözümü kesme Fırat. Önce şu dosyayı incele."

Komutanım önündeki dosyayı bana uzattı. Dosyayı elime aldım. İçinde fotoğraflar vardı. Açıp iyice baktığımda yüzleri belli olmayacak şekle gelecek kadar dağılmış iki insan vardı. Birisi bayan birisi erkek. Daha iyi incelemek iki elimin arasındaki dosyaya eğildim.

"Komutanım sivilmi bunlar?"

"Evet Fırat. Sadece onlara zarar vermişler."

Kafaları bedenlerinden ayrılmış ve bedenlerinde bir sürü işkence bulunan kişilerin fotoğraflarınan bakarken sordum:

"Komutanım iyide bu..."

"..."

"Benimle nasıl bir bağlantısı var anlamadım."

"Terör her zamanki alçaklığını sergilemeye devam ediyor Fırat. Yine sivil halkı hedef almışlar. Oradakiler köy okulunda okuyan, Nazlı adındaki küçük bir kız çocuğunun annesi ve babası."

Celal komutan Nazlı dediği an bütün hücrelerim sanki anlık durdu. Ben şok içinde kalırken komutanım bir yandan konuşuyordu.

"Küçücük bir kızla ne alakaları olabilir bilmiyorum ama başka bir durum var bence. Ahsen hanı..."

Sesi beynimde yankılanan adamı susturdum.

"Bir dakika bir dakika. Ne dediniz siz?"

"..."

"Komutanım o kız küçücük daha."

Masadaki elini kaldırıp beni sakinleştirmek adına:

"Sakin ol Fırat. Ahsen hanım küçük kızı vermek istemiyor. Daha önceden muhabbetiniz olduğunu düşündüğüm için seni çağırdım."

"Kız nerede komutanım? Nazlı nerede?"

"Ahsen hanım kurtarmış işte. Hainler gece evlerine girdiği sırada küçük kız öğretmeniyle konuşuyormuş. Allah'tan hatta kalmış adamlar evi terk edene kadar kıza evin bir odasındakindolap ardında kalan kilerden çıkmamasını söylemiş."

Kara Kartal🇹🇷⠀ ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin