Bölüm 13 🇹🇷 ⠀ ོ -Güncellendi-

5K 267 15
                                    

Önceki bölümden:

Telsizden gelen gürültülü anons  geldiğinde hemen kulak kesildim.

"Hançerli... Hançer duyuyormusunuz beni?"

Celal komutandı bu.

"Oğlum nerdesiniz siz! Köyün Kuzey Doğu girişinde saldırı olmuş sivil araca. Derhal gidip olay yerine bakın."

"Emredersiniz komutanım."

Geriye dönüp alel acele Ahsen hanımla görüştükten sonra müsaade isteyip bizimkilerlerle saldırı yapılan yere gitmek için araca bindik.

"Beyler olay var. Sivil araca saldırı olmuş acilen orada olmamız lazım. Ambulans ekipleri aranmış her ihtimale karşı."

Yiğit öfkeden kuruyordu arkada:

"Şerefsizler! Bir rahat vermediler! Buldukları boşlukta saldırı yapıyor âdiler!"

Ne dese haklıydı.Son günlerde sınırdanda aldığımız haberler içimizi sızlatıyordu bir yandan. Bizde orada o an olmayı ne kadar çok istesekte maalesef buradada vatan nöbeti vardı. Ama ilk işim oralara gönüllü gitmek olacak....

                                ***

Olay yerine geldiğimizde pikap bir araç ağaca çarpmış, yol kenarında da mayın izi vardı. Belliki yolu el yapımı bombayla  tuzaklayıp patlattılar.

"Arkadaşlar çevre güvenliği alın."

Bizimkiler çevre güvenliği için dağılırken. Araca yaklaştım. Bizim için kurulmuş bir tuzakta olabilirdi. Aracın ön koltuğuna doğru ilerlediğimde ön koltukta bedeni kanlar içinde bir adam direksiyona kafasını koymuş hareketsizce duruyordu. İyice yaklaşıp omuzundan sarstım.

"Beyfendi İyimisiniz?"

Yavaşça,orta yaşlardaki adamı geriye yasladığımda baygın gözleri açıldı. Kısık duyulmayan sesle bişiyler mırıldanıyordu. Kulağımı yüzüne yaklaştırıp ne dediğini idrak etmeye çalışırken:

"Bom...ba."

Aceleyle sarstım omuzlarından yaralı adamı.

"Nerde bomba! Nereye koydu söyle!"

"Karaça..."

İyice kendinden geçen adam bayıldığında koşarak araçtan uzaklaşmaya çalışırken diğerlerine yere yatmaları için bağırdım.

"Bombaaaa!"

Araba yüksek bir gürültüyle patladığında herkes bir yere savruldu. Kulaklarımda hissettiğim ağır çınlamayla açtım gözlerimi.
Bulanaksı görüntüden kurtulmak için gözlerimi sıktım iyice.

"Yusuf!"

Sendeleyerek ayağa kalktım ve yüksek sesle:

"Yaralı varmı?"

"Tarık! Yiğit!

Bir iki saniye sonra Hasan'dan dönüt aldım:

"Sorun yok komutanım!"

Hepsinin iyi olduğundan emin olduktan sonra patlamış araca baktım. Hızla nefes alıp verirken dişlerimi birbirne kenetleyerek dinmeyen sinirimle:

"Karaça... Karaça..."

Patlamanın şiddetiyle semelenen kafamı düzeltmek adına ellerimle yüzümü ovuşturdum tekrar. Sonra Fırat koşar adım geldi yanıma.

"Komutanım etrafta kimse yok. Bomba dakikalıydı belliki komutanım."

"Herkes iyi değil mi aslanım?"

Kara Kartal🇹🇷⠀ ོHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin