11/2. BÖLÜM
K.E.L.E.B.E.K!
..................
" Güzide Hanım! "
Suyun altındaymışım gibi bir ses geldi uzaktan. Boğuktu. Ya da ben öyle hissetmiştim. Göz kapaklarımı defalarca açıp kapadım. Üzerimde kalın, beyaz bir şey vardı. Sabah olduğu için üstümdeki battaniyeye güneş vurmuştu. Elimle battaniyeyi yüzümden çekip gözlerimi zorlanarak açtım. Yattığım koltuk, camın dibinde olduğu için sabah güneşi tam yüzüme vuruyordu.
" Buyrun Karan bey, bir şey mi eksik?"
Varlığını yeni fark ettiğim kadın, ellerini önünde bağlamış, saygı çerçevesinde gülümseyerek eğmişti başını. " Çay?" Dedi, Karan. Arkası bana dönüktü. Önünde kocaman on iki kişilik masa vardı. Başında ise kendi oturmuş, kahvaltı yapıyordu.
Kadın, Karan'ın önündeki bardağı alıp arkasını dönerek odadan çıkmaya niyetlendi. Benim uyanık olduğumu görüncede anaç bir gülümseme kondurdu dudaklarına.
" Birde," orta yaşlardaki kadın Karan'ın bir şey isteyecekmiş gibi konuşan ses tonuyla bende olan gülüşünü silip hızla Karan'ın yanına gitti. " Gece için bir servis açar mısınız?" Cümlenin sonunda rica eki olsada sert ses tonu, bu ricayı korkutucu kılıyordu. Ayrıca arkası dönükken benim uyandığımı nereden anlamıştı?
İlk uyandığım anda ismi zikredilen Güzide Hanım, Karan'dan aldığı emir doğrultusunda başını iki kez sallayıp çıktı salondan. Kurt gibi acıkmıştım. Önüme sadece soğan bile konulsa yerdim.
Koltuktan kalkıp yattığım yeri düzelttim. Ardından battaniyeyi katlayıp koltuğun kenarına koydum. Yerde olan spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip pantolonumu yukarı çektim, atletimi içeri sıkıştırarak. Siyah gömleğimide düzeltip en sonunda saçıma el attım. Garip bir uyuma tarzım olduğu için her yerim, bir birine girmişti. Saçımdan düşmek üzere olan lastik tokamı bileğimde sabitleyip sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Bir tutam heyecan artı(+) bir tutam korku eşittir(=) Karan! Adamın vakaları yüzünden bende bıraktığı korkusu ve tesiri büyüktü. Şimdi o masaya oturmak, heyecanlandırıyordu beni. Tekrar gömleğimi düzeltip Karan'ın yanına doğru gittim. Buram buram tıraş sonrası sürülen kolonya kokuyordu. Her zaman olduğu gibi üzerindeki takım elbisesi, yeni tıraş olmuş yüzü, temiz görünümü ile yemek yiyordu. Güzide hanımın benim için açtığı servise bir süre bakıp kocaman sandalyeyi çekerek oturdum. Dün gece beni gelip o soğuk yerden alması, su içirtmesi, üzerimi örtmesi...
Başımı kaldırıp baktım yüzüne. Yemeği ile ilgileniyordu. Üzerinde ceketi yoktu. Sandalyenin başına asmıştı ceketini. Ütüsüne laf edilmeyen beyaz gömleğinin ilk iki düğmesi açıktı. Bir elinde bıçak, bir elinde çatal vardı. Omletini kıvırıp bıçağıyla keserek büyük bir parçayı midesine indirdi. Onu izlemek bile iştahımı kabartıyordu. İlk olarak çayıma iki şeker atıp onunla açtım siftahı. Tedirgindim. Onun malını yemek tuhaf geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI | AJAN #Tamamlandı
AcciónTAMAMLANDI Kitabı bitirdikten sonra neden bu kadar az okuyucusu olduğunu düşüneceksiniz, sebebini ben söyleyeyim, hedef kitlesi zeki insanlar olduğu için. Dünyanın hissedilen fakat bilinmeyen belli evreleri vardır. Çocukluk, gençlik, olgunluk ve ya...