Eda koşarak evden çıkar ve bahçenin kapısını kilitler.Kemal de arkasından gelir ama dışarı çıkamaz.
Kemal:Edaaa napıyorsun!!!? Çabuk in o arabadan ve içeri gir!!
Eda:Hayır baba!!
Kemal:Eda bak çok kötü olacak!! Senin tanımadığın bir adamın arabasında ne işin var?!!
Eda:Bu sefer senin istediğin olmayacak bak!! Bu sefer değil!!! Hadi Serkan gidelim
Kemal:Edaaaa!!!!Bir süre hiç konuşmadan giderler.Sessizliği bozan Serkan olur.
Serkan:Pişman mısın?
Eda:Neden?
Serkan:Benimle geldiğin için?
Eda:Hayır..Aksine bugün ilk defa kendimi bu kadar özgür hissettim.Saf, çocukça, hesapsızca...Kendimi gerçekten iyi hissettim.Teşekkür ederim :)
Serkan:Mutluluk dediğin şey özgürlüktür zaten.
Eda:Doğru..Mutluluk özgürlüktür.
Serkan:Hani bugün annenden bahsettin ya..Belki o da kapana kısılmış hissetti, o yüzden gitti.Mutluluğu bulmak için..Özgür olmak için...
Eda:Belki de...Eda'dan
Arkada bıraktıklarımı düşünüyorum.Özellikle çocukluğumu..
Hep hayatı ıskaladığımı hissettim.Geç kaldığımı, erken yaşlandığımı...
Şimdi her şeye yeniden başlıyorum!
Bugün benim doğum günüm!!
Mutluluğu bulmaya gidiyorum.
İstanbul..! Sana geliyorum :)Eda bir süre sonra uyuyakalır.1 saatlik yolları kalmıştır ve gün daha yeni doğuyordur.Serkan arabayı müsait bir yerde durdurur ve Eda'yı uyandırır.
Serkan:Edaaa..Uyan hadii!!
Eda:(uykulu)Hııı?? Geldik mii?
Serkan:Yok gelmedik de hava alırız diye durdum.Arabadan inerler.
Eda:Offf her yerim tutulmuş.
Serkan:(gülerek)Prenses Hanım isterseniz yolculuğun kalan kısmını arkada yatarak geçirin.Biz sizi rahatsız etmeyelim.
Eda:Yaa Serkaann!! Dalga geçme..
Serkan:Tamam tamam.
Eda:Off çok acıktım ben.
Serkan:O zaman arka kapıyı aç bakalım
Eda:(anlam veremez ama kapıyı açar) Serkaaann!! Sen ne ara aldın bunları? (2 sandviç ve bir termos çay vardır)
Serkan:Siz uyurken aldık işte Eda Hanım :)
Eda:Süpersinnn!!Arabanın önünde oturup sandviçlerini yerler.
Eda:Serkan?
Serkan:Efendim?
Eda:Neden İzmir'de şirketin başına geçmek varken İstanbul'a gidiyorsun?
Serkan:Bunu bana hayalleri için kaçan kız mı soruyor:D
Eda:Yani..Merak ettim.Senin hikayen ne?
Serkan:Benim hikayem ne..? Babamı 6 yaşındayken kaybettim.Babam kendi şirketinin başına geçmemi istemek yerine benim hep bir mimar olmamı istedi.Daha doğrusu kendisi hep mimar olmak istemiş ama dedem babamı şirketin başına geçirmiş.Babam da tek çocuk olunca..Ben de babamın gerçekleştiremediği hayalini tamamlamak istiyorum.Gerçi annem şirketin başında olmamı daha çok isterdi ama...
Serkan:(iç ses) Bunları ben herkese anlatmam ama sana niye anlatıyorum ki..?
Eda:Emin ol annen de baban da seninle gurur duyuyordur.Babanın izinden gidiyor olman..Ne güzel.Eminim gittiği yerde seni gördükçe mutlu oluyordur :)
Serkan:(gülümser) E hadi bittiyse yemeğin gidelim az kaldı zaten.
Eda:Hadii!!
Serkan:Ama uyumak yok bu sefer..!
Eda:Tamam tamam..(endişeli) SERKAAAN!!
Serkan:Noldu?
Eda:Kutu..Kutuyu sahilde unuttum.Offf akılsız kafam ya.Onu nasıl unuturum orada!!
Serkan:Şşş tamam sakin ol.Ben sana kutuyu getireceğim.
Eda:Gerçekten mi?
Serkan:Gerçekten..
Eda:(Serkan'a sarılır) Çok çok çook teşekkür ederim..Arabaya binerler ve yola koyulurlar.Kalan yolu sohbet edip güle oynaya geçirirler.Okulun önüne gelirler.
Serkan:Eda ben seni burada bırakayım benim ufak bir işim var.
Eda:Ne işin var ki?
Serkan:Gelince konuşuruz.
Eda:Peki madem.Ben yurt işleri falan nasıl onları öğrenirim o zaman.Bu arada her şey için teşekkür ederim :)
Serkan:Teşekkür etmene gerek yok biz artık seninle kader ortağıyız ;) Bu arada beni habersiz bırakma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
FanfictionEda'nın babasından gizli İstanbul'da bir üniversite kazanmasıyla İzmir'den İstanbul'a uzanan bir özgürlük yolculuğunun hikayesi... Babasını karşısına aldığı gün tanıştığı Serkan sayesinde mutluluğu aramak için İstanbul'a gitme kararı veren Eda; tıpk...