[Candan Erçetin-Annem]
Bembeyaz renkli soğuk hastane duvarları...
Bin bir türlü acıyı,feryadı bünyesinde taşıyan hissiz hastane duvarları. Ergenliğimin ve çocukluğumun geçtiği en acı dolu anlara şahitlik etmiş bu yere bu sefer kendim için gelmemiştim. Saatler geçmesine rağmen hiçbir haber alamadan küçük koridorda durmuş gelecek iyi haberi Nazlı teyze için bekliyorduk. Nazenin'imin kendi gibi nazlı annesini bekliyorduk, üzgün ve korkuyla.Haberi duyduğumuz gibi Ali ile ne ara hazırlanmış ne ara hastaneye gelmiştik onu bile anlamamıştık. Tek bildiğimiz Nazlı teyzenin kaza esansında kalp krizi geçirdiği ve durumunun kritik olduğuydu.
Haberi aldığı gibi İsatnbula gelen Nazenin de biricik annesi için üzgün ve yıkık haldeydi. Bayılıp tekrar uyandıktan sonra tek kelime etmeden annesinin ameliyat olduğu odanın karşısındaki sandalyeye oturmuş kapıyı izliyordu boş gözlerle.
Elimi uzatıp saçlarını okşadığımda Nazenin biraz daha yanıma yaklaşarak başını omuzuma yasladı göz yaşları içinde
"Murat nerede?" Diye sordu saatler sonra konuşarak.
"Kafeteryaya indi sana çay almaya, birazdan gelir."
Başını sallayıp tekrar omuzuma yasladığında hemen sonra geri çekilerek yüz yüze gelmemizi sağladı.
"Bade lütfen söyle annemi çıkarsınlar oradan. Lütfen söyle bırakmasın beni. Ben, ben onsuz ne yaparım ki,benim ondan başka kimsem yok,hiç kimsem yok." Dedi sanki ben söylersem olacakmış gibi büyük bir inançla.Yanaklarından akan yaşları silip yüzünü kavradığımda göz göze gelmemizi sağladım.
"Yapma böyle ,annen çok güçlüdür. Nazlı teyze seni asla bırakmaz. Çıkacaktır oradan."Koridorun girişinde küçük bir hareketlilik olduğunda başımı çevirerek olanları anlamaya çalıştım. Bir anda görüş açıma Nazenin'in babaannesi ve dedesi girdiğinde gülümseyerek Nazenin'e döndüm.
Nazenin'in de onlara doğru baktığını fark ettiğimde hemen sonra beni şaşırtarak ellerimiden kurtularak başını çevirerek içinde annesinin olduğu odanın kapısına bakmaya başladı tekrardan.
Hafifçe koluna dokunduğumda başını iki yana salladı sadece.
Yaptığına bir anlam vermediğimde onları karşılamak için ben ayağa kalktım."Hoş geldiniz." Dedim yanımıza vardıklarında.
"Hoş bulduk kızım. Nerede Nazlı ,nerede kızım?"
"İyi mi şimdi hangi oda da?" Diye sordular peş peşe.
Konuşurken bir yandan da gözleriyle Nazenin'in iyi olup olmadığını kontrol ediyorlardı.
"Daha doktor çıkmadı, bir şey bilmiyoruz. Ama Nazlı teyze çok güçlüdür iğleşecektir."Umut eder gibi başlarını salladıktan
sonra Nazenin'in önünde durduklarında babaannesi hiç duraksamadan benim kalktığım koltuğa oturarak Nazenin'e sıkıca sarıldı.
"Prensesim. Buradayız,biz varız. Annen oradan sağ salim çıkacak."Nazenin hareketsizce durmaya devam ettiğinde babaannesi geri çekilerek yüzünü avuçlarının arasına aldı.
"Kızım cevap ver, iyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Teen FictionŞimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum. İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim. "Ayrılmak istiyorum." İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...