Bir yıldır asistanlığını yaptığım, cağnım hocama dedim ki ''Hocam benim yazın stajım var, sonrasında da tatil yapmayı düşünüyorum.'' Durdu dedi ki, ''E tamam canım bir hafta yaparsın tatil sonra gelir çalışmaya devam edersin.'' Anlık mood um multideki videodur.
Ayrıca, bir şey sormak istiyorum. Kocaeli'de yazın bir aylık ev kiralamam gerekiyor staj sırasında. Yani çok düşük ihtimal ama, ne bileyim orada yaşayan ya da emlakçı bilen var mıdır aranızda?? Varsa bana yazarsa çok çok çok müteşekkir olurum.
An itibariyle; Azer, babam ve Akın karşımda oturuyor ve hepsi sanki telefonlarında çok ilginç bir haber okuyormuş gibi bir ifadeyle sessizce ekrana bakıyorlardı. Telefonlarında baktıkları şey her neyse, o kadar ilginç olmadığına emindim.
''Beraber halay çekmekte sıkıntı yok, ama yan yana oturamıyor musunuz?'' dedim en sonunda dayanamayıp gülerken. Aynı anda kafalarını kaldırıp bana baktılar.
''Nasıl?'' dedi babam anlamamış gibi.
''Düğünde diyorum, keyifler yerindeydi. Şimdi kimse konuşmuyor?'' dedim yumuşak bir sesle.
''Ne konuşalım Karaca? Senin yemeğin gelecek, onu bekliyoruz işte.'' dedi Azer omuzlarını silkip. İnanmamış bir ifadeyle ona bakınca babam sandalyesinde geriye yaslandı ve Azer'e döndü.
''Aslında, konuşacak şeylerimiz vardır muhakkak.'' dedi yavaşça. Azer tedirgin bir şekilde arkasına yaslanıp babama dönerken ben Akın'a baktım. Akın, sakin olmamı ifade eden bir şekilde göz kırpıp babama baktı.
''Ne mesela baba?''
''Mesela, benim kafama takılan bazı sorular var. Ben onların bir türlü cevabını alamadım...'' dedi babam yine sakince.
''Sorun, yanıtlayayım Selim Bey.'' dedi Azer gergince. Babam hafifçe güldü.
''Resmiyete gerek yok damat.'' demesiyle Akın da ben de şaşkınca babama baktık.
''N-ne diyeyim?'' dedi Azer yavaşça.
''Baba mı desin?'' dedi Akın da aniden. Babam suratını buruşturup Akın'a döndü.
''YAVAŞ!'' dedi babam gözlerini açıp.
''Ne desin o zaman baba?'' dedi Akın da tekrar.
''Selim abi, olur mu?'' dedi Azer durum sanki normalmiş gibi davranmaya çalışarak. Belki babam ve Akın bu numarasını yiyorlardı, ama Azer'in içini bildiğim için, şu an ne kadar rahatsız ve tedirgin olduğunun farkındaydım ben.
''Olur.'' dedi babam istifini bozmadan. Herkes sessizce tuttuğu nefesi verirken Azer sırtını dikleştirip babama döndü.
''Ne sormak istiyorsun Selim abi?''
Akın gülmesini bastırmak için eliyle ağzını kapatıp bana döndü. Dudaklarını oynatıp 'Selim Abi diyor' dedi bana doğru. Gülmemek için gözlerimi ondan kaçırıp tekrar babama diktim.
''Şeyi düşünüyordum ya ben... Hani senin kardeşin var ya, Yılmaz. O çok enteresan şeyler söylemişti nikahtan önce.''
Babamın korkutucu bir sakinlikle söylediği şey üzerine Azer sesli bir şekilde yutkundu. Nasıl açıklayacağını düşünüyor olmalıydı.
''Baba, ikimiz arasında olan mesele.'' dedim net bir şekilde. Babam bana dönüp gözlerini kıstı.
''Sen dinlensene kızım.''
''Ama baba-''
''Yat Karaca. Yemeğin gelene kadar dinlen.'' dedi babam tekrar. Abartılı bir şekilde nefesimi verip kafamı yastığa geri yerleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırt Sırta
Fanfic''Gözlerin, bana çok garip şeyler hissettiriyor.'' ''Ne mesela?'' dedim ben de fısıldayarak karşılık verirken. Durduğumuz yakınlıktan, konuşurken dudaklarım onunkilere değiyordu. Karaca gözlerini kapatıp gülümsedi. ''Nasıl anlatılır bilmiyorum ki.''...