Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum.
İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi dolanacak o sözleri söyledim.
"Ayrılmak istiyorum."
İlk an gözlerinden garip bir ifade geçse bile heme...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudaklarımın üzerindeki sıcak baskıyla başım dönüyormuş gibi gibi hissediyorum. Pelte kıvamına gelmiş dizlerim yüzünden yeri boylamamak için omuzlarına tutundum.
Öpüşüne hafifçe karşılık verdiğimde başını yana eğerek daha şiddetli öpmeye başladı. Dudağımın üzerine küçük bir öpücük daha kondurup geri çekildiğinde. "Sonsuza kadar bu tapılası dudaklarına müptelâ olacağım." Dedi gülümseyerek. Utanarak başımı boynuna gömdüğümde. Hafifçe bir kahkaha atarak saçlarımı okşamaya başladı.
"Oturalım mı güzelim?" Başımı salladığımda elimden tutarak minderlerden birine oturttu beni, kendi de oturduğunda önümüzdeki yemeklerden tabağıma servis etmeye başladı. Elbisemin yırtmacı yüzünden rahat oturamıyordum ama Ali'nin sadece gözlerime bakması içimi rahatlatmıştı ve rahatça oturmamı sağlamıştı.
"Ama bunlar benim en sevdiğim yemekler." Dedim şaşkınlıkla. "Ablan'dan biraz yardım almış olabilirim." "İnanmıyorum ya, şimdiden birlik mi oldunuz?" Yapay bir kızgınlıkla söylediklerim onu daha fazla güldürmüştü.
"Ordövr için kurşun bile yermişsin ablan öyle söyledi."
"Ablam biraz abartmış ama severim." Dedim tabağımı önüme alarak. "İtalyada bildiğim çok güzel ordövr yapan bir mekan var, bir gün birlikte gidelim eminim tadına bayılırsın." İtalya ismin duyunca yaklaşık yarım yıl sonra gideceğim geldi aklıma. Peki ben onu nasıl bırakırdım...
"Neden durgunlaştın güzelim ,yoksa İtalya'yı sevmez misin?" "Daldım sadece yoksa İtalya'yı severim,birlikte gidersek güzel olur." Dedim gülümsemeye çalışarak.
"Şunlar ne." Dedi gelirken pufun üzerine bıraktığım paketleri göstererek. Hemen tabağımı yerine bırakarak,biber dolmasının olduğu kabı elime aldım. "Sana biber dolması yaptım,umarım tadını beğenirsin." Kapağını açıp önüne bıraktığımda, dalgınca kutuya bakmaya başladı. Yutkunup tabağına bir biber dolması aldığında ellerinin titrediğini fark ettim.
Bu hali beni şaşırtsada bir şey söylemeden yemesini bekledim. Tabağına aldığı biber dolmasını çatalıyla ikiye ayırdığında büyük bir parçayı çatalına takıp yemeye başladı.
Ağzındaki lokmayı yutuğunda bana doğru döndü. "Teşekkür ederim bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin." "Anlatmak istersen dinlerim." Dedim boşta olan elinin üzerine elimi koyarak.
"En sevdiğim yemek biber dolmasıydı, o gittikten sonra bir daha yiyemedim,tadını bile unutmuşum." Dedi buruk bir tebessümle.
"Ne zaman istersen ben sana yaparım, onun ki gibi olmaz ama yinede sen istersen yaparım." Dedim elinin üzerine minik bir öpücük kondurarak.
