Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
[Scorpions-wind of chenge] [Sezen aksu-aşktan ne haber]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elimde olmadan gözlerim dolduğunda Bakışlarımı yere inidirip beklemeye başladım. Ben gideceğini zannederek Ali beni yanıltarak elimden tutuğu gibi yürümeye başladı, Sanem'in arkadan bir şeyler söylediğin duyuyordum ama onu dinleyecek halde bile değildim.
"Ali nereye gidiyoruz, yavaş olur musun lütfen bu ayakkabılarla yürüyemiyorum." Bakışlarını ayakkabılarıma indirdiğin de bir anda ben daha ne olduğunu bile anlayamadan bacaklarımdan ve belimde tutarak omuzuna attı beni. Anın verdiği şokla ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım.
Etraftaki kızların kıskançlık dolu bakışlarını üzerimizde hissediyordum. Önünden geçtiğimiz bir grup bize dönüp çılgınlar gibi alkışlayıp ıslık çaldığında utancımdan yerin dibine girmek istemiştim.
Merdivenlerden inip bahçeye geldiğimizde ,Ali'nin arabasının önünde durduk. Beni tek eliyle tutup ön kapıyı açtı,geri çekilip eğilerek beni koltuğa oturtarak emniyet kemerimi taktı. "Karnımı acıttın." Dedim huysuz bir şekilde. Yalandı, hiçte acıtmamıştı hata acıtmamak için yumuşak bile tutmuştu, sadece ben şu an ondan ilgi istiyordum.
Cevap vermeden kapımı kapatıp arabanın etrafından dönerek kendi yerin geçip oturdu. Arabayı çalıştırıp park ettiği yerden hızlı bir manevrayla çıktığında korkarak bakışlarımı ona doğru çevirdim.
Sinirden çenesi kasılmıştı ve direksiyonu tutan elleri titriyordu. "Çatı katında gidip konuşabilir miyiz?" Dedim titreyen elini tutarak. "Orası şu an tadilata." Dedi yüzüme bile bakmadan. "Neden?"
Yüzünde sahte olduğunu bildiğim bir gülümseme peydah olduğunda bu sefer bakışlarını yüzüme çevirdi. "Kışın da kullanabilmemiz için hazır hale getirmeye çalışıyordum ,ama sen zaten gidiyormuşsun. "
Söyledikleriyle elinin üzerindeki elimi titreyerek geri çektim. Yüzüme dönüp tekrar ters bir bakış attığında elimi kavrayıp parmaklarını parmaklarımın arasına kenetledi. "Ne olursa olsun elini çekme."
Gözlerim dolduğunda ellerimin ellerinin arasından titrediğini hissetim. O da bunu hissetmiş olacak ki elimi daha sıkı tutu.
Sessizce geçen bir yolculuğun ardından sahilde durmuştuk arabayı uygun bir yere park edip durduğunda elimi bırakıp başıyla inmem için işaret verdi.
Dediğini yapıp arabadan indiğimde, yan yana bankların olduğu yere doğru yürümeye başladık ,ben banklardan birine oturcağımızı zannederken, o biraz daha ilerleyip kumların üzerine oturdu. Ben de yanına oturduğumda kısa bir süre hiç konuşmadan denizi izlemeye başladık.
Sakinleşmeye çalıştığını aldığı derin nefeslerden anlayabiliyordum.
"Anlat." Karışıya bakar konuştuğunda derin bir nefes alarak çenesinden tutup bana dönmesini sağladım.
