Anlatıcı: Gizem
4 gün sonra
Sabah annemin uyandırmasıyla uyandım. Çok yorgun olduğum için alarmı duymamışım. Annem beni uyandırdığı saatte benim Gökhan ile buluşmuş olmam gerekiyordu ama ben pijamalarla yatakta uzanıyordum. Sonra hızlıca giyindim ve yiyecek bir şeyler hazırlarken Burak'ı aradım. Çünkü metroya binersem çok geç kalmış olacaktım. Dolayısıyla Burak'ın evine hızlıca koştum. Ben siteye vardığımda Burak beni motorun başında bekliyordu. Hızlıca motora bindik ve beraber atölyeye doğru yola çıktık. Burak hız sınırlarını aşmadan güvenli bir şekilde sürüyordu. Atölyenin yapılacağı yere tam zamanında ulaşmıştık. Atölyenin önünde motordan inince karşımda ekibin bana sorgulayan gözlerle baktığını gördüm. Bu gayet normaldi. Ben hiçbir zaman hiçbir yere geç kalmazdım ve bu bir ilk olduğu için bakışlarını normal karşıladım. Hızlıca herkese selam verip yapmam gereken işleri yaptım. Burakların evine koşarken Gökhan'ı aramış ve yardım istemiştim. O da neredeyse tüm işlerimi halletmişti. Zaten bu atölye son yaptıklarımıza göre daha küçük bir atölyeydi. Ben işlerimi yaparken Gökhan yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
- Sen normalde geç kalmazdın bir problem mi var?
-Yorgundum alarmı duymamışım.
-Gizem sen iyi misin?
-Bunu sonra konuşsak?
- Bu akşam Vera film gecesi yapıyormuş.
- Bilmiyordum.
- Burak ve Uras da davetliymiş.
- Gökhan konuyu bilmiyorum ve şu işleri halletmem lazım.
- Tamamdır ben ekiplere yaka kartlarını dağıtıyorum. Listeyi halletmiştik zaten.
Her atölye sonrası gelenekselleşmiş film gecemiz oluyordu ve bildiğiniz gibi ben hepsinde uyuyakalıyordum. Neyse işlerimi bitirir bitirmez çocuklar gelmeye başlamıştı. Böylelikle hepimiz kendi işlerimize odaklanmıştık. Burak herkese gülümseyerek yaklaşıyor gittikçe ekibe adapte oluyordu. Çocuklar alandan ayrılırken bize el sallıyor velileri ise teşekkür ediyordu. Bunu görmek Burak'ın çok hoşuna gitmişti. Eşyaları toplarken Burak ve Gökhan yanıma geldi. Konuşmaya ilk Burak başladı.
- Bu akşam film gecesi varmış.
-Valla benim bir bilgim yok. Gökhan sana bilgi verir.
-Biz her atölyeden sonra kutlama gibi yapıyoruz. Bu seferkine sen de davetlisin.
Kızların Burak'a bu kadar çabuk alışması beni şaşırtmıştı. Normalde hiçbir şeye bu kadar kolay alışmazlardı. Neyse bu sefer ben konuşmaya başladım.
- Gökhan bu arada sabah benim işlerimi sen yaptın şimdi de ben senin işlerini yapıyım. İstersen sen kızların yanına git ben buraları halledip arkandan gelirim.
-Gizem saçmalama.
-Zaten az iş kaldı sen git. Ben malzemeleri kutulayıp atölyeye yönlendireceğim. Hem sabah buraları sen idare ettin.
-Sen Burak ile mi dönersin?
-Bilmem Burak'a sormam lazım. Sen Uras'ı da al hatta.
- Tamamdır. Kendini çok zorlama ağır olan kolileri çocuklar taşısın.
- Gökhan ben çıt kırıldım mıyım?
O sırada imdadıma Burak yetişti.
- Merak etme ben buradayım. Ağır olanları ben taşırım.
-Tamamdır Burak. Çok geç kalmayın.
Uras ve Gökhan gittikten sonra Burak ile son kalan işleri hallettik. Hem ekiple kaynaşmış oldu hem de atölyelerin işleyişini öğrenmiş oldu. Burak halinden fazlasıyla mutlu görünüyordu. Sanırım o da çalışmaktan ve yeni şeyler öğrenmekten zevk alan biriydi. Motorla eve doğru yola çıktık. Burak yoldan pastaneye uğrayıp bir şeyler aldı. Ne aldığını sorgulamadım çünkü aklım çantamda o notlardan olup olmadığıydı. Sonra kendi kendime bu akşam bu konuyu düşünmemek üzere söz verdim. Bu akşam eğlenecektim. Hiçbir şey keyfimi kaçıramayacaktı. Burak ile bizim siteye girerken babamla karşılaştık. Babamla biraz sohbet ettikten sonra Veralara gittik. Kapıyı Uras açtı. Ekibe kim katılsa o ev sahibi oluyordu. Bizde olan kutlamada Burak şimdide Uras. Burak kulağıma fısıldayarak " Bu sahne bana bir yerlerden tanıdık geldi." dedi. İkimizde kahkahalarımızı tutamayarak gülmeye başladık. Sonra hep birlikte salona geçtik. Salonda herkes koyu bir muhabbete dalmıştı. Bizde bir süre sonra sohbete dahil olduk.
Bu akşam Vera'nın anne ve babası bir iş yemeğine gitmişlerdi. Durum öyle olunca Vera da onlardan izin alarak bu geceyi organize etmişti. Tek bir problem vardı Vera bizim tok geleceğimizi düşünerek yemek ayarlamamıştı. Durum bu olunca olaya ben el attım. En kolay yemeklerden biri olan makarna yapacaktım. İsteyen istediği sosu dökerek lezzetlendirecekti. Hızla mutfağa geçtim. Mutfakta her şeyin yerini biliyordum çünkü bu mutfakta oldukça fazla zaman geçirmiştim. Dolayısıyla hemen makarna suyu kaynatmakla başladım sonrasında sosları yapmak için mutfak robotunu çıkardım. Bugün iki farklı sos yapacaktım. Biri pesto sos diğeri ise arabiatta olacaktı. Ben yemek yaparken Burak yardım etmeye geldi. Ben sosları hazırlarken o da peynir rendeliyordu. Böylece hızlı bir şekilde akşam yemeğini planlamıştık. Sekiz kişiye yemek yapmak zor olsa da eğlenceliydi. Hepsinin yüzündeki o beğenmiş ifadeyi görmek beni daha da mutlu ediyordu. Ben bol bol makarna ve sos yaptığım için herkes tıka basa doyana kadar yedi. En sonunda sıra film seçmeye geldi. Ve korku filmi izlemeye karar verildi.
Korku filmlerinden nefret ederdim. Aslında Arya ve Vera da çok korkardı ama bu sefer tamam demek zorunda kaldılar çünkü Gökhan geçen sefer izlediğimiz filmde oldukça fazla sıkılmıştı. Ben mısır patlatırlarken onlar film izlemeye başlamışlardı. Yanlarına gittiğimde Arya ekran dışında her yere bakıyordu. Vera ise hem izlemek istiyor hem de korkusundan ekrana bakamıyordu. Ekrana baktığında ise çığlık atmaktan kendini alıkoyamıyordu. Patlamış mısır kaselerini verdikten sonra Burak'ın yanına oturdum. Zaten başka oturabileceğim yer yoktu. Filmi izlemeye çalıştım ama istemsizce gözlerim kapanıyordu. Daha sonra kızlar çığlık atarken ben gözlerimi açık tutamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gizemdir Yaşamak
Novela JuvenilBen Gizem. Hayallerini hedefe dönüştüren ardından da gerçeğe dönüştürmek için gece gündüz çalışan o kız benim. Yolumuz uzun. Bu yolda bana eşlik edip beni tanımaya hazır mısın?