18. ●AJAN●

3.7K 248 188
                                    


Sınır: 120 Yorum

•••

18. BÖLÜM

SERZENİŞ

SERZENİŞ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••••••

Dizlerinin üzerine çökmek ne demekti? Yıkılmış olmak mı? Yoksa Gücünün kalmadığı, dermanın yetmediği manasına mı geliyordu? Ya da psikolojik olarak tarumar olmak mıydı? Belki de hepsi...

Düştüm. Kimse tutmadı elimi. Kimse yardım etmedi! Yardım etmek şöyle dursun, düşene bir tekmede sen at misali, bir tokatta Melis'den geldi. Yıkık, çaresiz, ümitsiz bir çuval oldu bedenim. Gözlerimden siçim siçim yaşlar döküldü. İkiside yüzüme bakıyordu. Utanmazlar, üstlerini örtme gereğinde bile bulunmadı. Çırılçıplak duruyorlardı karşımda. Melis'in yüzünde şeytansı bir gülümseme, Karan'ın yüzünde şaşkınlık vardı. Ben mi? Ben, benim ne halde olduğumu bilmiyordum. Fukara sümüğü gibi yapışmıştım yere.

Ne yüzüme utanarak bakan vardı, nede pişman olan. Onların bu hali bir kez daha yaktı yüreğimi. İnsanı en çok yaralayan da sevdikleri değil miydi zaten?

Başımı yere eğip onlar görmeden göz yaşımı sildim. İçimden haykırarak ağlamak geçiyordu. Sesli sesli, bağıra bağıra ağlamak...

Kapının pervazına tutunup yerden kalkmaya çabaladım bir süre. Elimde ayağımda güç kalmamıştı. Başım dolanıyor, dengem şaşıyordu. Kararan gözlerime inat fal taşı misali açtım göz kapaklarımı. Benim yıkılışımı görmelerini istemiyordum. Son bir güçle yerden kalkıp geri geri gittim. Ayağı kalkmış, üstlerini giyiniyorlardı.

Duvara değen sırtım ile soğuk bir buz düştü içime. Böyle en ufak bir ses olsa da ağlasam diyordum içimden. O ses benim ağlamamı duyurmaz sanıyordum çocuk gibi. Belli etmez, beni küçük düşürmez sanıyordum.

Buğulu gözlerim odama kayınca bütün eşyalarımın yatağın üzerinde olduğunu gördüm. Her şeyim paramparça edilmişti. Neydi bu kızın bana olan düşmanlığı? Ne yapmıştım ben ona da, bu kadar gaddar olmuştu yüreği?

Boynuma akan tuzlu sıvının yörüngesi, bir çift kara gözden ibaretti. Ağlamaktan başka bir şey gelmedi elimden. Durdum, dondum, sustum ve ağladım. Bu kadar. Başka hiç bir makul davranış sergilemedim.

İki ahlak yoksununun üzerinde olan bakışkarımı alıp döndüm önüme. Adım atmak çok zordu. Yürümek, hareket etmek şu an zor geliyordu. Nefes almayı ise çoktan unutmuştum sanki. Öylesine garip, öylesine bithaptım...

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin