Anlatıcı: Gizem
Her şey hazırdı bir tek misafirlerin gelmesi kalmıştı. Odama çıkıp Eskişehir'de şarkı söylerken Gökhan'ın çektiği videoyu açtım ve kulaklıklarımı taktım. Sesi de biraz yükselttim çünkü biraz dış dünyadan soyutlanmam gerekiyordu. Sadece beş dakikacık. Tam kendimi kaptırmıştım ki omzumda bir el hissettim. Bu korkuyla irkilmeme sebep oldu. O mektupları yazan psikopat nasıl bilinçaltıma işlediyse Gökhan'ı o adam zannetmeme sebep olmuştu. Cidden korkmuştum ve ellerim titriyordu. Gökhan beni sakinleştirmek ister gibi konuşmaya başladı.
- Gizem korkulacak bir şey yok. Baban seni çağırdı. Sen duymayınca ben çağırırım dedim. Kapıyı tıklattım ama sen duymayınca...
- Anladım Gökhan. Sadece işte biliyorsun.
- Biliyorum. Merak etme ben yanındayım.
Gökhan beni sakinleştirmeye çalışmasına rağmen kalbim çok hızlı atmaya devam ediyordu. Gökhan beni bu halde görmeye alışık olmadığı için her seferinde panikliyordu. Beni rahatlatmak için bana sarıldı. Küçükken kızlarla ne zaman korksak ya birbirimize sarılırdık ya da yıldızlara bakardık. O zamandan kalma geleneklerimi Gökhan da uyguluyordu ve her seferinde işe yarıyordu. Ben konuşmaya başladım.
- Aşağı inelim mi ?
- Olur. Burak gereksizi kızlara yurt dışı anılarını anlatıyordu. Çok sıkıldım.
- Bu çocuğu azıcık sevmeye çalışsan.
- Tamam.
- Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim.
Salona inmemizle kapı çaldı. Ben hemen kapıya yöneldim. Çünkü bugün tam bir örnek ev sahibiydim. Kapıyı açmamla Arya'nın ailesini gördüm. Herkesle sarıldıktan sonra Sinan Abi konuşmaya başladı.
- Gizem, Gökhan'dan duyduğuma göre tatlı efsaneymiş.
- Ağzında bakla ıslanmıyor değil mi Gökhan?
- Gizem çocuğu hiç suçlama bugün çok çalışmış mutfakta.
- Ya ne demezsin. Birkaç şey doğradı o kadar.
Gökhan hemen savunmaya geçti.
- Kızım benim gibi biri için epey iş yaptım bence.
- Ellerine sağlık Gökhan.
- Gizem bana o ismi garip olan mezeden versene.
- Gökhan çocuk musun? Herkes gelsin yemeğe öyle geçeriz.
-Tamam annecim.
Artık gülmeye başlamıştım çünkü hiç büyümeyen bir çocuktu Gökhan. Ben onu tanıdığımdan bu yana belki iki yaş falan büyüdü o kadar. Neyse tüm misafirlerimiz geldiğinde hemen yemeğe başladık. Gökhan ailesine bugün hangi yemeklere yardım ettiğini anlatıyordu. Annesi ise yüzünde şaşırmış bir ifadeyle Gökhan'ı dinliyordu. Bir süre sonra herkes kendi arasında derin bir sohbete dalmıştı. Gökhan kulağıma doğru eğilip fısıldadı.
- Sence de aldığımız sponsorluğu sponsorumuzla sizin evde kutlamamız fazla garip değil mi?
- Bende aynı şeyi düşünüyordum.
- Gizem ne zaman tatlı yiyeceğiz?
- Gökhan daha herkes yemek yiyor ama istersen sana bir kıyak yapıp ince bir dilim verebilirim.
- Burak üzülmesin sonra.
- Gökhan pastanın üstüne çikolata sos yapalım mı?
- Olur.
Annemden izin isteyip kalktım. Gökhan da üç dakika sonra yanımdaydı. Ben bir yandan atıştırmalık tabak hazırlıyor diğer yandan da çikolata sos için malzemeleri ayarlıyordum. Gökhan geldiğinde hemen sosu yapmaya koyuldum. Bir yandan sohbet ediyor diğer yandan tatlıları ayarlıyordum. Gökhan ise oturmuş hem beni izliyor hem de konuşuyordu. Bir süre sonra aramıza Sinan Abi de katıldı. Mozaik pastaya çikolata sosunu döktükten sonra artan çikolataya, muz ve çilek bandırıp yemeğe başladık. Tabii bunu yaparken Arya ve Vera da bize katıldı. Bu da yine çocukluktan kalma bir şeydi. Biz eskiden beri sevdiğimiz her şeyi birlikte yaptığımız için bir sürü alışkanlığımız vardı. Biz eğlenirken mutfağa Burak girdi. Büyük ihtimalle sıkılmış olmalıydı. Tanımadığı bir yerde yalnız kalmıştı. Normalde hep dört kişi takılan bir arkadaş grubu olduğumuz için Burak aklımıza gelmemişti. Ben olayı toparlamaya çalışarak konuşmaya başladım.
- Burak konuşma fırsatımız olmadı. Nasılsın?
- İyiyim. Bakıyorum neşeli görünüyorsunuz.
- Her zaman böyleyiz biz. Bak Sinan Abi bile kaç yaşında bizimle çocuk oluyor. Bize katılmak ister misin?
Sinan Abi lafa girdi.
- Gizem aramızda sadece üç yaş var. Ayrıca çocuk olmak benim de hakkım değil mi?
-Haklısın Sinan Abi.
- Haklı olduğum için karamelli mısır istiyorum.
- Hemen yapıyorum. Burak sen sever misin karamelli mısır?
- Daha önce hiç yemedim desem.
Vera sevdiği şeyler söz konusu olduğunda hemen savunmaya geçtiği gibi yine savunmaya geçti.
- Karamelli mısıra bayılırım. Ben hep şekeri yakıyorum ama Gizem efsane yapar.
- Abartma istersen. Epey kolay bir tarif.
- Hep bir alçakgönüllülük. Ben dışarda kaç defa yedim. Onların tadı berbattı.
- Tamam Vera. En güzel patlamış mısırı ben yaparım. Dolayısıyla ilk defa yiyeceğin için şanslısın. Nasıl oldu mu?
- Mükemmel.
Burak bizi büyük ihtimalle deli falan zannediyordu. Hatta buradan kaçmak bile istiyor olabilirdi ama zamanla alışırdı. Bu hep böyle olmuştu. Ben mısırı yaparken Gökhan cipsleri ayarlıyordu. Bu arada yaptığım mozaik pasta Sinan Abi, Gökhan, Arya, Vera ve Burak tarafından çatallanarak bitirilmişti. Onlara elimde mısırla döndüğümde mozaik pasta bitmişti. Sinan Abi bana bakarak gülümsedi ve beni normal şartlarda çıldırtacak sözleri söylemeye başladı.
- Bundan başka var mı? Valla bana hiç bırakmadılar.
- Bundan başka yok. Zaten ne bu hal? Siz çocuk musunuz? Hayır yani Sinan Abi, seni ciddiye alamıyorum bile.
- Neden ciddiye alamıyorsun?
- Yüzünün her tarafı çikolata. Ya Burak daha yeni geldi onu bile iki dakikada kendinize benzettiniz.
Vera mısıra dikkat kesilmişti.
- Mısır sıcakken daha güzel oluyor biliyor musunuz?
Hepsi bir anda elimdeki kovayı kapmak için yarışa girdiler. O an anladım ki hepsi hala çocuk. Gecenin devamı film izleyerek ve sohbet ederek geçti. Herkes akşam vedalaşırken mozaik pastadan bir daha ne zaman yapacağımı soruyordu. Burak bile. Anlaşılan onunla daha çok karşılaşacaktık ama artık Gökhan bile Burak'ı sevmeye başlamıştı. Mehmet Bey evden çıkarken Burak konusunda bana teşekkür etti. Oğlunun buraya geri dönmesi ve buraya hızlıca alışması onu mutlu etmişti. Haftaya okul başlıyor bakalım neler olacak. Notlar gelmeye devam edecek mi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gizemdir Yaşamak
Roman pour AdolescentsBen Gizem. Hayallerini hedefe dönüştüren ardından da gerçeğe dönüştürmek için gece gündüz çalışan o kız benim. Yolumuz uzun. Bu yolda bana eşlik edip beni tanımaya hazır mısın?