2. Kitap | 6. Bölüm

1.4K 110 235
                                    


6. Bölüm

"İLK BUSE"

●○●○

Dünyada iki önemli unsur vardır benim için. Bu ikisi, hüznün en büyük yandaşı, acının en makul tablosuydu. İlki Ölüm. Derin bir keder ve yokluk kaplıyor insanın içini. Artık gelmeyecek olma düşüncesi ve onu bundan sonraki hayatımda göremeyecek olmam, hüzünlerin kralıydı. Bu hissi sadece bir kere yaşamıştım. Bir kere dediğime bakmayın, çifte acıydı. Hem annem hem babam. İkisi de aynı gün. Söylemesi kolay derler ya hani. İşte şu an söylemesi gerçekten kolay olsa da bu tarifsiz acının merkezindeki yokluğu tatmak bana göre Dünyada ki en büyük acıydı. Diğerine gelirsek, işte bunu sadece bir kere yaşamamıştım. Kırmızı sayesinde tattığım güven problemi bir kez daha şahlandı.

En sevdiğimden, en büyük darbeyi yemek!

İlki Melis'ti. Hayatımın ilk kazığını yedirmişti bana. İkincisi ise canımdan çok sevdiğim kardeşimdi. Acım çok tazeydi. Şu an! Evet evet, Şu an! O bataklığa benzeyen elem duygu damarlarımdan akan hüzn-ü acı oluvermişti. Beni bir erkek için satmasını  önemsemiyordum. Misli ailesini hiçe saymıştı. Annesine, babasına ihanet etmişti. Birde utanmadan karşıma geçip ben evlendim, diye nikah cüzdanı getiriyordu. Yazık!

" Abla, bizim için yaptım. Yemin ederim kötü bir niyetim yoktu." Konuşmaya devam edecekken elimi havaya kaldırıp yüzüne tokat attım. Yana doğru dönen başı, rüzgarla savrulan saçlarına arkadaş olmuştu. Ona ilk defa vurmuştum. Karşımda başka biri olsaydı umursamazdım. Çeker giderdim. Duygularımı saklardım. Fakat şu an duygularımı bastıramıyordum. Bu hissi yatıştırmam mümkün değildi.

" Nasıl yaptın bunu? Ailene ihanet ederken hiç mi sızlamadı vicdanın?" Vurduğum yanağına elini tutmuş, kızarmış yüzüyle bakıyordu gözlerime. Şaşkındı. Onu affedeceğimi zannediyordu.

" Kağan istedi. Eğer o CDR ellerine geçerse, peşimizi bırakacaklarmış. "

" Dur tahmin edeyim, sen en başından beri biliyordun değil mi? Mirasta kanıtın olduğunu, Kelebek'in seninle bu yüzden evlenmek istediğini biliyorsun.  Reddi miras davasını ise hiç açmadın. İmzalamadın bile, boş kağıdı verdin görevliye. Beni kandırdın." Yüzüne bir umut baktım söylediklerin yalan, desin diye. Demedi. Sustu sadece. Reddi miras davası geri çekilmezdi çünkü. Çekilse bile tahdit altında olduğu öne sürülerek geri çekilirdi. Başta böyle olduğunu düşünmüştüm fakat beni sorguya çağıran biri olmadığına göre tehdit altında olarak imzaladım planı uyuşmuyordu. Öte yandan istemediğim diğer bir ihtimal, bütün sevgimi tarumar etti. Misli en başından beri biliyordu. Evlendiğinde ne olacağını, kanıtın kırmızıya ulaşacağının bilincindeydi. Keza bu suskun hali de sözlerimin doğruluğunu kanıtlıyordu.

" Doğru mu? Biliyor muydun?"

" Abla özür dilerim. Kötü bir niyetim yoktu. Bizi bu dertten kurtarmak için yaptım. Artık peşimize düşmeyecekler."

Sinirden çığlık atarcasına bağırıp masaya bıraktığı nikah cüzdanını yırttım. Sinirim hâlâ geçmeyince o kadar zaman hazırladığım sofranın örtüsünü hırsla çekip, attım yere. Bütün bardak, tapanlar paramparça olmuştu. Aynı kalbim gibi. Ölseydim de bu ihaneti öğrenmeseydim.

" Sana ne oluyor ki, ha cevap ver, sana ne b*k oldu ki maydanoz oldun? Her gece kırmızı bana mesaj atıyor, her bulduğu yerde beni öldürmek istiyor, tehditleri havada uçuşuyor, ben bir şey demiyorum. İsyan etmiyorum. Sen mi isyan ediyorsun? Kurtulmak istiyorsun? Ne yaptı sana kırmızı, hiçbir şey. Sakın Kelebek'le olan olayı, hamile olmanı söyleme! O senin aptallığındı. Ben senin için gidip o Kelebek bozuntusuna ateş edeyim, hapse gireyim, sende bana böyle yap. Yazıklar olsun sana. Ben sırf sen o adamla evlenme diye, hapiste kalmaya bile razıydım. Bu muydu karşılığı?"

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin