31.Bölüm

73 43 4
                                    

Anlatıcı: Burak 

Gizem mısırları dağıttıktan sonra yanıma oturdu. Bu kız grubun annesi gibi olmuştu. Acıktıklarında onlara yemek yapan, onları uyaran, savunan kişiydi. Bunları düşünürken aklıma Eskişehir'de otelde Gizem'in ekip arkadaşlarının kıyafetlerini düzeltmesi ve onları uyarması geldi aklıma. Bu kız gerçekten çok güzel, akıllı, hırslı, iyi niyetli biriydi. Onun için daha birçok özellik sayabilirdim. Ama korku filminin ortasında boş boş gülümsemek istemiyordum. Arya ve Vera çığlık atıyor onlar çığlık attıkça Uras ve Gökhan gülüyordu. Gizem çığlık atmıyordu çünkü filmi izlemiyordu bile. Etrafa bakıyordu. Ara ara göz kapakları kapanıyor sonra hızla kendini toparlamaya çalışıyordu. Onun bu hali cidden fazlasıyla komikti. Bir süre filmi izledikten sonra omzumda bir ağırlık hissettim. Gizem omzumda uyuyordu. Arya ve Vera onun bu haline alışmış gibiydi. Vera içerden bir battaniye getirip üzerine örttü. Sonra sessizce kulağıma fısıldadı. "Gizem yorgun olduğu günler böyle uyuyakalır. İstersen başının altına yastık koyup sandalye yada minder alıp oturabilirsin." onun sözleri üzerine Gizem'e baktım. Gercekten çok yorgun görünüyordu. O yüzden film bitene kadar uykusunu bölmemeye karar verdim. Vera'ya fısıldayarak cevap verdim. "Film bitene kadar uyanmazsa başının altına yastık koyarız." dedim.  Cevabım üzerine Vera başını sallayarak yerine geçti. Gercekten böyle bir ortamda uyumayı nasıl başarabilirdi ki bir insan. Normal insanlar korku filmi izledikten sonra uyuyamazken Gizem filmin ortasında uyuyakalıyordu. Bir süre sonra film bitmişti ama Gizem hala uyanmamıştı. Bunun üzerine Gökhan Gizem'i uyandırmadan koltuğa yerleşmesini sağlamıştı. Arya Gizem'in ailesiyle konuşmuştu. Dolayısıyla Veralarda kalmasında bir problem olmayacaktı. Evden ayrılırken bu güzel gece için Vera'ya teşekkür ettim. Bugün hem çok eğlenmiş hem de çok yorulmuştum. Eve vardığımda bugünü düşündüm. Özellikle de Gizem'i. Hayatıma girdiği ilk günden beri kalbimde özel bir yeri olmuştu. Tüm bunları düşünerek uyudum.

Sabah

Sabah Gizem'in mesajıyla uyandım. Saate baktığımda büyük şok geçirdim çünkü saat on bir buçuk olmuştu. Anlaşılan Gizem de yeni uyanmıştı. Mesajına girip ne yazdığına baktım.

Gizem: Ya dün akşam omuzunda uyuyakalmışım. Özür dilerim.

Burak:Çok yorulmuşsun anlaşılan.

Gizem: Hiç sorma. Hafta arası pek uyku tutmadı. Yorgunluklar birikince uyuyakalmışım.

Burak: Yeni mi uyandın?

Gizem: Evet. Sen?

Burak: Senin mesajınla uyandım.

Gizem: Of, ben kapatayım o zaman sen uykuna devam et.

Burak: Saçmalama Gizem. Yeterince uyumuşum zaten. Bugün işin var mı?

Gizem: Ailemle vakit geçireceğim.

Burak: O zaman sana iyi eğlenceler. Bu arada Arya'nın doğum günü haftaya değil mi?

Gizem: Evet. Ben sana mekanın konumunu atarım. Bu arada şu şarkı meselesi Arya'nın doğum gününde olmaz.

Burak: Neden?

Gizem: Herkes orada olacak ve biz daha sadece bir defa birlikte şarkı söyledik. Ayrıca çok saçma olabilir.

Burak: Senin kararın. Peki birlikte bir daha şarkı söyleyecek miyiz?

Gizem: Eğer istersen. Yarın?

Burak: Bana uyar. O zaman "Zaman Yok" olur mu?

Gizem: Sen çok çabuk alıştın. 

Burak: Hadi o zaman yarın için biraz pratik yapayım. 

Gizem: Görüşürüz. 

Gizem ile olan mesajlaşmadan çıktıktan sonra hem mutluydum hem de heyecanlı. Nedense onunla şarkı söylerken çok gereksiz heyecan yapıyordum. Yıllarca Avusturya'da farklı insanlarla şarkı söyledim ama hiçbirinde böyle heyecanlanmamıştım. Bakalım zaman bize neler gösterecekti. Yaşayıp görmekten başka şansımız yoktu. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin