Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
[Feridun düzağaç-beni bırakma] [Blackpink-how you like]
Keyifli okumalar.🌷😍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçimdeki acıyı bastırmak,yok saymak, ya da hiç olmamış gibi davranmak mümkün müydü? Kalbimin onunla dolu olan odasından bir çatlak meydana gelmişti ve kalbim ruhuma doğru kanıyordu.
Alnını alnıma yasladığında vücudumdan bir titreme dalgası geçti. Donmuş gibiydim kendimi geri çekmeye bile mecalim yoktu. Göz yaşlarım sessizce yanağımı ıslatmaya devam ettiğinde hemen sonra dudaklarını göz pınarlarımın üzerinde hissetim. İki gözümü de öperek hafifçe geri çekildi.
"İçimdeki seni bir bilsen,gözlerimdeki bu aşkı bir görsen. Dünyama öyle bir girdin ki yemin ederim senden başkası olmadı kalbimde. Güzüm de sen oldun baharım da. Ben bir kadın nasıl sevilir bilmezdim ama sen geldin bana nasıl sevilir, biri için nasıl hayatta kalınır onu öğrettin. Annem yok benim terkedilmenin acısını çok iyi bilirim. Ruhun boşlukta gibidir,kimse yarana merhem olmaz, kimse o boşluğu dolduramaz. Ben ne yaptığımı bile bilmezdim o zamanlar,bu bir bahane değil ama o zamanlar unutmam için kendimi hiç alışkın olmadığım şeyleri yaparken buldum. İçki ,sigara, kadınlar şimdi düşündükçe hepsinin ne kadar iğrenç şeyler olduğunu fark ediyorum. N'olursun geçmişte yaptığım hatalar yüzünden bırakma beni. Ben senden başka bir insan gibi olup bana o şekilde şeyler vaadetmeni istemem. Sen yanımda ol, kalbin benimle dolu olsun başka hiçbir şey istemem." Dedi titreyen sesiyle.
Bütün kırılmışlıkların üstünü örterek Annesi onu terk ettiği için bir kez daha kendimi yok sayarak onun için üzülmeye başladım. "Sonra...Sonra konuşalım." Dedim üzülmesine daha fazla dayanamayarak.
"Şimdi böyle kırgın gidersen ölürüm ,yemin ederim ölürüm. Diri diri yakma beni." Gözlerimi yumarak için de olduğumuz bu duruma lanet ettim. Ona sıkıca sarılamadığım için geçmişine lanet ettim. "Kırgın değilim,çok yorgunum artık gidip dinlenmek istiyorum." Dedim çöktüğüm yerden zorda olsa kalkarak.
"Hayatıma giren ilk kadın sen ol isterdim ama olmadı. Gözlerine aşkla baktığım ilk kadın sensin,kalbime aldığım ilk kadın sensin yetmez mi?"
"Sen de terk etme beni. Buna yapma bana." Dedi dolu gözleriyle bir harabe gibi yüzüme bakarak. Güzel gözlerinde gördüğüm yıkılmış ifade ile zor da olsa gülümsemeye çalışarak yatak odasını işaret ettim. "Dinlenmek istiyorum dedim. Bir yere gittiğim yok." Yüzü umutla aydınlandığında hemen doğrularak önümde durdu. "Tamam sen dinlen,ama önce bileğine bakalım." Dolu gözleri ve telaşlı sesi içimde bastırdığım ağlama isteğini tetikliyordu.
Zorlukla başımı salladığımda belimi kavrayarak yerdeki cam parçalarına basmadan küçük adımlarla odasına girdik. Hemen beni yatağa oturtuğunda koşar adım odadan çıktı. Birkaç kapı sesinden sonra elinde küçük bir çantayla geri geldi. Önümde diz çöktüğünde incitmekten korkarcasına nazikçe bileğimi tutu. Bandajla sarılı bileğime üzgünce bakıp minik öpücükler kondurdu bandajın üzerine.
