Anlatıcı: Gizem
Pazar sabah geç kalkmama rağmen ailemle Kadıköy'e gittik. Burak ile sıklıkla uğradigimiz dükkana gittik ve oradan güzel bir pikap aldık. Ayrıca bir konuşmamızda bana pikaplara özel bir ilgisi olduğunu söylemişti. Pikabı aldıktan sonra birkaç tane de plak aldım. Bu plakları farklı türlerde seçtim. Eminim bu hediyeyi görünce çok mutlu olacaktı. Ailecek biraz gezdikten sonra eve döndük. Eve vardığımda kızlar bahçede oturuyordu. Hızlıca onların yanına gittim. Anlaşılan Arya ve Uras buluşmuşlardı. Onun kritiği yapılıyordu. Hızlıca lafa girdim.
-Artık enişte diyebiliyor muyuz?
-Hayır. Zaten arkadaşça bir buluşmaydı siz çok abarttınız.
-Kavalyen oldu çocuk. Ben mi abartıyorum?
-Gizem hatırlarsam Burak ile tanıştıktan birkaç saat sonra dans etmiştin.
-Birincisi biz onunla daha önceden tanışıyorduk. En azından Burak beni orada ilk defa görmemiş. İkincisi Burak çok ısrar etmişti.
-Bir dakika ya. Burak beni önceden tanıyormuş ne demek?
-Biz olayları biraz yanlış anlatmış olabiliriz. İşin doğrusunu anlatayım ben. Eskişehir'de sizinle karşılaşmadan önce ben sokakta tanımadığım insanlarla şarkı söyledim. Burak beni o sırada görmüş.
Kızlar şok olmuş bir vaziyette bana bakıyorlardı.
-O zaman ilk duyuşta aşk bu.
Bu kız yine ne saçmalıyordu.
-Arya ne saçmalıyorsun ya.
-Kızım çocuk sesini duymuş seni dinlemiş sonra baloda karşına çıkmış. Senin kavalyen olmak istemiş. Daha ne olsun. Bu arada enişteme bak sen ya.
-Arya seni boğarım. Ayrıca konu Uras ENİŞTEMDEN nasıl buraya geldi. Konuyu saptırıyorsun ama yemezler.
Arya buluşmayı anlatırken aklıma takılan kelime aşktı. Burak gerçekten bana karşı bir şeyler hissediyor olabilir miydi? Eğer öyleyse bende duygularına karşılık bulur muydu? Tüm bunlar kafamda soru işaretlerine neden olmuştu. Cidden aşk neydi? Bu soruyu kızlara da sordum.
-Kızlar sizce aşk ne?
Böyle bir soruyu benden beklemedikleri için şaşırmışlardı. İlk olarak Vera konuştu.
-Bilmem ki. Daha önce hiç aşık olmadım. Ama okuduğum kadarıyla güven ve sevgi temellerine dayanan bir ruh hali.
Bu sefer Arya konuştu.
-Sen böyle sorular sormazdın ama hayırlısı. Bence aşk Dostoyevski'nin de tanımladığı gibi "Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır." . Sence aşk ne Gizem?
-Bilmem. Daha önce bir yerde okumuştum. Aşk sevdiğin kişiye içi dolu bir silah verip seni vurmamasını beklemekmiş. Eğer seni seviyorsa seni korurmuş ama sevmiyorsa seni vurup öyle savaşırmış.
Arya uzun bir ıslık çaldı sonra hemen konuşmaya başladı.
-Güzel sözmüş tuttum bu fikri.
Biraz yalnız başıma düşünmem gerekiyordu dolayısıyla kızlarla vedalaşıp eve gittim. Odamda kulaklıklarımı taktım ve biraz dünyadan uzaklaştım. Eskiden yanımızda Gökhan olduğunda böyle konular pek açılmazdı ama şu an bize katılmadığı için böyle konular konuşuluyordu. Tüm düşüncelerden kurtulmak için duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra da ders çalıştım. Sıkıldığımda aşağı indim. Bahçeden bir ses duyunca bahçeye baktım. Sinan Abi ve Gökhan konuşuyorlardı. Gökhan çok üzgün olduğunu söylüyordu. Bizim kavgamızdan sonra kızlar da ondan uzaklaşmıştı ve yalnız kalmaya başlamıştı. Konu benim hakkımda konuşmaya gelince dayanamayıp yanlarına gittim konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gizemdir Yaşamak
Ficção AdolescenteBen Gizem. Hayallerini hedefe dönüştüren ardından da gerçeğe dönüştürmek için gece gündüz çalışan o kız benim. Yolumuz uzun. Bu yolda bana eşlik edip beni tanımaya hazır mısın?