2. Kitap | 3. Bölüm

1.7K 121 211
                                    

3. BÖLÜM

SON 99 GÜN

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Bedeni inceleyen anatomi biliminde en çok dikkatimi çeken organ kesinlikle kalpti. Şekli, atışı, işlevi ve hisleri benim için kaçınılmaz bir ilgi alanı oluşturuyordu. Bazen sevinç, bazen keder doluyordu içine. Halbuki bir elin yumruk şekli kadar minicikti ebatı. O küçüklülüğüne aldırış etmeden tüm hisleri kabul etmişti mahzenine. Dakikada defalarca pompalayan cüssesi mutlu bir an ve heyecanlı ortamlarda kendini belli etmekten hiç gocunmuyordu. Şimdi olduğu gibi. Dakikalardır kalbimin sesini dinliyordum sadece. Küçük bir ayrıntı verecek olursam mutluluktan değil acıdan can çekiliyordu kalbim. Son nefeslerini kanat çırpmaya harcayan bir kelebek gibi yüreğim. Öylesine yorgun ve derin.

Emniyetin kare kare fayansları arasında dolaştı gözlerim. Elim göğsümün üzerinde, ayakta dimdik duruyordum. Tek yaptığım şey düşünmekti. Bazı zamanlarda düşünmek çokta iyi bir durum değildi. Mesela şu an beynimin içindeki sesleri dinledikçe delirme evresine level atlıyordum.

Ne olmuştu, nasıl bir tuzağın içine düşmüştük biz böyle? Karan bu numarayı nasıl yutmuştu hiç anlamıyorum. O kelepçeyi bileklerinde gördüğüm andan itibaren beynim leyla olmuştu. Yürüyen bir sarhoş ve sinir küpüydüm. İçimde öyle büyük bir alevin tohumu vardı ki hangi toprağa eksem yer altını alt üst edecek cinstendi.

" Gece, duyduklarım doğru mu? Ağabeyim, Kader'i öldürdü mü? " Yanıma ne ara geldiğini anlamadığım Firuze, endişeyle bakıyordu etrafına. Kelebek, Aykut Bey ve Halide Hanım da gelmişlerdi.

" Karan yapmadı. Kırmızının oyunu. Ve bu oyunu Kelebek bozacak. " Bana gülerek bakan esmer adam, elleri cebinde mağrurlanarak duruyordu karşımda. Zevki sefa içindeydi. Birde utanmadan buraya gelmiş, bizim bu halimizi izlemeye seyirci olmuştu.

" Kırmızı kim?" Diye sordu Aykut Bey, doğal olarak. Halide Hanım boş boş bakıyordu. Firuze ise işin ciddiyetinin farkında olduğu için konuyu bildiğinden ötürü fazla evhamlanmıştı.

" Gece bir şey söyle, hem Kağan'ın ne ilgisi olabilir?"

" Kırmızı diye biri var. Benim ve Karan'ın düşmanı. Sizin oğlunuz da ona hizmet ediyor. Hatta bu uğurda kardeşimi hamile bıraktı bende onu silahla yaraladım. Fakat görüyorum ki, Kelebek akıllanmamış." Hızlı hızlı konuşup Kelebek'e yaklaşarak dibine kadar gittim. Şu anda kimsenin duygusu umurumda değildi. Aykut Bey, sırf ben Kelebek'e ateş ettim diye bana soğuk davranıyordu farkındaydım ama olayın aslını bilmiyordu. Şimdide bu ağır gerçek onu suskunluğu davet etmişti.

" Şimdi gidiyorsun o büyük beyine söylüyorsun, gerçek katil kimse çıkartsın ortaya. Yoksa yarım bıraktığım işi tamamlarım haberin olsun." Kelebek'in yüzündeki ima dolu gülüş hiç değişmemişti. Aksine ben konuştukça daha çok gülümsüyordu.

" Ne oldu, en son görüştüğümüzde pişmanım, isteyerek olmadı, amacım öldürmek değildi, diyen ve özgürlüğü iki dudağımın arasında olan korkak kız mı yarım bıraktığı işi tamamlıyor? Keşke mahkemede de bu kadar cesur olsaydın."

" Kes sesini. Git ve ağabeyini oradan kurtar yoksa olacaklardan ben mesul değilim." Aykut Bey, oğluna el kol hareketleriyle bağırıp kıpkırmızı olmuş yüzüyle sinir patlaması yaşıyordu. Karan'ı sevmediğini düşünmüştüm. Öz oğluna karşı, üvey oğlunu savunuyordu ve de bu çok hoşuma gitmişti.

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin