Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
[Burcu Güneş- biz aşkı meleklerden çaldık] [Zedd grey -the middle]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaşadığım şokun etkisinden çıkarak iki büyük adımda Ali'nin yanına gittim ve hemen kolundan tutup onu geri çekmeye çalıştım.
"Ali ,çekil ne yapıyorsun?" Onu zorlukla geri çektikten sonra Alper'in önünde diz çöktüm. Göz göze geldiğimizde elimi başını yerden kaldırmak için uzatmıştım ki daha ne olduğunu anlamadan Ali kolumdan tutarak diz çöktüğüm yerden kaldırdı beni. "Dokunma sakın ona. Gidiyoruz hemen buradan." Diye bağırıp cevap vermeme müsade bile etmeden kolumdan çekiştirerek koridordan çıkardı beni.
Boş bir sınıfa girdiğimizde kolumu bırakarak sınıfta volta atmaya başladı. "Nasıl yaparsın bunu ya. Elimizde bir kanıt yokken onca insanın içinde birine nasıl saldırırsın."
İnanamıyormuş gibi yüzüme bakmaya başladığında hızlıca yürüyüp önümde durdu. "O it yaptı bu sapıklığı, bundan adım kadar eminim. Karışma geçip onu mu savunuyorsun yani?" Diye sordu sert bir ses tonuyla.
"Yine aynı şeyi yapıyorsun. Ben kimseyi savunmuyorum, kimseyi korumuyorum. Ben sadece senin tepkilerini anlamaya çalışıyorum. Kontrolsüz davranışlarına hakim ol diye seni uyarıp doğru tarafa çekmeye çalışıyorum ama sen her zamanki gibi bana da gardını almışsın. Söylediğim, yaptığım şeylerde kötü bir anlam aramak yerine seni düşündüğüm için yaptığımı anla artık." Sonlara doğru sesim o kadar kısık ve boğuk çıkmıştı ki duyup duymadığına bile emin değildim.
Yanıma daha fazla yaklaşıp yüzümü avuçlarının içine aldı. "Senin yaptıklarında kötü bir sebep aramıyorum ama elimde değil hep benim yanımda ol benim tarafımda dur istiyorum acizce. Sen de gitme beni bırakma diye mücadele ediyorum." Onun güven sorununun annesinin babasını terketmesinden kaynaklı olduğunu biliyordum ama bu derece ileri boyutta olup yaptığım her harekette üzülüp sinirlenecek boyutta olduğunu bilmiyordum.
Bir anda sıkıca boynuna sarılarak saçlarına öpücükler kondurdum. "Sen benim canımsın. Seni nasıl bırakabilirim ki. Yemin ederim her zaman senin tarafında olacağım ,elini asla bırakmayacağım."
Son sözlerimi duyduktan sonra kollarını belime dolayıp beni daha fazla çekmişti kendine. "O şerefsizi dövdüğüm için hiç üzgün değilim ama seni kırdıysam özür dilerim."
Boynuna uzunca bir öpücük kondurarak geri çekildim. "Onu dövmen de hoş bir hareket değildi. Ayrıca bu aralar çok fazla özür diler oldun,kuru bir özürle beni geçiştirmen yerine öpmeni tercih ederim." Dedim yediği yumruk nedeniyle kızlarmış sol elmacık kemiğinden hafifçe öperek.
"Büyük bir zevkle öpeceğimden emin olabilirsin ama sanırım derse geç kaldın." Anında yüzüm asıldı ve kendimi biraz geri çektim. "Dersimi boş ver de bu olay elbette kurulun kulağına gidecek ya başına bir şey gelirse, okuldan atmazlar değil mi seni."
