Gözlerimi ustalıkla kaçırdım ondan. Böyle içime atıp kendi kendimi yemek yerinde onunla konuşsam ve bana acımasını istemediğimi söylesem daha kolay olurdu belki de. Elimde olmadan içimdeki basıncı azaltmak ister gibi nefesimi dışarı verdiğimde Deniz'in birazı sahada olan dikkatini de kendi üzerime çekmeyi başarmıştım. Oyuncuların hareketlerini, topun gittiği yeri takip ediyordum ama onun ısrarcı gözleri üzerimdeyken odaklanamıyordum, gördüğüm hiçbir şeyden haberim yoktu.
"Tamam..." Sesini duymamla beraber, konuşmayacağına kendimi inandırdığım için şaşıran bakışlarımla ona döndüm. "Sen de aramızda bir sorun olduğunu kabullendiğine göre, konuşalım. Sonra istiyorsan sonra konuşalım... Seni üzecek ne yaptığımı merak ediyorum." Kaşlarım yukarı doğru kıvrıldı. Tek sorun bana acıman Deniz! Ben seni severken senin sadece lanet olası bana acıman! Beni hiç tanımadığın üstü başı yırtık bir adamdan farksız bir şekilde acınacak birisi olarak görmen. Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde hemen başımı öne eğdim. Gözlerimi kapattım ve iyi şeyler düşünmeye çalıştım. Mesela zeytinyağlı sarma gibi. Evet zeytinyağlı sarma! En lezzetlisinden.
Akşam yatağıma yattığımda olan olaylar beynimde dönüp bana işkence ediyordu yine. Aldığım kararlara her dakika bir yenisi eklenirken yalnızca bir gün sonra olan tarih yazılısı düşündüğüm en son şey bile değildi. Diğerlerinin deli gibi çalıştığını tahmin etmem zor değildi. Onlar böyle yaparken ben artık geceleri rutine binen tavanla bakışıp ona içimi açma ritüelimin ortalarında ilerliyordum. "İlk olarak." Dedim işaret parmağımı tavana doğru sallayarak ilk olmasını belirtmek amacıyla. "Kaan'dan kurtulalım. Ona olan sert tavırlarım sayesinde bana yaklaşamadı bugün pek ha?" Gülümsedim. Sahte olanlardan değil içimden taşıp gelen bir gülümsemeydi. "İşe yarıyor değil mi? O halde cesur olmalıyım." Deli cesareti işime yarar mıydı emin değildim ama... Belki de onunla bir konuşma yapıp da kızlardan hoşlandığımı, erkeklerle ilgilenmediğimi falan söylemeliydim? "Bu iyi fikir değil mi tavancım? Ne? -cım eki fazla mı samimi? Çok soğuksun!" suratımı buruşturup diyaloguma kaldığım yerden devam ederken bir anda durdum. Yine yapıyordum işte, tavanla tek taraflı konuşmak önemli değildi ama karşılıklı olarak konuşmak mı? Acıktığımda aklımı peynir ekmekle yemiş olabilirdim. Mide asidim onu eritmeden beynimi kusmalıydım. "Ah, delirttin sonunda beni beyaz tavan!" Yatağımdan fırlayıp çantanın içinde uslu uslu duran bilgisayarıma saldırdım ve kapağını koparırcasına açtım.
"Bana şu an ancak, oğlanın sonunda sevdiği ikinci kız tarafından öldürüldüğü lise anime iyi gelir. Benden daha zavallıların olduğunu bilmek... İşte bu duygu paha biçilemez!"
Pazar sabahı bütün aile üyelerinin bulunduğu kahvaltı masasında kardeşim kahvaltı gevreği yiyen bir zombi gibi göründüğümü söylediğinde sabaha kadar oturup arka arkaya iki anime bitirmenin çok da iyi bir fikir olmadığı kanaatine varmıştım sonunda. "Uyku tutmadı, sınavlar yaklaşıyor ya." Dedim bunun bir yalan olmadığını düşünerek.
İç çekmek için aldığım derin nefes boğazıma kaçınca öksürmeye başladım. O kadar bitkin hissediyordum ki doğru düzgün öksürmek bile nasip olmamıştı. Bir an önce sürüne sürüne odama çıkıp kendimi yumuşak yatağıma bırakmak istiyordum. Açıkçası iki anime arasında Kaan'ı hayatımdan temelli çıkaracak iyi bir plan düşünmeye çalışmıştım ama beynim bin tane virüsün saldırısına uğrayan bilgisayardan daha hızlı hata verip çöktüğünde boş verip, sonunda asıl kızın öldüğü o lanet animenin ikinci sezonunu ikinci defa izlemiş ve bütün gece ayakta kalıp gözlerime hiç işkence etmemişim gibi bir de üzerine çok olmasa da ağlamıştım. Ayağa kalkıp kendimi alkışlamak istiyordum.
Annem elindeki su dolu bardağı bana uzattığında minnetle aldım ve boğazımdaki kuruluğu gidermesi için büyük yudumlarla içtim. "Odama çıkıp uyuyacağım." Dedim en son annemin bütün itirazlarına rağmen kasenin içine sütü boca edip yediğim gevrekteki son süt damlaları da bittiğinde. Bir şey yiyemeyecek kadar yorgundum maalesef. Ayağa kalkıp kendimi odama sürükledim. Daha başım yastığa düşmeden çoktan uyumuştum bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ters Aşk
RomanceBilirsiniz işte, bazı insanlar farklıdır, mesela her kız narin ve kırılgan olmayabilir, ya da her erkek sert mizaçlı ve odun değildir. Bunun erkek ya da kadın olmakla bir ilgisi yoktur aslında, duyguların ilgisi olan tek şey insan olmaktır. Ve bazı...