Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
Oy verip ,yorum yapmayı unutmayın.🌸 Keyifli okumalar. 🌷
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İstemediğin ot burununun dibinde biter ,sen beladan kaçarken bütün belalar, aksilikler seni bulurdu bizimki de aynen böyle bir şeydi; nereye baksam, nereye gitsem her yerde karşıma çıkıyordu. Ama onu umursamamalıydım ve işime devam etmeyeliydim, aynen öyle de yaptım.
Dikkatlice bakan gözlerini es geçtim ve doruğa doğru döndüm.
"Ne alırdı..." Sözümü kesen Ali denen çocuğun konuşmasıydı. Ve sanırım umursamama planı buraya kadardı.
"Oo cesur kızımız da buradaymış." Alaylı ses tonuna karşı, onu umursamadan tekrar Doruk'a döndüm.
"Ne alırdın Doruk?" "Nereden tanışıyorsunuz siz?" Sorduğu soruyu umursamayıp boş boş yüzüne baktığım da cevap vermeyeceğimi anlayan Doruk söze girmişti.
"Az önce tanıştık Bade'yle, baya şaşırdık hata onu görünce." Dedi açıklığa kavuşturmak ister gibi ,ama Ali açıklamayla tatmin olmamış gibi bakıyordu yüzüme, herhalde elimi uzatıp onunlada tanışmamı falan bekliyordu, ama daha çok beklerdi ego yığını.
"Sana zahmet ben bir sade kahve alabilir miyim Bade." Dedi Murat gayet kibar ve saygılı bir tonda. Aslında Murat'ın da Doruk'un da çok kibar ve saygılı oldukların anlamıştım. Onlar hakkındaki ön yargılarımda ve izlenimlerim de bariz bir şekilde yanılmıştım.
Güler yüzle siparişlerini elimdeki not kağıdına yazdım ve mutfağa geçtim.
Siparişler hazır olunca hemen tepsiyi alıp, dikatli bir şekilde kırıp dökmemenin verdiği mutlulukla masaya servis ettim.
Tam halletim güzle oldu derken. Yine beyfendi yapmıştı yapacağını. "Bunu geri götür ve yenisini getir." "Ama daha içmediniz bile nesi varmış kahvenin."
Bir de alay eder gibi gülümsüyor. Pislik! "Beğenmedim garson hanım yenileyin lütfen." Sinirlerime hakim olarak mutfağa geçip yenisini yaptım, ama beyefendi bunu ve bundan sonraki üç kahveyede bir kusur bulmuştu ve ben artık patlama noktasına gelmiştin.
"Ali ,abi abartın ama ya, nesi varmış kahvenin." Dedi benim yerime Doruk .
"Evet Ali bir kahve yani abartmadın mı sence de?" Diye devam etti Murat'da
"Beğenmedim, hem işi bu değil mi gitsin ve yenisini yapsın." Dedi duygusuz bir tonda.
Alınmamam gerekirdi belki ama,gözlerimin dolmasına mani olamamıştım. Ağlayacağımı fark etmemeleri için başımı öne eğip tepsiyi geri aldım.
"B-ben hemen yenisini getiririm."
Mutfağa geçtiğimde dolan gözlerimden yaşların akmasına, engel olamadım. Onun söylediklerine sadece sinirlenmem gerekirdi belki ama kalbim de kırılmıştı garip bir şekilde. Birinin omuzuma dokuması ile hemen göz yaşlarımı silip yavaşça arkamı döndüm.
