50.Bölüm

34 18 63
                                    

Anlatıcı: Gizem

Uyandığımda annem aşağıda hazırlıklara başlamıştı. Anladığım kadarıyla bu gelen misafirler işler açısından fazlasıyla önemliydi. Aşağıya indiğimde önce kahvaltı edip sonra ona yardım etmeye başladım. Hem şarkı söylüyor hem de yemek hazırlıyorduk. Bir süre sonra Sinan geldi. Dün olan konuşmamızdan sonra ona Sinan demeye başlamıştım. Neyse o geldiğinde hızlıca odama çıkıp eşyalarımı aldım ve evden çıktım. Hiçbir problem çıkmamasını umarak arabaya bindim. Yolda Sinan durum analizi yapıyordu. Onunla konuşurken zaman çok hızlı geçmişti ve Gökhan ile buluşacağımız yere varmıştık. Arabadan indiğimde Sinan da benimle birlikte indi ve buluşacağımız yere doğru ben önde o arkada yürümeye başladık. Bir süre sonra Sinan arka taraftaki ağaçların arkasına geçmişti. Anlaşılan kavga falan edersek bizi ayırmayı planlıyordu. Gökhan beni gördüğünde bana doğru yürümeye başladı. Üzerindeki gerginlik uzak mesafeden bile belli oluyordu. Bir süre sustuktan sonra hızla konuşmaya başladı.

-Gizem bak bu konuşmada içimden gelen her şeyi söyleyeceğim çünkü ben söyleyemedikçe işler sarpa sarıyor. 

-Gökhan bu konuşmadan sonra umarım ikimizin de kalbi kırılmaz. Eğer öyle bir konuşma olacaksa baştan söyle.

-Gizem ben Burak'tan hoşlanmıyorum ve o çocuktan uzak durmanı istiyorum. 

Bu lafın üzerine benden beklenmeyecek bir sakinle konuşmaya başladım.

-Ya ben Burak'tan hoşlanıyorsam o zaman ne olacak? Ne yapacaksın?

-Zaten hoşlandığın belli. Geçen seferki kavgamızda çocuğun omzunda ağlamıştın. Ya da şarkı söylerken birbirinizin gözlerinin içine bakmamıştınız. Hatta ve hatta her gün birlikte motorla okula gitmiyordunuz.

-Yeter artık ya cidden bu ne? Senin bana hesap sormaya hakkın yok. Bizim aramızda olanlar seni ilgilendirmez. Ayrıca evet biz sevgiliyiz. 

-Biliyordum zaten. Gizem bilmeni istiyorum. Ben sana yıllardır aşığım. 

O an kulaklarım isyana geçmişti. Duyduklarımın bir yalan olmasını istiyordum. Gökhan hala konuşmaya devam ediyordu. 

-Ben Eskişehir'de tüm cesaretimi toplayıp sana itiraf edecektim ama sonra Burak geldi ve seni benden uzaklaştırdı. 

-Artık dinlemek istemiyorum. Cidden bak bu saçmalık. Bir süre görüşmesek daha iyi olacak.

Oradan uzaklaştım. Koşarak uzaklaşmak istiyordum. Bildiklerimin hepsi yanlış gibi geliyordu. Bir süre sonra Sinan yanıma geldi. Bana bir şeyler anlatıyordu ama tüm sesler beynimde yankılanıyordu. Arabaya bindiğimde kendime gelmeye çalışıyordum. Sinan bana biraz zaman verdikten sonra tekrardan konuşmaya başladı.

-Gizem istersen bir süre nefes al sonra eve dönelim. 

-Sinan ben şoktayım. Yani böyle bildiğim her şey yalanmış gibi geliyor. 

-Gizem senin bunca zamandır bunu fark etmemiş olman şaşırtıcı. Merak etme her şey normale dönecek. Şimdi eve doğru yola çıkıyorum ama eve girmeden bir kahve içiyoruz. 

Kafamı sallayarak onu onayladım ve sonra yola çıktık. Kahveciye varana kadar hiç konuşmadık. Geldiğimiz kafe eski kitapçıya çok yakındı dolayısıyla kafeye girmeden önce onu sahafa götürdüm. Sinan içeri girdiği an şok içinde etrafa bakıyordu. Halil Amca ile selamlaşarak konuşmaya başladık. Sinan hem kitaplara bakıyor hem de sohbete katılıyordu. Bu süre zarfında her şeyden uzaklaşmak bana iyi gelmişti. Hala aklım almıyordu. Sohbet uzayınca Halil Amca bize çay söyledi. Onunla çaylarımızı içerken buranın bana ne kadar iyi geldiğini fark ettim. Bir süre sonra eve gitmek üzere ayaklandık. Sinan aldığı kitapları öderken bana bir paket uzattı. Bu paketten çok eski ve sayfalarında bir sürü not olan bir kitap çıktı. Bu kitap beni çok mutlu etmişti. Sinan'a teşekkür ettim. Eve varmadan önce arabayı sağa çekip benimle konuşmaya başladı. 

Bir Gizemdir YaşamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin