7. ●AJAN●

4.5K 253 45
                                    

7. Bölüm

B E L İ R S İ Z

B E L İ R S İ Z

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

..............

Kuşlar, ağaçlar, tam tepeden vuran güneş, oradan oraya koşuşturan insanlar... Hepsi ruha ayna tutan rahatlatıcı bir müzik gibiydi. Öyle ferah ve hoş tutuyorduki insanın kalbini. Yere değen spor ayakkabılarım bir çocuk gibi tekleyerek koşmak istiyordu. Kalbimse bu durumu gayet mantıklı buluyordu. Engel olan tarfıma gelirsek, işte orası tüm bedenimin tek rotası olan beynimdi.

Çocuk gibi eve koşarak gitmeyi dilesemde içimdeki duyguları görmezden gelerek sakin ve yavaş yavaş ilerledim. Etrafımdaki tüm insanlar sanki dünyanın son günüymüş gibi kendilerini sokağa atmış geziyorlardı. Çoğu benim gibi kahvaltı için fırana gitmiş, bir diğer çoğunluğu ise ellerine çantalarını almış bir vaziyette işe gidiyordu. Elimdeki iki ekmek poşetinin rotasını değişip sağ elimden, sol elime aldım. Hava olduğundan fazla sıcaktı. Bu incecik poşeteler bile avuç içimi terletiyordu.

Apartmanın girişindeki demir kapıyı ayağımla itip taşlı yolu aheste aheste ilerledim. Melis kahvaltıyı hazırlıyordu. Banada ekmek almak düşmüştü. Üç katı çıkmak yerine en üst kattaki asansörü büyük bir sabırla bekleyip içinin dolu olduğunu görerek hüsrana uğradım. Hepsi garaja ineceği için şansıma lanet etip merdivenlere yöneldim. Hani şu şansa inanmayan insalar varya, hah işte onlar şanslı oldukları için şanssızlığın ne demek olduğunu bilmiyorlar. Mesela bende gram şans yok. Bir yıldız beni görse dilek tutmayayım diye kaymaktan vazgeçer. O derece bahtsız bir insanım.

Zile iki üç kez ardı ardına basıp Melis'in kapıyı açmasını bekledim. Anahtar cebimdeydi. Fakat oradan anahtarı çıkartmaya dahi üşeniyordum. " Yolda köpek mi saldırdı, ne bu hal?" Yüzüme gülerek bakan Melis'e gözlerimi kısarak bakıp elimdeki ekmek poşetini ona uzattım. Anlımda boncuk boncuk olmuş ter damlalarından biran önce kurtulmak için eve girip mutfaktan bir selpak aldım. " Hava inanılmaz derecede sıcak."

" Belli oluyor." Peçeteyle alnımı ve geliş yönü saçım olan ensemde ki terleri de silerek rahat bir nefes aldım. Sıcağı seven biri değildim. Hemen terliyor ve bunalıyordum.

" Yavuz beyden izin aldım, bu gün işe gelmeyeceğim." Ağızına attığı lokma yüzünden zorlanarak anladığım kelimeler birleştiğinde meraklı duyguları gün yüzüne davet etti.

" O niye?"

" Kağan ile buluşacağım." K harfini duyar duymaz içime nüks eden tedirginlik Kağan ile sonuçlandığında itici bir gülüş ortaya koydu. Yakında 'ben Kağan ile yaşayacağım artık teksin Gece' derse hiç şaşırmam.

" Bu arada haftaya pazar Kağan ile seni tanıştırmak istiyorum. "

" Hayret!" Ağzımdan kaçan kelime, Melis'in kaşlarını usluca havaya kaldırıldı. Lâkin ağzımdan yanlışlıkla çıkan kelime tam olarak duygularımı tastikliyordu. Beni tanıştırmaz sanıyordum. Kıskandığı için.

KIRMIZI | AJAN #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin