~32

2K 154 16
                                    

     Oturdukları geniş ve havadar pastanede Akher pantolonunun paçasını biraz çekip topallamasına neden olan o morluğa bakıyordu. Deniz'de başını eğdi ve tam da apaçileri tekmelediği kısımda oluşan hastalıklı renge baktı. "Genelde insanlar birini tekmelediğinde, tekmelediği kişinin vücudu morarır."

     Oğlan iri yeşil gözlerini kaldırıp baktı. "Ben de durum tersine işliyor." ve hemen ardından gülümsedi. "Bizi kurtardın, teşekkürler."

     "Pek ihtiyacınız yoktu aslında." dedikten sonra o da gülümsedi. 

     Oğlanlara saldırdığında Akher'in yüzünde oluşan o ifadeyi düşünüyordu. Sonra bu düşüncelerden pek de hoşlanmadığını fark edince gözlerini açıp kapayarak kurtulmayı denedi. "Hastalıklı düşünceler bunlar." diye mırıldandığında oğlan şaşkınca ona bakıyordu. "Neler?"

     "Önemli bir şey değil. Acıyor mu?" bacağını işaret etmişti. 

    Başını iki yana salladı "Hayır."

     Adının söylenilmesiyle olayı anlatan Şura'yı can kulağıyla dinleyen gruba döndü. "Deniz, çok geç geldin. Çok korktum bir an... Akher'i de kız sanmışlar inanabiliyor musunuz? Kahkaha atacaktım bunu söylediklerinde. Kendimi çok zor tuttum!" dedikten sonra o an atamadığı kahkahayı patlattı. İki dakika önce çok korktum diyen biri kahkaha attığında onun korkmasını hiç ciddiye almıyordu insan.

    "Kız mı sandılar? Gözleri mi körmüş?" diyen Büşra da gülmeye başladığında Akher kafasını çevirip sinirlice bir şeyler mırıldanmıştı. 

    "Bir şey itiraf etmeliyim." büyük bir ciddiyetle konuşan Eren'e döndüler. "Akher sınıfa ilk geldiğinde güzel kızmış diye düşünmüştüm! Olayı çakmam biraz zaman aldı. Sonraki ruh halimi siz düşünün... İki-üç gün kendime gelemedim." Bu sözden sonra kaşlarını çatan Akher dışında hepsi hakır hakır gülüyorlardı. 

    ***

    Kız sanmışlarmışmış... Başımı cama yasladım ama o sinirle yaslamak yerine resmen alnımı cama geçirmiştim. Geri çekilirken elimle, vurduğum yeri ovuşturdum. Fazla -narin- görünüşlü bir insan olduğumun ben de farkındaydım ve evet birileri ilk defa beni kız sanmıyordu. Yine de bunu Deniz'in yanında dile getirip bu şekilde gülmelerine fazlasıyla sinir olmuştum. Otobüs ani bir fren yapınca tutunduğum demire sıkı sıkı yapıştım. Yolcular söylenmeye başlayınca başımı kaldırıp ön camı görmeye çalıştım. Anlaşılan bir kazanın eşiğinden dönmüştük. Otobüs yeniden harekete geçtiğinde ben de düşüncelerime kaldığım yerden hızla devam ettim. Camın dışından evler, ağaçlar, yollar hızla geçiyordu. Keşke o an yer yarılsaydı ve ben de yerin dibine geçseydim. 

     Önce arkadaşlarımla tanışmak isteyen annemle güne berbat bir giriş yapmıştık, Deniz bunu çok fazla takıyormuş gibi durmuyordu ama duygularını pek de belli eden bir insan gibi değildi o zaten. Bugüne kadar annesiyle babasının öldüğü bir çocuk olduğunu hiç anlamamıştım. Sonra ismini hatırlamak bile istemediğim o lanet oyuncak yüzünden dünyam resmen tersine dönmüştü. O kadar gereksiz bir heyecandı ki, kusmamak ya da bayılmamak için kendimi zorlukla tutmuştum. Ayrıca Deniz'e de son derece dayanıksız biri gibi görünmüş olmalıydım. Gerçi öyle biri olduğumu çoktan anlamıştır... Ama en kötüsü sonuncu olandı. Büyük ihtimale yaşı benden küçük olan iki oğlan tarafından kız sanılmakla kalmamıştım  bir de az kalsın onlardan dayak yiyecektim. Neyse ki Deniz imdadımıza yetişmişti ki bu da tamamen apayrı bir konuydu ve en kötüsü Eren... Ah Eren! Bu sır seninle beraber mezara gömülmeliydi!

    Elimi hafifçe cama geçirdim. Sinirliydim, mutsuzdum, üzgündüm, moralim bozuktu, midem bulanıyordu ve berbat bir gün geçirmiştim. Sabah evden çıkarken bile böyle olacağının farkındaydım gerçi. Bizim mahalleye geldiğimizi fark edince hemen kapıya gittim. Az kalsın durağı kaçıracaktım!

Ters AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin