5.●AJAN●

5.1K 265 61
                                    

5. B ö l ü m
K o r k u s u z K o r k a k

................

" Bu CD-R, babanın gerçek yüzünü sana gösterecek küçük cadı. "

-K

Siyah kağıt, kaygan parmaklarım arasından bir uçurtma misali ahesete aheste yere düşüp yazılı tarafını gözlerime sundu. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Ciddi manada bilmiyordum. Bu -k, Karan ise eğer ben bitmiştim. Eğer başka biri ise diri diri mezara girsem daha iyi olurdu. İki ucu bo*lu değenekti. Hangi yanı tutsam kirletecekti elimi.

Karşı komşu elinde çöp poşetiyle dış kapıyı açıp bir bana birde elimdeki kutuya baktı manidar bir halde. Kendimi toparlayıp yerdeki kağıdı alarak eve geri döndüm. Hâlâ büyük bir şokun içerisindeydim. Bu elimdeki kutunun içinde hayatımı vereceğim adamın el yazısı vardı. Babam bu görüntüyü benim için çekmişti. Ben ise bunu sadece bir harf tarafından öğreniyordum. K! Aklıma sadece Karan geliyordu. Başka kimse olamazdı. Farklı bir detay daha vardı. Bu her kimse bana cadı diyordu babam gibi. Ve babamın benim için çektiği görüntü kayıtını göndermişti. Karan'ın babam ile ne sorunu olabilirdi ki? Tabi K, karan ise?

Şartelleri tek tek yukarı kaldırıp salona giderek elimdeki kutuyu bıraktım orta sehpaya. Elektiriklerimi o kapatmıştı. Kapatan her kimse buralarda olmalıydı. Minik balkona doğru gidip kapıyı açarak bahçe kapısına baktım. Kapı ağzına kadar açılmış duruyordu. Bir ses ya da koşarak giden herhangi biri yoktu. Apartmandan kapşonlu biri çıkıp elleri cebinde ilerledi. Bu bir kızdı. Ve ben K'nın kız olabilme ihtimalini hiç düşünmemiştim. Kız yavaş yavaş ilerleyip gözden kayboldu. Yüzünü göremedim. O kadar çok panorayak olmuştum ki önüme her çıkanı K, sanıyordum.

Balkondan içeri geçip masanın üstündeki kutuya göz gezdirdim. Biran önce o videoyu, veya her ne haltsa onu izlemeye koyulmam lazımdı. Odama gidip diz üstü bilgisayarımı alarak tekrar salona gittim. Elim ayağım titriyordu. Böyle cinli bir flim izeyince korkarsın ama gerilim flimi izleyince korkulacak bir şey olmamasına rağmen içine bir tedirginlik tohumu düşer ya, işte tam öyleydim. Şu an bana bedenen zarar veren biri yoktu. Ruhum ızdırap içindeydi. Eli kolu bağlı, yanıyordu.

Sıfır ses olan evde adım seslerimi duydum tek tek. Kalbim çarpıyordu. Adımlarımı dahi bir an duymadım kalbim yüzünden. Kendimi cesur sanardım. Meğer korkağın tekiymişim.

Bilgisyarı orta sehpaya bırakıp kutunun içindeki CD-R'yi taktım yana. İnanılmaz dercede bir heyecan doldu içime. Babamın bana nasıl bir şey hazırladığını deli gibi merak ediyor olsamda bir o kadar da korkuyordum.

Önüme çıkan klasörden tek seçeneği olan videoya tıklayıp açılmasını bekledim. Elim kalbimin üzerinde bekliyordum açılmasını. Yuvarlak halka döndü, döndü ve en sonunda simsiyah bir ekran açtı. Arkadan cızırtı sesleri geliyordu. Bir kaç saniye devam eden video bozuk bir görüntü ile açılıp tekrar kapandı. Çok eskiden çekilmişe benziyordu.

Bir kaç boğaz temizleme sesi geldi kuytudan. Görüntü karıncalıydı. Ses ise cızırtılı. Biraz daha böyle bekleyip açılmasını yeğledim. Beş dakikanın ardından bozuk bir görüntü geldi. Babamın silueti vardı karşımda. Ellerini masaya koymuş objektife bakıyordu. Boğazını temizledi tekrar döndü kameraya. Gülümsedi. Gözlerinin içinde buruk bir gülüş vardı. Hüzünlü bir tebessüm.

" Kızım, inan bana bu videoyu çekmek çok zor geliyor. Sana güzel bir gelecek sunamayacağım için üzgünüm. " Bir kaç kez gözlerini kaçırıp tekrar baktı kameraya. Babamı çok küçük yaşta kaybetmiştim. Lâkin hala hatırlıyordum o kara gözlerini, bana benzeyen saçlarını, tenini. Gözlerini tekrar kameraya çevirip dolu dolu olmuş inci tanelerini tavana bakarak geri itti. Allah aşkına ne olmuştu? Ne yapmıştı benim babam?

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin