Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
[Yo perreo sole- bad bunny] [Göksel- tam da şu an]
Keyifli okumalar.🌷
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bade leyla hanım,bugün toparlanmayı düşünüyor musunuz acaba ?" Merve'nin alaylı sesini duyduğumda irkilerek ona döndüm.
"Bak birde irkiliyor,bütün ders boyunca hocaya leyla gibi bakıp güldün zaten ,bir şeyden de değil adam ona aşık olduğunu falan sanacak." Kafeteryadan çıktığımdan beri içimde bir mutluluk vardı ve gülümsememi durduramıyordum. Ve sanırım bütün ders boyuncada hocaya bakarak sırıtmıştım.
Masanın üzerindeki kitapları da düzenli bir şekilde çantama yerleştirdikten sonra ayakta durmuş beni bekleyen kızlara döndüm. "Ben kafeye geçerim,siz ne yapacaksınız." "Ben de seninle geleyim diyorum ,yiğit'den özür dilerim birazda çalıştığın yeri görürüm."Dedi Merve.
"Bende market alışverişini yaparım evde sıkılırım yoksa. "Dedi Nazenin de sabaha göre keyfi biraz olsun yerine gelmişti. "Sen de gel bizimle nazo ,sonra Merve'yle gidersiniz alışverişe."
"Yok yok ben giderim sonra bütün hafta boyunca ya noodle ya da mısır gevreği yeriz ,hiçbir şey aldırmıyor ki varsa yoksa abur cubur." Dedi kınayan bakışlarını Merve'ye çevirerek.
"Biraz daha ben yanındayken dedikodumu yaparsan nazo, gelirim ve sadece nesquik alırım bütün hafta boyunca onu yeriz." Dedi tehdit ederek. "Ne dedikodusu canım kardeşim. Sen yorulma diye diyorum. Ben tek başıma gider gelirim." "Tamam o zaman gelmiyorum,zaten bu tarz şeyler bana göre değil." Dedi burnunu havaya dikerek.
"Peki arabayı sen al nazo,ağırlık olur yakın zaten biz yürürüz merveyle."
"Peki ama akşam çıkınca ararsınız, gelir ben alırım sizi." Dedi çantasını koluna takarak. Bahçenin çıkışında Nazeninle vedalaşarak, Merve'yle kol kola kafeye giden yolda yürümeye başladık.
"Sence nasıl tepki verir, aslında ben onu zor durumda bırakmak istemiyorum sonuçta alper rica eti ve beni öyle işe aldı, şimdi Alper bozulmasın diye işten kovmak da istemez bu yüzden benim işten ayrılmak istediğimi söylemem en doğrusu olur." Dedim yürümeye devam ederek.
"Bence söylediğin gibi düşünmez yani senin bir suçun yok ki,seni neden kovmak istesin. Ben eminim ki Yiğit böyle düşünmüyordur. Hata bunu söylediğinde sana kızacaktır bile."
"Bilemiyorum Alper gelmedi zaten bugün, onunla konuşsaydım içim daha rahat olurdu ama gelmedi." Dedim sıkıntıyla. "Evet dün gece yaşananlardan dolayı kendini iyi hissetmiyor bence o yüzden gelmemiştir."
"Ben de bundan bahsediyorum işte,kendini iyi hissetmemesi bize kızgın olduğunu gösterir ,bizim yüzümüzden kavga çıktı sonuçta." Dedim oflayarak. "Tamam neyse ne artık birazdan öğreniriz Yiğit kızgınsa o da kızgındır."
