FİNAL
Gözlerimin önünde siyah bir bez parçası var. Sıkı sıkıya bağlanılan bez yüzünden göz kapaklarımı dahi açamadım. Sürpriz! Pek sürpriz görmeye alışık biri değildim. Güzel bir hismiş. Neyle karşılaşacağını bilmeden otuz iki diş sırıtıp beklemek aynı zamanda çok heyecan vericiydi.
Bal göz ellerimi tutup bir şeyin üzerine koydu. Yuvarlak kocaman bir şeye benziyordu. Elim kaydıkça o da dönüyordu. Pütürsüz düz zemini iki elimin içindeydi. Büyüktü ellerime göre. Ne olduğunu henüz çözememiştim.
" Çevir bakalım." Elimin altında dönen halkaya çok küçük bir dokunuş yapıp dönmesini sağladım. "İşaret parmağını herhangi bir yere koy şimdi. " dediğini yapıp durmakta olan halkanın üzerine parmağımı koydum. Muhtemelen dünya haritasıydı. Parmağımı koyduğum yer ise herhangi bir ülkeydi.
" İtalya demek?" Gözlerimi açtığında gülerek bakan yüzüne birde parmağıma baktım. İtalya.
" Hiç vakit kaybetmeyelim bence. " cebinden telefonunu çıkartıp uçak biletine girdi. Şaşkın şaşkın onu izliyordum. Birden bire sana sürprizim var deyip gözümü kapatmış ani kararla yurt dışına gitme fikrine adapte olmuştu. Birde rastgele bir ülkeydi.
" Sen ciddi misin?"
" Ciddiyim tabii. Bir tatili hak ettik."
Göz ucumla telefonuna baktığımda İtalya da ki otellere baktığını gördüm. Muhtemelen uçak bileti alınmıştı bile.
" Benim pasaportum falan yok ki?"
" Dün hallettim ben. " partnerim Karan olunca çokta şaşırmamak gerek. Her an her şey olabilirdi. Mesela pasaportun çıkması için beklenmesi gereken süreyi takmamak gerek. Karan varsa sorun yok demektir.
" Şu an sana diyecek bir şey bulamıyorum. " şaşkınlığını üzerimden atamadan dünya haritasının önünde bekledim. Mavinin yoğun olduğu haritada parmağımı koymuş olduğum italyayla bakıştık bir süre. Tesadüfen de olsa çok güzel bir seçimdi.
" Diyecek bir şey yok. Bence bavulları hazırlarsan iyi edersin." Koltuğa gülümseyerek iyice kurulup sırtını geriye verdi. Bavul hazırlamak uzun zamandır yapmadığım favori aktivitemdi. Şu an da şaşkınlığımı bir kenara bırakacak olursak heyecanımı dorukta yaşamaya hazırlanabilirdim.
" Madem öyle gideyim ben." Dedim. Elimle oda kapısını göstererek. " Çok bir şey alma, orada da alırız. " Başımı sallayıp salondan çıkarak üst kata doğru yürüdüm. Yurt dışı hiçte fena bir fikir değildi. Gezip tozmak hepimize iyi gelecekti. Yüzümde belli belirsiz bir gülüş meydana geldi. İtalya merak ettiğim bir ülkeydi. Hemde her şeyden arınıp kurtulmuşken ruhumun içinde hamakla sallanacak kadar huzur verici bir eylem olacaktı.
Odama girip bavulu yatağın üzerine koyarak içine bir kaç kıyafet koymaya başladım. Kırmızı öleli bir hafta geçmişti. O günden sonra da her günümüz olaylıydı aslında.
Depoda eli kolu bağlı olmayan tek kişi Halide Hanımdı. Diğerlerinin de ellerini çözmüş daha sonra da Kelebek, babasının öldürüldüğü silah ile kapıya ateş ederek kurtulmuş o yangından. Diğerleri de öyle. Yangında kalan tek kişi kırmızıydı. Keza o da ölmüştü zaten.
O gün bütün polisler olay yerine geldi. Meğer bal göz bütün bu olayları planlamıştı. Kırmızının öldürüldüğü silah, Kelebek'in üzerine çıkmış. İki parmak izinden biri, Halide Hanım diğeri kelebekti. Karan'ın anlam veremediğim müdahalesiyle birlikte Halide Hanım aklandı, Kelebek katil oldu. Olay yerinde ki tüm şahitler ise katilin kelebek olduğunu söyledi. Muhtemelen bal gözün tehditi altındaydılar. Mahkemesi iki gün önceydi. Ağırlaştırılmış hapis cezası verildi. Öz babasının katili olma hükmüyle bir ömür hapis yatacaktı. Kardeşime ve bana yaptıklarına saysın. Halide Hanım ise şu an nerede ne yapıyor bilmiyorum. Onun en büyük cezası vicdanıydı. Nereye giderse gitsin hep peşinden gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI | AJAN #Tamamlandı
ActionTAMAMLANDI Kitabı bitirdikten sonra neden bu kadar az okuyucusu olduğunu düşüneceksiniz, sebebini ben söyleyeyim, hedef kitlesi zeki insanlar olduğu için. Dünyanın hissedilen fakat bilinmeyen belli evreleri vardır. Çocukluk, gençlik, olgunluk ve ya...