Sürpriz bir karakterle geldim, bence geldiğine baya memnun olacaksınız. Bir şeyler deniyoruz ama, hadi hayırlısı.
Bir de geçen bölüme kısa dediniz diye iki katı uzununu yazıp geldim, yazarınıza yorum ve oyları çok görmeyiniz litfen.
''Nasıl tanıştınız gızım?''
Fadik Hanım karşıdaki koltukta, ben, Azer ve Yılmaz yan yana uzun koltukta, Seyhan da annesinin yanındaki tekli koltukta oturuyordu. Azer ağrısı olmadığını söylemişti, ki buna zerre inanmıyordum, bu durumda da hep beraber çay içiyorduk.
''Avukatım ben. Aslında benim arkadaşım, Azer'in avukatlığını yapıyordu. Bir gece, acil bir durum olunca onun yerine ben gitmek zorunda kaldım. O şekilde tanıştık.'' dedim gülümsemeye çalışarak.
''Kestiğim kurban işe yaradı demek ki.'' dedi Fadik Hanım da keyifle gülümseyerek.
''Ne kurbanı?'' dedi Azer kaşlarını çatıp. Seyhan annesinin konuşmasına izin vermeden araya girdi.
''Annem İpek'ten ayrılman için kurban kesti.'' demesiyle Yılmaz ağzındaki çayı püskürterek güldü.
''Ana yaptın mı bunu gerçekten?'' dedi Azer hayretle. Fadik Hanım yaptığı çok normal bir şeymiş gibi omuz silkti.
''Ver anam öpeyim elini.'' dedi Yılmaz ayaklanıp annesinin yanına giderek.
''Kızım, sen tanıyür müydün o İpek'İ?'' dedi Fadik Hanım bir yandan elini öpmesi için Yılmaz'a uzatırken. Karşımdaki tabloyu hayretle izlerken ağzım açık şekilde kafa salladım.
''Tanışmıştık.'' dedim sadece.
''Allah biliyor ne kadar istediğimi ayrılmalarını. Rabbime bin şükür oldu. O kurban daha başlangıçtı, Adana'ya dönünce ağaç dikeceğim 30 tane.''
Seyhan kıkırdamasını bastırmaya çalıştı ama başarılı olmamıştı.
''Artık kapatsak mı şu meseleyi ana?'' dedi Azer tekrar araya girip. Dünkü yaşananlardan sonra benimle tartışmak istemiyor olmalıydı. Kapının çalmasıyla Seyhan hevesle ayağa kalktı.
''Kim geldi bu saatte?'' dedi Azer kaşlarını çatıp.
''Sürpriz!'' dedi Seyhan ve kapıya koştu. Birkaç saniye sonra içeriye giren adamla Yılmaz kahkahalarla ayağa kalktı ve Azer'in de yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti.
''Gediz abi!''
''Naber Yılmaz'ım?'' dedi karşıdaki adam ve kollarını açtı. Yılmaz'la birbirlerine sarıldıktan sonra Fadik Hanım'ın yanına yürüdü.
''Fadik teyzem, çok iyi gördüm seni. Nasılsın?'' dedi kibarca.
''Seni gördüm daha iyi oldum oğlum. Hoşgeldin.'' dedi o da kocaman gülümseyerek. Ardından Azer'e döndü.
''Kardeşim!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırt Sırta
Fanfic''Gözlerin, bana çok garip şeyler hissettiriyor.'' ''Ne mesela?'' dedim ben de fısıldayarak karşılık verirken. Durduğumuz yakınlıktan, konuşurken dudaklarım onunkilere değiyordu. Karaca gözlerini kapatıp gülümsedi. ''Nasıl anlatılır bilmiyorum ki.''...