Akşam olmuştu ve ben çok yorgundum. Lojmana girdiğimde burnuma deterjan kokuları geldi. Kendi kendime:
"Kim temi..."
Kapıda anahtarı kenara yavaşça koydum. O sırada annem mutfaktan çıktı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Bana öfkeyle bakıyordu. Gözlerim elinde titreyerek tuttuğu kağıda kaydı. Sanırım o kağıt Ahsen'in oku dediği mektuptum Daha onda ne yazdığını bilmiyordum bile...
Annem adım adım yaklaşıp dibime kadar girdi. Gözlerinin içine bakamıyordum.
Yüzüme inen sert bir tokatla kaskatı kesildim.İlk defa annemden tokat yemiştim. O kadar öfkeliydiki dişlerini sıkarak bağırdı.
"Sana yazıklar olsun Fırat! Ben seni böyle mi yetiştirdim!"
Yüzüme tükürüp elindeki kağıdı sertçe bedenime çarptı.
"Bu ne!"
O sırada kardeşim de açık kalan kapıdan girdi. İçeride sadece kapanan kapının sesi yankılanırken annem konuşmaya devam etti:
"Bana bir açıklama yap Fırat!"
Sessizliğime karşı kükrercesine bağırdı tekrar:
"Kim bu kadın!!"
Annemin aksine ben kendi sesimi duyamayacak kadar kısık bir sesle konuştum.
"Ahsen..."
Hâlâ öfkeyle bakıyordu bana. Yetersiz kalan açıklamamın devamını bekliyordu.
"Boşanmak istediğini yazmış Fırat! Ben senin telli duvaklı bir gelinle görmek isterken sen çoktan evlenip boşanma derecesine gelmişsin!"
Kardeşim duyduklarıyla ellerini ağzına kenetlemişti. Annemin son sözleriyle ona karşılık bağırdım:
"Yok öyle bir şey!! Ben boşanmıyorum!
Çocuğu bırakamam!"Bu sefer de sağ yanağıma sert bir tokat attı annem.
"Birde çocuğun mu var Fırat efendi?"
"..."
Yüzüme tükürüp:
"Yazıklar olsun sana! Sana sarf ettiğim emeklere!"
Annemin elini kavrayıp onu çekiştirerek hızla mutfağa geçtim. Masadaki sandalyelerden birisini çekip:
"Anne otur güzelce konuşalım."
"..."
"Bak anne ne varsa anlatacağım.Ama dinle beni."
Dediğimi yapıp sinirle oturdu masaya. Kardeşim üzerindeki şoku hala atamamıştı. Annem ise yorgun halde sitem cümlelerini bir bir sıralıyordu:
"Hiç yakışmadı Fırat sana. Hiç oğlum. Askersin sen. Asker diyince akla önce güven gelir oğlum. Asker namus bekçisidir. Vatanı bekler gözünü kırpmadan. Sen gözünü kırpmadan hata ettim oğul."
Annemin dedikleri karşısında ruhum ezilmişti. Her dediğinde haklıydı. Ama bunca şeyinde bir sebebi açıklaması geçersiz sayılacak sebepler değildi.
" Birde çocuğum var diyorsun. Kaç yaşında o çocuk sen kaç yıldır evlisin?"
"Anacım.Daha bir kaç ay oldu. Biz çocuk için evlendik... Ben Ahsen'i çok önceden gördüm. Ozaman nişanlıydı."
Hızla sözümü böldü.
"Ne diye yüzük atmış oğlum. Sen kimdir necidir bilme..."
"Ana bir dinle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kartal🇹🇷⠀ ོ
Teen FictionSevme kızım beni. 'Ben askerim' toz toprak kokarım. Elini uzatsan silah gibi tutarım. Benim gözlerime bakma sana düşman gibi bakarım. Ben uyku nedir bilmem geceleri nöbet tutarım,gece gelme bana parola ister sorarım.Ben disko,dans bilmem yürüyüş kar...