19.Bölüm

97 55 8
                                    

Anlatıcı: Gizem

Bugün aşırı yoruldum ama çok mutluyum. O kadar güzel dönüşler aldık ki tüm yorgunluğumuza değdi. İlk başlarda Burak bana yardımcı olmaya çalışıyordu ama hızıma yetişemeyince getir götür işlerine yardım etmeye başladı. Ekibi tanımayan biri için zor bir etkinlikti ama yine de mutlu görünüyordu. Bu arada babası Mehmet Bey bugün etkinlik sonrasında beni arayıp teşekkürlerini iletti ve İstanbul'a dönünce sponsorlukları halletmek için gün ayarladık. Bir günde iki zafer olunca Gökhan da çok sevindi. Bunu daha rahat konuşabilmek için ekipleri otele dinlenmeye gönderdik. Burak yardım etmek istese de onu kibar bir dille reddettik. Biraz iş yaptıktan sonra Gökhan'a dün akşamki konuyu açtım. 

- Gökhan sen neden Burak ile anlaşamadın?

- Gizem çocuk gereksiz bir biçimde laubali. 

- Farkında mısın bilmiyorum ama aynı yaştayız ve sizli bizli konuşmamızı beklemiyorsun değil mi?

- Ama sonuçta sponsorumuzun oğlu. 

- Bu yüzden iyi davranmalıyız. Sadece birkaç gün. Lütfen. 

- Tamam Gizem. Merak etme ama sen de bu çocukla fazla samimi olma. 

- Anlaştık Gökhan. Bu arada bu akşam ufak bir kutlama mı yapsak?

-Neyi kutlayacağız?

- Bugünü ve yeni sponsorluğumuzu. 

- İstanbul'da kutlasak?

-Olur. O zaman bu akşam kızlarla ve ailelerle yemeğe çıkalım.

- O olur ama geçen günkü restoranda olmak şartıyla. Yemeklerin tadı damağımda kaldı.

- Kabul. Şimdi hızlıca işleri bitirelim sonra çıkarız. 

İşlerimizi hızlıca halledip akşamki planı anlattım. Onlarda sevinip hemen kabul etti. Otelde üstümüzü değiştirip hızlıca restorana doğru yola çıktık. Yolda Gökhan ile birlikte bugünün analizini yapıyorduk. Arya ve Vera yarın olan söyleşiye bizimle geleceklerini söylediler. Bu beni mutlu etti çünkü onlar bu zamana kadar bana hep iyi geldiler eminim yarın da o çocukların yüzlerini güldürmeyi başaracaklar. 

Yarım saat sonra

Kahkaha atmaktan çene kaslarım ağrımaya başlamıştı çünkü kızlar bugün yaptıklarını anlatıyor bir yandan da saçma sapan soğuk espriler yapıyorlardı. Uzun süredir bu kadar gülmemiştik. Bir ara Sinan Abi konuya saçma bir yerden giriş yaptı. 

- Bu Burak ne ayak?

Gökhan gaza gelip cevapladı. 

- Gizem başımıza sardı. 

- Ben mi sardım? 

- Evet. Bu kadar sıcak davranmasan senden yüz bulmayacaktı. 

- Anlamadım. Çocuk yeni sponsorumuzun oğlu ve Avusturya'dan yeni dönmüş. Çok mutsuz olunca babası atölyelerde bizimle olmasını teklif etti. Bende mecburen kabul ettim. 

Sinan Abi konuya açıklık getirmek ister gibi bir ses tonuyla konuştu.

- İstanbul'a dönünce sizinle ekip arkadaşı olmayacak yani. 

- Öyle gözüküyor.

- Umarım öyle olur çünkü bu çocuk elimde kalacak Sinan Abi.

- Gökhan bu konuyu konuştuğumuzu sanıyordum .

- Sustum. 

Böylece bu konu kapanmış oldu. En azından bir süreliğine. Anlamıyorum ki Gökhan niye sinirleniyor. Kıskançlık diyeceğim ama beni niye kıskansın ki çok saçma. Neyse yarın güzel bir gün olacak ve bizde hiç olmazsa biraz Eskişehir'in keyfini çıkaracağız. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin