34.Bölüm

74 43 0
                                    

Anlatıcı: Gizem

3 gün sonra

Zaman hızlıca ilerliyordu. O kadar yoğun bir hayat tempom vardı ki birkaç gündür hiç mola vermeye zamanım olmadı. Buraklara yemeğe gittiğimiz günden sonraki gün Burak ile Arya'ya hediye bakmaya gittik ve çok tatlı bir hediye bulduk. Burak Arya'ya hediye bakarken ben de Burak'a ufak bir hediye aldım. Stüdyonun duvarları çok boş olduğu için oraya güzel bir poster aldım. Posteri Burak'a verdiğim an gözlerindeki mutluluğu görmeniz gerekiyordu. O kadar sevindi ki size anlatamam. Hatta eve gittiğinde hemen duvara asıp bana fotoğraf attı. Cidden duvarda çok güzel gözüküyordu. 

Neyse ben o gün eve döndüğümde evde beni bir sürpriz bekliyordu. Arya ve Sinan Abi kavga etmişti ve aralarını benim düzeltmemi bekliyorlardı. Cidden o kadar yorgunluğun üstüne bir de bu mu? Neyse kavga etme sebeplerine gelecek olursak sebep Arya'nın doğum gününde Sinan Abinin ne giyeceğiydi. Anlamıyorum bunu bu kadar abartacak ne vardı ki? Neyse problem ikisini de orta noktada buluşturmamla bitti. Arya doğum günlerine çok özen gösterdiği için her şeyin kusursuz olması gerektiğine inanırdı. Dolayısıyla fazla titiz davranıyordu. Sonuç olarak problem çözüldükten sonra bende ders çalışmak üzere odama gittim. Bir konuyu araştırmak için bilgisayarımı açtığımda mail kutumda bir mail gördüm. Bu mail son dönemlerde büyük işlere imza atmış bir bilgisayar firmasıydı. Bize sponsor olmak istiyorlardı. Bunu görünce hemen cevap yazmaya başladım. Onların ve bizim ortak müsait olduğumuz bir gün atölye binasında toplantı yapacaktık. Toplantıyı haftaya salı için planladık.

Bu büyük bir şanstı ama öncelikle şartlarda anlaşmamız gerekiyordu. Atölye hocalarımızla konuşarak vermemiz gereken bir karardı. Tüm bunlar olurken hatalı malzemelerin yenilerinin yarın geleceği bilgisi geldi. Dolayısıyla bir sonraki günde atölyeye gitmem gerekti. Bu arada bu hafta hiç not gelmedi. Dolayısıyla bende rahat bir nefes aldım çünkü gelen her not beni endişelendiriyordu. Bu arada sınavlar yaklaştığı için daha çok ders çalışıyorduk. Bu yoğunluk arasında zaman bulamadığımız için bugün yani partiden bir gün önce mekana gidip organizasyonu kontrol ettik. Bu hafta inanılmaz  yorucu geçmişti ama yarın partide haftanın bütün yorgunluğunu eğlenerek atacaktık. Partiye Sinan Abinin arabasıyla gidecektik. Burak motorla Gökhan ise taksiyle mekana gelecekti. Partide bizim arkadaş çevremiz olacaktı dolayısıyla hep beraber çok keyifli vakit geçireceğimize inanıyorum. Bu arada yarın  canlı müzik de olacak. Umarım her şey güzel geçer. 

Sabah

Sabah erkenden uyandım. Arya'nın da erken uyanacağını bildiğimden balonları alıp Aryaların kapısını çaldım. Arya kapıyı açtı ve kocaman sarıldık. Hızlıca Vera ile de sarılıp kahvaltı etmeye başladık. Arya'nın anne babası ve Sinan Abi de bize katılmıştı. Hem sohbet edip hem de kahvaltı ediyorduk. Konu genelde çocukken yaptığımız şeyler ve bu akşamki partiydi. Kızlar akşamüstü kuaföre gideceklerdi ama ben onlara katılmayacaktım çünkü saçlarımın doğal dalgalı hali bu akşam giyeceğim kıyafete daha uygundu. Kızlar geldikten sonra beraber  gidecektik. Kahvaltı bittikten sonra eve döndüm çünkü yapmam gereken işler vardı. Haftaya yapılacak atölye çok büyük bir organizasyon olduğundan planlamam gereken bir sürü şey vardı. İşlere gömülmüşken telefonuma mesaj geldi. 

Burak: Gizem yardımın lazım.

Gizem: Sana da günaydın.

Burak: Kusura bakma. Partide ne giymeliyim karar vermedim. 

Gizem: Daha erken değil mi? 

Burak: Saat 14.00 

Gizem: Ben işlere gömülmüşüm fark edemedim saati. 

Burak: Ne giymeliyim?

Gizem: Spor şık bir şey giy.

Burak: Tamam. Çok sağ ol.

Gizem: Biz erken gideceğiz. Sen geldiğinde beni ara kapıda buluşuruz.

Burak: Bana uyar.

Mesajlaşmayı kapattıktan sonra hızlıca duşa girip giyindim. Saçlarımı hafif şekillendirdikten  sonra makyajımı yapmaya başladım. Hızlıca hazırlanıp evden cıktım. Sinan Abi terasta oturuyordu. Oldukça hoş gözüküyordu. Normalde kot sweatshirt ya da kot tişört giydiği için onu böyle gömlekle görmek değişik gelmişti. Aslında planlamamıza göre bu saatlerde arabanın önünde buluşacaktık ama Arya ve Vera daha ortada yoktu. Bende öyle olunca Sinan Abinin yanına oturdum. Sinan Abi beni görünce ufak bir kahkaha atıp konuşmaya başladı. 

- Vay be çok hoş olmuşsun.

- Sende çok yakışıklı olmuşsun Sinan Abi. 

- Teşekkür ederim. Bu arada spor ayakkabıyla bile bu kadar şık olmak ayrı bir yetenek.

- Topuklu ayakkabı sevmiyorum. Hem bu ayakkabılar oldukça rahat ve uygun durdu bence.

- Arya'ya bakabilir misin Gizem? 

- Sen de Vera'ya seslenir misin? Geç kalmayalım.

Ben üst kata çıkarken Sinan Abide Vera'ya sesleniyordu. Arya'nın kapısını çaldığımda Arya makyaj yapıyordu. Ona yardımcı olarak makyajını daha hızlı yapmasını sağladım. Her şeyi kontrol ettikten sonra hazırdık. Vera ve Sinan Abi ile birlikte arabaya binerek yola çıktık. Pastaneden sipariş ettiğimiz pastayı aldıktan sonra mekana gittik. Biz gelmeden önce Gökhan gelmişti. Hızlıca sarıldıktan sonra arkadaşlarımızı beklemeye başladık. İnsanlar yavaş yavaş gelmeye başlıyordu. Herkes birbiriyle sohbet ediyor ve dans ediyordu. Arya herkesle ilgilenmeye çalışıyor Gökhan ve ben de bizim ekipten olanlarla ilgileniyorduk. Sinan Abi tek başına kaldığı için bir süre sonra onun yanına gittik. Bu ortamda anlaşabileceği bir tek biz vardık dolayısıyla sıkılmakta çok haklıydı. Bir süre onunla konuştuktan sonra Burak'tan gelen mesajla kapıya gittim. Burak kaskın içinde bozulan saçlarını eliyle dağıtıyordu. Bu haliyle fazlasıyla yakışıklı ve karizmatik gözüküyordu. Beni hafifçe süzerek beğendiğini belli eden bir ifade sundu. Hemen konuşmaya başladı. 

- Çok güzel olmuşsun.

- Çok teşekkür ederim. Sen de çok yakışıklı gözüküyorsun.

- Bunu senden duymak ne kadar da güzel.

- Hadi gel içeri geçelim. Sinan Abi sıkıntıdan patlıyor. Bu arada içerde bizim ekipten de birileri var. Onlarla da kaynaşmak için güzel olabilir. 

Burak kafasını sallayarak onayladı. Bir süre ekibin yanında takıldıktan sonra Sinan Abi'nin yanına gittim. Canlı müzik devam ediyordu. Sinan Abi beni görünce sevindi çünkü Gökhan da ben de gelen arkadaşlarımızla eğleniyorduk ve biz eğlenirken o burada telefondan bir şeylere bakıyordu. Normalde bile pek tarzı olamayan bu ortamlar bugün ona daha da eziyet geliyordu ama kardeşi için mutluymuş gibi davranmak zorundaydı. Biz konuşurken müzik bir süreliğine ara verdi. Bu Sinan Abi'nin işine gelmişti çünkü hiç olmazsa biraz nefes alabilecekti ama hayal ettiği gibi olmadı çünkü görevlilerden biri bir problem olduğunu söyledi. Ben de merak edip Sinan Abi ile birlikte sahnenin arka tarafına gittim. Şarkı söyleyen kızın beti benzi atmıştı. Çok kötü gözüküyordu. Kız bir süre dinlenirse kendine geleceğini söyledi o süre zarfında birinin olayı idare etmesi gerekiyordu çünkü kızın ne zaman kendine geleceği tam bir soru işaretiydi. Sinan Abi benden bir fikir üretmemi bekliyordu. O an aklıma çok mantıklı olduğunu düşündüğüm bir fikir geldi. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin