53.Bölüm

21 14 7
                                    

Anlatıcı: Gizem

Bir hafta sonra

Bu hafta nasıl geçti anlayamadım. Okul çıkışlarında hep atölyeye gittim. Hem yerime geçecek kişinin seçimi için hem de ben gittikten sonra olayların işleyişi için yapmam gereken birçok iş vardı. Kızlar bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Özellikle Vera bu süreçte hep yanımda olmuştu. Yerime geçecek olan kişi Uras olarak seçilmişti. Bence de bu iş için en uygun aday oydu.  Tüm işleyişi ona öğretmiştim. Belki işleri erken bile devredebilirdim. Böylelikle tamamen İzmir'in işlerine konsantre olurdum. Orası için çalışmalarım başlamıştı. Eski arkadaşlarıma haber vermiştim eğer çevrelerinde gönüllü olmak isteyen arkadaşları varsa atölyeye başvuru yapabiliyorlardı.

Bugün Uras'ın kaptanlık yaptığı ilk atölye vardı. Ben kaptan olarak değil ekip üyesi olarak çalışıyordum. Uras'ın takıldığı noktalarda ona yardımcı oldum. Açıkçası benim çok eğlendiğim bir gün oldu. Çıkışta hep birlikte Aryalara gittik. Arya yine yemek işini bana yıktı. Onlara ne yapacağıma karar vermemişken Burak mutfağa geldi. Hemen konuşmaya başladı. 

-Hadi sen salona geç yemekleri ben yapacağım. 

-Peki. 

Hemen salona geçip Vera'nın yanına oturdum. Onunla konuşurken telefonuma mesaj geldi. Burak mesaj atmıştı. İyide zaten aynı evdeydik neden mesaj atmıştı ki?

Burak: Gizem elimi kestim sanırım Arya'yı kan tutuyormuş. 

Hemen Sinan'a seslenip mutfağa gittim. Burak gerçekten elini deşmişti. Çok fazla kan olduğu için önce suyun altına tuttum. O sırada Sinan ilk yardım malzemelerini getirmişti. Hemen yarayı temizleyip sardım. Onu hemen salona gönderdim. Ne yapacağını bilmediğim için yaptığı ürünlerden bir şeyler hazırlamaya başladım. Cipsin yanına güzel bir dip sos hazırlayıp yanına da wrap yaptım. Etli wrapleri güzelce tabaklara koyduktan sonra tabakları salona götürdüm. Film izlerken yemek için sosları ve cipsleri de sehpaya koydum. Herkes afiyetle yerken ben Burak'ı mutfağa çağırdım. Yarası hala kanıyordu ve bandaj tutmuyordu. Bandajı değiştirdikten sonra tekrar salona gittik. Yine övgüler yağıyordu. İlk Uras konuşmaya başladı. 

-Gizem sen çok hamarat kızsın. Sen gittikten sonra bize yemekleri kim yapacak? 

-Valla dışardan söylersiniz. Bu arada İzmir'de senin de tanıdığın bir arkadaşımla görüştüm. Baran bana yardımcı olacak ben İzmir'e gittiğimde. 

Arya hemen lafa girdi.

-Şu sana eskiden aşık olan çocuk değil mi ya o? Az peşinden koşmamıştı. Ama cidden ne  yakışıklıydı ya.

Ben öksürerek onu susturmaya çalışıyordum ama susmak bilmiyordu. Burak sinirlenerek konuşulanları dinliyordu. Yumruğunu sıkmaya başlamıştı ve bu beni geriyordu. Konuyu değiştirmek için ne izleyeceğimizi sordum. Onlar karar verirken ben de boşalan tabakları mutfağa götürdüm. Geri geldiğimde Burak'ın yanına oturdum. Yine korku filmi izleyecektik. Kızlar korkmalarına rağmen yine ikna olmuşlardı.

Ben telefonuma gelen mesajlara bakmaya başladım. Baran mesaj atmıştı. Onunla mesajlaşırken Burak'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum ama umursamıyordum. Bir süre yazışırken Baran'ın attığı komik bir espriye gülmeye başladım ama o sırada kızlar çığlık atıyordu. Onlar çığlık attıkça benim sinirlerim bozulmuştu. Hem espriye hem de kızlara gülüyordum. Bir süre sonra Burak dayanamayıp bana döndü ve konuşmaya başladı. 

-Hâlâ sana aşık mı?

-Seni ilgilendirmez. 

Sinirle önüne döndü ve filmi izlemeye devam etti. Bir süre sonra dayanamayıp tekrar konuşmaya başladı. 

-Ne kadar bir süre sana yardımcı olacak?

-İlk birkaç gün zaten sonrasında yeni ekip gelecek onlarla birlikte çalışacağız.

-Sen sadece bir ay mı kalacaksın yoksa uzayabilir mi?

-Bilmiyorum eğer ortamı seversem yaz sonuna kadar orada kalabilirim bilmiyorum. 

-Saçmala istersen. 

-Bana saçmaladığımı söylemeye hakkın yok. Hayat benim hayatım ve ben nasıl istersem öyle yaşarım. 

Bahçeye çıktım. Elimde kahvemle birlikte yıldızlara bakıyordum. İzmir'de işleri nasıl yoluna koyacaktım ya da olaylar nasıl ilerleyecekti bilmiyordum. Ufak tefek hayaller kurduktan sonra Arya yanıma geldi. Bir süre birlikte oturduk. İkimizde konuşmadan sessiz sessiz yıldızlara bakıyorduk. Bir süre sonra Arya konuşmaya başladı. 

-Burak seni çok kıskanıyor. Baran olayına feci bozuldu. 

-Baran olayına bozulmadı başka bir konu yüzünden sinirlendi. Aslında onu sinirlendirmek için söylemiştim ve oyuna geldi. Bırak biraz çıldırsın. 

-Yarın alışveriş için hazır mısın? Balo falan olacak mı orada da?

-Balo hakkında hiçbir fikrim yok ama zaten olursa İzmir'de de çok güzel mağazalar var oradan alırım. 

Arya bir süre daha yarın ile ilgili konuştuktan sonra birlikte içeri girdik. Bu sefer mutfağa gittiğimde Burak ile karşılaştık. Elindeki bandaj yine açılmıştı. Yeniden bandajladıktan sonra eve gittim. Bir süre kitap okudum sonrasında göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı ve kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım. 

Sabah sabah başımda dikilip şarkı söyleyen iki tane delinin arasında kaldım. Alışveriş için bu kadar erken kalkmanın anlamını çözememişken hızlıca giyinip evden çıktık. Kahvaltıyı dışarda yapmaya karar vermişlerdi sabahtan beri bütün kararları veriyorlardı ve bana sadece uygulamak düşüyordu. Hep birlikte kahvaltı etmek için bir kafeye oturduk. Vera bana neler almamız gerektiğini söylerken Arya nereden ne bakacağımıza karar veriyordu. Anlaşılan o ki bakmadığımız mağaza kalmayacaktı. Kahvaltı ederken bir yandan kızları dinliyor diğer yandan da maillerime bakıyordum.

İzmir'e gittiğim ilk hafta bir röportaj yapacaktım. Kızlara bunu söylediğimde ne giymem gerektiğiyle alakalı bir kombin oluşturmaya başladılar. Geçen hafta neden gidiyorsun diyen kızlar şimdi bana ne giymem gerektiği konusunda yardımcı oluyorlardı. Cidden ortaları yoktu. Ya iyi ya da kötü oluyordun onların gözünde.

Kahvaltı bittiğinde bir sürü mağazaya girdik. Arya bana bir sürü tişört, pantolon aldırırken Vera da etek ve aksesuar aldırmıştı. Bana söz hakkı sadece ayakkabı seçerken tanınmıştı. Kızların zoruyla birkaç tane de plajda giymem için kıyafet almıştık. Tüm alışveriş bittiğinde torbaları taşımakta zorlanıyordum. Kızlar hiç yorulmadan başka mağazalara da bakıyorlardı. Kıyafetlerin arasında kaybolurken acıktıklarında yemek yemeye gittik. O sırada Arya Sinan'ı arayarak bizi alıp alamayacağını sordu. Sinan geleceğini söyledi. Yemekten sonra Sinan'ın arabasıyla eve döndük. Evde başıma geleceklerden habersiz bir biçimde eve vardık.

Kızlar bana aldıklarımı kombin yapıp giymem konusunda ısrar etmeye başladı. Yukarı çıkıp aldığımız onlarca kıyafeti giymeye başladım. Kızlar beğenen ifadelerle bana bakıyordu. Tüm kıyafetleri denedikten sonra herkes evlere dağıldı. Ben de odama çıkıp ders çalışmaya başladım. Bu arada Burak'tan ayrıldıktan sonra hiç not gelmemişti. Umarım böyle de devam eder çünkü her not geldiğinde kabuslar da peşi sıra geliyordu. İzmir'e gitmeyi kabul etmemin en önemli sebeplerinden biri de notlardı. Zaman ve uzaklaşmak herkese iyi gelecekti. Hem belki o psikopat da beni unuturdu.

Ek olarak haftaya Sinan ve benim için bir veda partisi düzenleniyor. O partiye hem benim hem de Sinan'ın yakın arkadaşları geleceği için oldukça kalabalık olacak. Normalde benim gitmeme iki , Sinan'ın gitmesine üç hafta var ama son dakikaya kalmasın diye önümüzdeki cumartesi olarak planlandı. Her şeyin mükemmel olması için Arya bir haftadır uğraşıyor. Aslında bizim gitmemizden en çok etkilenen kişi o. Sanırım üzerindeki bu negatif enerjiden kurtulmak için çok uğraşıyor. Sevgilisi Uras da ona yardımcı olmaya çalışıyor. Bakalım ilerleyen günler için programım oldukça yoğun hayatımda neler olacağını merak ediyorum. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin