Bölüm 14 🇹🇷 ⠀ ོ -Güncellendi-

4.3K 270 14
                                    

Önceki bölümden:

İyi görüşürüz.

Düşünmeden beynine sıkacakken:

"Çukurcaaa!"

Korkuyla yarasına bastırıp bir yandan kendini sakınıyordu.

"Kuzey Irak Zap Bölgesi tarafındalar! öldürme beni asger!"

Yürüyemesin diye diğer bacağına sıkmak gelsede içimden bundan vazgeçip, tabancayı geri belime yerleştirdim. Bir şey söylemeden geldiğim yerden gitmek için geri döndüm.Zaten kan kaybeden o bacakla yaşayamazdı.

Biraz ilerledikten sonra arkamdan birinin geldiğini hissetmiştim. Hızla ardımı döndüğümde elinde kocaman hançerle üzerime abanırken silahımı çekip anında karnına ateşledim. Hain üzerime yığılırken ansızın omuzumda bir sızı hissettim ve leşini üzerimden yana savurup:

"Geberirken bile öldürme peşindesiniz lan! Bide canını bağışladık!"

Omzumu çaprazlama derince bir yara açılmıştı. Yâ sabır çekiyordum içimden.

"Bide bu eksikti!"

Elimle omzumu tutarak tümsek oluşmuş toprağa yaslandım. Yarama tampon yapıp kanamanın dinmesini sağladıktan sonra çantamdan çıkardığım tentürdiyotu yarama boca ettim.

"Biraz yaksada alışkındım buna."

Yaramı idarelik sardıktan sonra ayağa kalkıp leşlerin üzerinde göz gezdirdim. Bu gece biraz yorucu geçmişti. Bütün bedenim ceset gibiydi. Unuttuğum bir şeyi hatırlamanım sevinciyle cebimdeki tesbih taşlarını çıkardım.

"Eveet. Şimdi boncuk dağıtma zamanı."
   
Karaça'dan

"Lan! Nasıl oldu lan bu! Bir Asger,La bir Asger laaa!"

Sinirle ensesini ovuşturan adam yerdeki leşlerin çevresinde olta atıyordu. Her zamanki gibi boncuklar vardı ölülerin elinde. Toplayıp intikam için otuzar otuzar dizdikleri o boncuklar beşinci dizesine vuruyordu. Sinirle eğilip yerdeki adamların elinden boncukları aldı. Hepsinin yüzüne tükürüp.

"İki işi beceremeden gebermişler! Bir askere dört gerilla!"

Öfkesi dinmeyen hain hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Arkada boş boş ona bakan köpeklerine dönüp:

"Yürüyün la! Yürüyün!"

                               ***

"Gözlerimi açtığımda kendimi yatağımın üzerinde buldum. Öyle halsiz hissediyorumki..."

Omuzumdaki keskin sızının dakika başı yoklama yapmasına bile tepki verecek halde değildim. Gözlerim beyaz tavanı incelerken aniden ellerimle üzerimi yokladım. Her şey olduğu gibi üstümdeydi. Acıyan omzuma aldırış etmeden alel acele kamuflajı çıkardım.Üzerime kısa kolu geçirip postalları temizlemek için lavaboya fırladım. Temizliğini iyice yaptıktan sonra kalorifer peteğinin altına kurumaları için koydum. Hâlâ omzumu yoklayan sızı canımı sıkarken sağ tarafımda açılan yarayı inceledim. 

"Hiçte hafif bir yara değil."

Oflayarak ayaklandığımda ilk yardım çantasını bulup sırtımı yatağımın başladığına vererek oturdum. Temizleyip pansuman yaptıktan sonra dikkatlice dikmek için iğneyi derime geçirdim. On on beş dakikalık bir uğraştan sonra dikim işimi halledip üniformamı dikkatlice giydim. Gözlerimden akan yorgunluğu belli etmemek için ellerimle iyice ovuşturup kendime gelmek için bir iki kez soğuk su vurdum yüzüme. Üzerinde nemlilik kalan botlarımı giyip hazırlandıktan sonra dışarı çıktım.

Kara Kartal🇹🇷⠀ ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin