6. ●AJAN●

4.8K 240 49
                                    

6. BÖLÜM

G E Ç M İ Ş

...........

"Benimle çalışmanı istiyorum."

Gözlerimin içine bakan bal rengi gözler, sert bir yapıyla tüm ihtişamını sunuyordu sorduğu soru karşısında. Sualini düşünmeye hacet duymadan elimi nezaket gereği ağzıma tutup kahkaha attım.

" Az önce zeki olduğumu söylemiştin."

Karan, benden gözlerini almadan eliyle burun kemerine saniyelik bir zaman diliminde dokunup elini geri çekti. Benim rahatlığım mıydı onu huzursuz eden?

" Ben senin yanına ajan olarak gönderilmiş bir polis memuruydum. Bu teklifini kabul ettiğimde hâlâ ajan olduğumu düşüneceksin. Keza bu bir teklifte değil bence. Alenen beni deniyorsun." Gözlerini benden kaçırıp hafif gülümsedi. Sanırım doğru tespitti. Ki öyle olduğu da aşikârdı. Benim gibi biri onun yanında ne iş yapılabilirdi ki?

" Farklı!" Dedi durduk yere. Yüzünü çevirdi denize. Yakın değildik uzaktık. Aramızda bir bağlantı yoktu ki, ney farklı diye sorabileyim. Bende başımı onun gibi denize çevirip ellerimi göğsümde bağladım. O konuşmuyorken benim konuşmam gözündeki kariyerimi zedelerdi. Gerek var mıydı, yoktu.

Bir süre önümüzden geçen insanları seyrettim. Ne o bir şey dedi, nede ben. Sustuk ve susmaktan sıkılıp bankı terk etmedik. Başımı tesadüf eseri Karan'a çevirdiğimde önümüzden geçen kızların münasip olmayan yerlerine baktığını gördüm. Sapık. Hemde yerli sapık. En hasından.

" Kızları gözetlemen bitti mi?" Sinirle söylediğim sözleri hiç duymamış gibi yapıp gözlerini bana hiç değdirmedi. Sıkıntıdan elime telefonumu alıp bildirim var mı diye baktığımda yine K'dan mesaj geldiğini gördüm.

" Karan, senin canını çok yakar küçük cadı. "

-K

-K, Karan ise bu mesajı bana hangi arada yazmıştı? Adam iki saattir yanımdaydı. Eli bir kere bile telefonuna gitmemişti. Mesaj? Mesajda Karan senin canını çok yakar diyordu. Sanki kendi değilmiş gibi. Sanki başka biriymiş gibi. Telefonumun kilit tuşuna basıp yanımda oturan takım elbiseli adama çevirdim yönümü. Benimle mi oynuyordu? Yoksa adamlarından birine kendi adına mesaj atmasını mı tembihlemişti? Bu şekildede ondan şüphelenmeyeceğimi mi düşünmüştü?

Birden yerinden kalkıp cebinden telefonunu alarak ekranına baktı, ardından ise o bal rengi gözleri üzerimde gezdi. Beynim çorba gibiydi. Kepçesi ise Karan. Habire karıştırıyordu.

" Ne kadar daha devam edeceksin bana mesaj atmaya?" Yüzünde şaşkın bir kalıp, meraklı bir hisle gün yüzüne çıkmıştı akıl almaz duyguları. Sanki hiç bir halttan haberi yok gibi şaşırmıştı.

" Ne mesajı?" Dedi. Gözleri hâlâ şaşkındı. Allah'ım aklıma mükayet ol. -K, Karan değil ise kimdi? Ya da -K, karan'dı, bana oyun oynuyordu.

" Bilmiyormuş gibi yapmayı bırak. Bana sürekli mesaj atıp, altına saçma bir harf koymak da tam sana göre." Ayağı kalkıp tam karşısında durdum. Gözleri bir şey düşünür gibi boş bakıyordu. Bu kadar iyi numara yapamazdı. Ki biraz olsada az çok tanımıştım. Böyle bir şeyi yapsaydı itiraf ederdi. Yani öyle olmalıydı. Neden benden kendini saklasın ki?

" Biri seni rahatsız mı ediyor?" Şaşkınlık bir oyunmuş gibi sırayla bir ona bir bana geliyordu. Bir abi ya da sevgili edasıyla konuşup kaşlarını çatmıştı. Evet desem o kişiyi bulmaya çalışacaktı sanki.

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin