Sezon Finali (+18)

3.8K 157 77
                                    

33. Bölüm

Sezon Finali

(Bu bölümde +18 sahneler olacaktır. Bunu göze alarak başlayın lütfen.)

Uyarı: iki farklı zamanla yazılmış bir bölüm olduğu için kafanız biraz karışabilir. Önce geçen bölümün kaldığı yerden bir ay sonrasını okuyacağız. Duygularına, hislerine şahit olacağız. Daha sonra bir ay öncesine dönüp neden o halde olduklarını daha iyi anlayacağız. Yani bir ay sonra ve Önce olmak üzere ikiye ayrılacak bu bölüm. Ayrıca atlayarak okumanızı tavsiye etmem.

Keyifli okumalar

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

BİR AY SONRA

Karman çorman olmuş çantamın içine fener tutup evin anahtarına, birde o şekilde baktım. Hava olduğundan fazla sıcaktı. Gözlerim güneşin gazabına uğramışken, ter bezlerim bar tutuyordu. Saçlarımın arasından damar gibi süzülen terimi, elimle silip güneşten kısılan gözlerimle çantama bakmaya ve o lanet anahtarı aramaya bininci kez yine devam ettim. Yoktu hiç bir yerde. Misli kapıyı belki açar diye minik yuvarlak halkaya tekrar basıp elimlede vurdum kapıya. Nereye gitmişti bu kız? İki dakika markete gitmiştim halbuki.

Şansıma saydıra saydıra, çantamı beton zemine ters çevirip boşaltarak, el yordamıyla anahtarı aramaya devam ettim. Peçetenin arasına girmiş, görünmeyecek kadar çok kamufle etmişti kendini. Bir nesne bile olsa sinirden, sen oraya nasıl girdin diye bağırasım geliyordu. Betonun üzerindeki eşyalarımı tekrar çantama koyup anahtarı kilit yerine sokarak çevirdim. Bir an önce eve girip güneşten kurtulmak istiyordum. Evde hiç ses yoktu. Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girerek çantamı ve ceketimi vestiyere astım. Ses olmadığına göre uyumuştu muhtemelen.

Her hangi bir şeye dokunup ses çıkartmadan parmak uçlarımla salona giderek koltuğa oturdum. Benden beyaz çikolata isteyip, niye uyumuştu ki? Yorgun ve bitkin bedenimi geriye yaslayıp ayaklarımı orta sehpaya uzattım. Bir aydır her günüm kehanet doluydu. Üzülmek ikiye ayrılırdı. Ya kendin için, ya da sevdiğin biri için. Ben sevdiğim için bu haldeyim. Misli, benim tek kan bağımdı. Onun üzülmemesini ne kadar çok istediysem o kadar çok üzülmüştü. Özellikle de o oteldeki sahneler gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Beyaz bornozun kan lekeleri, yaşlı gözler, insanların aşağılayıcı bakışları, her biri Misli içinde benim için de inanılmaz derecede acı ve kedere çevirmişti dünyamızı. Dünya dediysem, öyle büyük algılanmasın. Bizim Misli'yle dünyamız avuç içimiz kadardı. Yani nereye dönsek aynı sahneye konuk oluyorduk.

Dış kapının çalınma sesi ile başımı oraya çevirip bir süre beyaz kapıya baktım. Bal göz olabilirdi. Tek ihtiyacım olan kişi. Yerimden sakince kalkıp sersem adımlarla kapıya yaklaştım. Misli'yle beraber hüznün bedenine damar olduğumuz için kan gibi damlıyordu gözlerimizden yaşlar.

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin