36.Bölüm

65 38 3
                                    

Anlatıcı: Gizem

Gizem ile şarkı söylemek çok güzeldi. Onun zincirlerini kırmasını görmek daha da güzeldi. Akşam herkes gittikten sonra hediyelerden dolayı arabada yer kalmayınca Gizem'i ben eve bıraktım. Arya kahve içmeye davet edince eve gidip üstümü değiştirdim ve babamdan izin alarak Aryalara gittim. Ben siteye vardığımda Sinan Abi hala hediyeleri taşıyordu bende ona yardımcı oldum. Bir süre sonra Gizem de bize katıldı. Bir süre sonra hediyelerin etrafına oturmuş kahve içiyorduk. Arya hem hediyeleri açıyor hem de bizim hediyelerimizin hangisi olduğunu soruyordu. Bir süre sonra konu şarkı söylememize geldi. Arya hem Gizem'e hem bana hesap soruyordu. 

- Ya ben bunca yıllık arkadaşınım benim haberim yok senin sesinin güzel olduğundan Burak'ın haberi var öyle mi Gizem? Ayrıca Burak sende ne cevherler varmış. 

Gizem bu konuşmadan biraz utanmıştı.

- Aryacım biz sen mutlu olasın diye kendimizi feda ettik. Burak teklifimi kabul etmeseydi doğum gününde böyle deli gibi eğlenemeyecektin. 

- Bir dakika ya. Şu an fark ettim. Burak sen Gizem'in sesinin güzel olduğunu nereden biliyorsun ayrıca siz daha önce birlikte şarkı söylediniz değil mi?

Bu sefer Gizem de bende sorudan kaçmak için yollar arıyorduk ama herkes bu sorunun cevabını merak ediyordu. 

- Bizim evdeki stüdyoda Gizem ile şarkı söyledik oradan biliyorum. 

- Sizin evde stüdyo mu var?

- Evet. Babam Gizemlerin geldiği gün bana bir sürpriz yaptı. Oraya birkaç parça daha ürün gelecek hem kareoke falan da yapabilirsiniz.

- Haftaya atölyeden sonra ne yapıyoruz?

Bu sefer Gizem konuşmaya başladı. 

- Kızlar valla haftaya ben yokum. Her atölyeden sonra yorgunluktan uyuyakalıyorum. Her seferinde birini rahatsız ediyorum. Hem sınavlar var hem de yeni bir sponsorluk alabiliriz ona hazırlanmam lazım.

- Ama oyunbozanlık yapıyorsun. Üç yıldır yapıyoruz. Hem Burak'a soralım geçen sefer rahatsız oldun mu?

Ne cevap vermem gerektiğini bilmiyordum ama rahatsız olamamıştım. Dolayısıyla dürüst bir biçimde cevap verdim.

- Omzum emrinize amadedir. 

-Tamam o zaman film gecesi yapmakta bir sıkıntı yok. Bu arada yarın sabah yine krep mi yapsan Gizem? Burak sen daha önce tatmadın değil mi?

- Methini duydum ama tatmadım.

Gizem pes etmiş biçimde cevapladı. 

- Gökhan'a da haber verin. Ona da sözüm var ama şimdiden uyarıyorum sabah dokuzda kalkıp kahvaltıya gelmek yok. En erken on buçukta gelebilirsiniz. 

- Bana uyar.

Bir süre daha oturduktan sonra kalktım çünkü saat çok geç olmuştu. Bu günü hem çok eğlenerek hem de unutulmaz anılar yaşayarak bitirmiştim. Bugün hayatımda yaşadığım en güzel günlerden biriydi. Bakalım yarın neler olacaktı?

Sabah

 Sabah Gizem'in dediğinden on dakika önce kapıdaydım. Zili çaldım ve bu kez açan Sinan Abi oldu. Gizem içerde hem şarkı söylüyor hem de krep yapıyordu onun bu hali çok tatlıydı. Sinan Abi ise sıcak olan kreplere çikolata sürüp yiyordu. Gizem ona yememesi konusunda söylense de o yemeğe devam ediyordu. Ona yardım etmek için bende kolları sıvadım. Yaptığım iş sadece meyve doğramak olsa da Gizem'e yardımcı oluyordum. Bir süre sonra kapı çalınca kapıyı açmaya gittim. Gelenler Arya ve Vera idi. Arya sabah sabah her yere neşe saçıyordu. Arya ve Vera masaya son tabakları taşırken Gökhan geldi. Dünkü halinden az da olsa sıyrılmıştı. Mutfağa Gizem'e yardıma gittikten sonra ellerini yıkayıp masaya geldi. Annesi ve babası kahvaltılarını kış bahçesinde yapmaya karar vermişti. Gizem bir tabak krepi masaya getirdikten sonra mutfağa geri gidince merak edip  yanına gittim. 

- Yeterince var içerde yetmez mi bu kadar?

- Bizimkiler çok seviyorlar sen yemedin mi daha?

- Sen gel diye bekledim ama sen gelmeyince merak edip ben geldim.

-Burak bence yemeye başla yoksa sana kalmayacak.

- Bak ne diyeceğim birkaç tane daha tavaya karışım dök. Beraber hızlıca bitirelim şu işi. 

- Sen keyfine bak. Ben alışkınım zaten. Hem daha tatmamışsın bile.

- Tamam seni ikna edemiyorum.

İçeri gittiğimde herkes kreplere konsantre olmuş durumdaydı. Öyle olunca ben de kahvaltıya başladım. Bu kızın eli gerçekten sihirliydi. Bir insan nasıl bu kadar güzel yemek yapabilirdi ki? Cidden dedikleri kadar vardı. Tabaktakiler bittiğinde Gizem yenilerini getirip bize katıldı. Gizem de olayın büyüsüne kapılmıştı. Her tarafı çikolata olmuştu. Bir süre sonra dayanamayıp Gizem'e peçete uzattım ama dudağının üstündeki çikolatayı almamıştı ben de öyle olunca bana bakmasını sağlayıp dudağındaki çikolatayı sildim. Bana çok doğal gelse de masadaki herkes durumu yanlış anlamıştı. Bunu Arya ve Vera'nın kıkırtısından, Sinan Abinin yalandan öksürmesinden ve Gökhan'ın sıktığı elinden anlayabiliyordum. Gizem durumdan utanmış bir biçimde mutfaktan kahve almaya gitti. Ben de krep yemeye devam ediyordum. Bir süre sonra hepimizin kahvaltısı bitmişti havadan sudan sohbet ediyorduk. Saate baktığımda Gizem için hazırladığım sürprizi almak için kalkmam gerektiğini fark ettim. Herkesle vedalaştıktan sonra motorla Kadıköy'e doğru yola çıktım. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin