Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimdeki çiçek desenli ve uçuş uçuş olan elbiseyle kendi etrafımda bir tur dönerek şımarıkca elbisenin eteğini ellerimle kavrayıp dizlerime kadar kaldırıp savurdum. Gözlerim sadece karşımdaki yavaş adımlara banadoğru yürüyen adamdaydı,acelesi yokmuş gibi her tarafı çiçeklerle bezeli yolda küçük adımlarla yürüyordu. İçimdeki büyüyen sevinçle bana doğru gelmesini beklerken bir anda arkadan boynuma kalın bir halat geçirildi ve geriye doğru çekilmeye başladım. Halatan kurtulmayı denemeden beni kurtaracağını bildiğim için Ali'ye baktım. "Ali yardım et!" Diye bağırdım onun hareket etmediği fark ettiğimde. Beni duymuyor gibi sadece arkamda bir yere bakıyordu.
"N'olur kurtar beni."
Hiçbir hareketlilik olmadığında bu sefer ağlayarak elimi uzattım ona doğru. Bu defa bakışlarını bana çevirdiğinde ona uzattığım elime bakarak bir süre bekledi ve hemen sonra arkasını döndü ve geldiği yoldan gitmeye başladı.
"Ali...Ali...Ali bırakma beni. Gitme..." Nefesim iyice kesilmeye başladığında ellerimi kaldırıp halatı tutmaya çalıştım ama ellerimi sadece onun gittiği yöne doğru hareket ettirebiliyordum. Bulanık bakış açımla tekrar Ali'nin arkasından baktığımda aynı anda o da duraksayarak bana doğru döndü. Tekrar umutla yüzüne bakmaya başladığımda bir kez daha acıyla bağırdım. "Ali kurtar beni. Boğuluyorum..."
Yüzüme acıyla bakarak sadece dudaklarını kıpırdatabildi. 'Yapamam.'
Ona doğru uzattığım elim hayal kırıklığıyla yanıma düştüğünde tekrar arkasını dönüp gittiğini gördüm. Bu sefer başımı çevirip arkaya baktığımda ipin daha da gerildiğini hissetim. "Oğlumdan uzak durmanı söylemiştim. O daha fazla sana alışmadan sorunu kökten halledeceğim." Duyduğum sesin Ali'nin babasına ait olduğunu anladığımda içli bir şekilde ağlayarak tekrar Ali'nin arkasından baktım beni kurtarmayacağına emin olsamda küçük bir umutla ger gelip kurtarır diye baktım.
Okyanusun dibinden bir anda su yüzeyine çıkmış gibi irkilip yerimden doğrulduğumda nefes nefes sırıl sıklam olmuş kazağın yakasını çekiştirdim. "Güzelim iyi misin? Kabus mu gördün? Uyandırmaya çalıştım ama başaramadım." Dedi Ali korkuyla yüzümü avuçlayarak.
Rüyada bana arkasını döndüğünü anımsadığımda elimde olmadan geri çekildim. Bu hareketimle şaşırarak daha çok yaklaştı bana. "Bir tanem iyi misin? Ne gördün anlat bana." Tepkisizce yüzüne bakarken gözlerimin dolmasına engel olamadım. O kadar gerçekçi bir rüyaydı ki sanki birazdan kalkıp gidecekmiş gibi hissediyorum. Onu kaybedeceğim düşüncesiyle büyük bir hıçkırıkla sarsıldığımda beni kollarının arasına çekmesi saniyelerini almamıştı.
