34.Bölüm:Ateşten gömlek

1.8K 70 216
                                    

[billie Eilish- my boy]
[Gökhan Kırdar- üstüme basıp geçme yar]

Elimdeki dumanı tüten kahvenin sıcaklığını hissedebilmek için biraz daha eğildim fincana doğru

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimdeki dumanı tüten kahvenin sıcaklığını hissedebilmek için biraz daha eğildim fincana doğru.
"Bunların hepsini bir buçuk günde mi yaşadınız yani."
Eve geldiğim gibi annesini anlatmadan yaşanan her şeyi kızlara anlatmış ve akıl danışmıştım.
"Evet ama bana bir yıl gibi geldi,o kadar yorgunum." Dedim oturduğum yerden arkaya doğru gerinerek.

"Yani hâlâ aranız bozuk mu?"
Nazenin'e dönerek bilmiyorum der gibi dudağımı büktüm.
"Dilim affetin tamam diyor ama kalbim hâlâ kırgın ona."
"Yani geçmişte olan bir olayı çok üstlememek lazım sadece o an ki tepkisi biraz üzücü olmuş. Özür dileyip af da dilemiş,kendini daha fazla üzmene değmez ki."
Başını omuzuma yasladığında yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
"Biliyorum nazo ama yine de geçmişte böyle şeylerin yaşandığını bilmek bile içimi daraltıyor."

"Anlıyorum bir de en son babası için tartışınca olay iyice rayından çıkmış."
"Aramızı düzeltmek istemesini ben de anlıyorum ama bu şekilde emrivaki yaparak babasının karşısına çıkarsam her şeyin daha beter olacağını biliyorum." Dedim sıkınca.

"En iyisi o konuyu zamana bırakmak,ama Ali'nin geçmişi konusunda da biraz daha yapıcı olmalısın sonuçta geçmişi geri alamayız bu yüzden önüne bakmalısın." Dedi Merve de başını diğer omuzuma yaslayarak.

"Haklısınız ama bu ona trip atmayacağım anlamına gelmiyor. Öyle pişman olmalı ki geçmişin gölgesini bile bize yaklaştırmaya korkmalı."
"Helal bado,işte bu. Onu sürüm sürüm sürdürelim. Zaten ben bütün erkeklerden nefret eder oldum bu güzel bir fırsat oldu." Dedi Nazenin kötü kadın gülümsemesiyle. Gerçi o gülümseme onda daha çok sinirlenen niloya gibi durmuştu ama olsun.

"Hayırdır murat çikolatanı mı aksattı."
Nazenin kaşlarını çatarak Merve'nin koluna bir çimdik attı.
"Ben çikolata istemiyorum ki o getiriyor her gece,evde adım atacak yer kalmadı her yerde çikolata var."
"Valla bizim için güzel oldu bu bedava çikolata yiyoruz. Hem bence sen artık yumuşadın ona karşı. Geçen akşam gördüm kapıdan sizi ,yanağını öptü sen de bir şey demedin." Dedim Murat gibi eğilip yanağından öperek.

"Hiç de bile ben hemen geri çekildim. Ayrıca gelme diyorum ama her gece geliyor."
Ona bunu küladıma anlat der gibi elimi salladım.
"Çikolata bahane seni görmek, kalbini kazanmak için geliyor."
"Sanırım öyle, az önce de mesaj atmış öğleden sonra ki derse geç kalma diye. Benim saat kaçta dersim olduğunu benden daha iyi biliyor." Dedi hoşnut bir şekilde.

Merve'ye dönerek tek kaşımı kaldırdım ve tekrar imalı bir gülümsemeyle Nazenin'e döndüm.
"Kesin aşık oldu sana,sevdiğini biliyorduk da aşık olmak çok farklı."
Nazenin geri çekilerek huysuzca kaşlarını çattı.
"Hayır hayır,hiç de öyle bir şey yok. Ne aşkı hayır kesinlikle yok. Gülmeyi keser misiniz artık?"

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin