Bölüm 83

638 58 86
                                    

AMAN AMAN AMAN BEN GELDİM. ELİM DE BOŞ GELMEDİM, BOL BOL YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİM.

 ELİM DE BOŞ GELMEDİM, BOL BOL YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kulkan?"

Kulkan direksiyona kilitlenip ne dediğimi bile duymazken elimi uzatıp suratının önünde parmaklarımı şıklattım.

"Ha? Efendim?" dedi birden irkilip. Bu tavrı benim yalnızca daha da işkillenmeme sebep olurken oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. 

"Daha önce de sordum, tekrar soruyorum; tedirgin olmamı gerektirecek bir durum var mı?" dememle Kulkan kafasını iki yana salladı.

"Seni tuzağa sürüklemek için gelmedim Muğla'ya kadar Karaca, merak etme." dediğinde gözlerimi devirsem de yine de tamamen emin olamıyordum. 

"Buraya kadar geldin de, nereye gideceğiz?"

Kulkan vitesin orada duran telefonunu alıp hafifçe bana fırlatınca homurdandım. 

"Bak şuradaki adrese." dedi gözlerini yoldan ayırmadan. Telefona bakınca, Antalya'ya gittiğimizi fark ettim ve gözlerim kendiliğinden açıldı.

"Antalya mı? Kulkan taşak mı geçiyorsun benimle?" 

"Bağırmasana kızım, küçücük araba zaten."

"Kulkan bana bak!"

Ona aldırmadan bağırmamla kafasını bana çevirdi.

"Ne işimiz var bizim Antalya'da? Buradan Antalya 4 saat, farkında mısın?"

"Farkındayım ve bağırman hiçbir işe yaramıyor. Basıyorum gaza işte Karaca daha ne yapayım?"

"Ne işimiz var Antalya'da Kulkan?"

Artık buz gibi çıkan sesimle tahammül seviyemin sıfıra indiğini fark etti ve boğazını temizledi.

"Sana şimdi söyleyemem. Bu bir tuzak falan değil, başına bir iş de gelmeyecek. Ayrıca gecenin bir vakti seninle araba yolculuğu yapmayı ben de tercih etmezdim; ama uçağa binemeyiz. Çağatay'ın hiçbir boktan haberi olmamalı. Onun bildiği kadarıyla sen uslu uslu düğün kutlaması yapıyorsun, ben de bir pavyonda para yiyorum."

Daha fazla sormak istediğim çok soru vardı, ama yanıtsız kalacağını bildiğimden derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Zaten bu arabaya bindikten sonra pek de bir seçeneğim kalmamıştı. Kulkan'a güvenmeyi tercih etmiştim, bir de Nehir'in düğün gecesinde hiçbir olay çıkmamasını. Ama Azer yokluğumu fark etmişti ya da yakın zamanda edecekti ki bu başlı başına büyük bir problemdi.

"Telefonunu kullanmam lazım. Azer'i aramalıyım, nereye gittiğimi bilmiyor." dediğimde bana yandan bir bakış attı.

"Kocana haber verirsen, seni almaya gelir. Adamlarıyla geldiğinde Çağatay'ın dikkatini çekeriz-"

"Salak değilim Kulkan, anladım. Ben halledeceğim, ver şu telefonu bana geri." dedim elimi uzatıp sesimi yükselterek. Kulkan daha fazla itiraz etmeden telefonu bana bıraktı. Azer'in numarasını tuşlarken boğazımı temizledim. 

Sırt SırtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin