Eda, ofise Serkan'ın yanına gider.
Eda:Serkan! Konuşmamız lazım!
Serkan:Konuşacak bir şey yok.
Eda:Serkan lütfen! Bir dakikacık konuşalım bak bir dakika.
Serkan:Biz konuştuk o bir dakika ne konuşacağımızı.
Eda:Ben pişmanım.Çok pişmanım Serkan.İki yetişkin gibi oturup konuşalım.Nolursun..
Serkan:Eda işlerim var meşgul etme beni.
Eda:(gözü bilgisayara takılır) Lan!! Kağıt oyunu oynuyorsun.Ne meşgulü?!
Serkan:Strateji çalışıyorum ya ben.Toplantıya giricem.Meşgul etme beni.(odadan çıkar)
Eda:Ya...Eda şirketten çıkarken Selin'le karşılaşır.
Selin:Eda?
Eda:Selin? Ne işin var burda?
Selin:Serkan'la konuşmam gereken bir şey var.
Eda:Konu ne?!
Selin:Sanane?!
Eda:Bana bak! Ortalığı karıştırmaya çalıştığını çok iyi biliyorum.Sana karşı kibar olmaya, sakin olmaya çalışıyorum ama..Bulaşma!
Selin:N'oluyo sana ya?!
Eda:Çıkma karşıma! Bozma sinirimi! Zarar verme ilişkime!! Anlatabiliyor muyum?!
Selin:...
Eda:Uzak dur Serkan'dan!! Bir daha tekrarlamıcam!Eda kızların yanına döner.
Eda:Olmadı..
Ceren:Sen de hemen pes mi ettin?
Pırıl:Hani yılmayacaktın? Hı? Sen de kaderine razı gelip köşeye mi sindin? Dik dur azıcık ya! Kalk ayağa Eda!
Ceren:Evet Eda..Ayağa kalk! Pes etmek yok!
Eda:Evet ya..Pes etmicem!!Eda bütün gün Serkan'ın peşinde dolanır ama Serkan Eda'yı dinlemez.Eda, Serkan'ın Engin'de kaldığını öğrenince son umut akşam Engin'e gider.Serkan'ın arabası kapının önündedir.Eda şoför koltuğunun dolu olduğunu fark edince arabaya biner ama arka koltuğa oturur.
Eda:Biliyorum, yüzümü görmek istemiyorsun..O yüzden yanına oturmadım.Bir şey söylemene gerek yok.Sen sadece beni dinle.Ben sana söylediklerim için çok pişmanım.Sana çok sinirliydim ve...İnan söylediklerimi isteyerek söylemedim.Bak sen beni tanıyorsun.Ben sinirlenince ne dediğimi, ne yaptığımı bilmiyorum.Ben korkuyorum Serkan.Kırılmaktan korkuyorum..Kaybetmekten korkuyorum..Bir daha toparlanamamaktan korkuyorum..O yüzden de üzüldüğüm, kırıldığım anda kendimi korumaya çalışıyorum.Ama ben bu dengeyi kuramıyorum.Kendimi korumak isterken seni yaralıyorum..Ben..Çok özür dilerim Serkan..Ben sensiz yapamam.
Serkan:...
Eda:Gidiyim ben o zaman?
Serkan:...
Eda:Bir şey söylemicek misin gerçekten? Niye cevap vermiyorsun ya bana?
Adam:(arkasına döner) Hanımefendi..
Eda:Sen kimsin be?! Serkan nerde? Ne işin var senin burda?! Oturmuşsun şoför koltuğuna.Kimsin çabuk söyle!!Ön koltukta oturan Serkan değildir.Eda arkasına oturduğundan fark edememiştir.
Adam:Şimdi şöyle ki..Ben aslında..
Eda:Lafı geveleme de konuş! Kimsin sen?! Manyak mısın nesin?! Şoför koltuğuna oturmuşsun..!
Adam:..
Eda:Şoför müsün sen yoksa?
Adam:Evet
Eda:Hee..Serkan'ın yeni şoförü? He sen onu almaya geldin.E ben haber veriyim ona.
Adam:Yok yok ben onun için gelmedim.Arabayı tamire götürmek için geldim.
Eda:Adın ne senin?
Adam:Kenan
Eda:Kusura bakma Kenancım ya..Çok afedersin.Hayırlı olsun yeni işin.
Kenan:Anahtarı da unuttum iyi mi?
Eda:E anahtar şeyde..Torpidonun orda var bak yedek anahtar.Buldun mu?
Kenan:Buldum.Eda arabadan iner.Kenan arabayla gider.
Eda:Ben kısmetsiz miyim, bahtsız mıyım neyim ya.Tam dedim Serkan beni dinledi.Kenan dinlemiş.Offf!!
Eda kapıyı çalar.Engin evde değildir.Serkan kapıyı açar.
Serkan:Eda?
Eda:Şey..Geçiyordum da öyle uğradım.
Serkan:He geçiyordun buraya uğradın.Burdan nereye gideceksin acaba?
Eda:Hiiç öyle hava almaya.
Serkan:Başka bir şey var mıydı?
Eda:Ee..Şey..Var.Sen nereye böyle? Dışarı mı çıkacaksın ya? Boşver çıkma.Biraz oturalım, konuşalım.He? Hem şimdi akşam akşam çıkıp yorulma.Boşver..
Serkan:Eda yürüyerek gitmicem herhalde.Arabayla gidicem.
Eda:Gidemezsin ki arabayla.
Serkan:O nedenmiş?
Eda:Kenan götürdü arabayı.
Serkan:Pardon?! Kim götürdü anlamadım.
Eda:Kenan..Yeni şoförün işte.Zaten neden şoför aldın onu da anlamadım ama...Bide ben sana yapmam gereken konuşmayı ona yapmış bulundum.Öyle şeyler yaşandı.Sonra...
Serkan:(arabaya bakmak için çıkar)
Eda:Bir dakika daha bitirmedim.Gel buraya..Araba çalınmıştır.Beraber emniyete giderler.
Şikayette bulunup çıkarlar.Eda:Allah Allah ya..Adamda da hiç hırsız tipi yoktu aslında.Gayet tatlı bir adama benziyordu.
Serkan:Bir hırsızın tipi nasıl olur bana bir açıklar mısın Eda?
Eda:İnsanların gözünün içine bakmayan, simsiyah giyen, bide siyah eldiven..(Eda Kenan'ın tam anlattıklarına uygun olduğunu hatırlar) Ben bunu nasıl fark edemedim ya?!! Off!!
Serkan:Heh ben de tam onu soracaktım zaten.Ya adam gözünün önünde arabayı çalıyor.Utanmasan anahtarı verip adamı yolcu edeceksin Eda.
Eda:Aaa!! Yok artık daha neler canım?!! Öyle bir şey olmadı kesinlikle! Adam önde oturuyordu, ben de sen kimsin dedim, ben şoförüm dedi, gitti.
Serkan:E arabayı nasıl çalıştırdı peki?
Eda:Telleri birbirine değdirmiştir.
Serkan:Düz kontak diyorsun yani?
Eda:Hıı..
Serkan:İyi de Eda bu yeni arabalarda düz kontak diye bir şey yok.O şekilde çalıştırman imkansız.
Eda:Aman neyse ne?! Nerden biliyim canım ters kontak mı düz kontak mı? Adam işinin piriymiş işte.Ayrıca ne demişler? Cana geleceğine mala gelsin canım.Ya arabanın içinde bebeğimiz olsaydı Serkan?
Serkan:Nasıl?
Eda:Yeni doğmuş bebeğimiz olsaydı arabanın içinde, arka koltukta, bebek koltuğunda oturuyor olsaydı..Sonra da biz iki dakikalığına markete ona bez almaya gitmiş olsaydık..O sırada hırsız gelseydi, arabayı çalsaydı yavrucağımız içindeyken..?
Serkan:Bebek kız mı erkek mi?
Eda:Kız
Serkan:Adı ne?
Eda:Peri.Güzelliğini benden almış, inatçılığını da sen..
Serkan:(gülmeye başlar)
Eda:Neyse tamam..Arabada da önemli bir şeyimiz olmadığına göre..
Serkan:Ki aslında var.
Eda:Ne var?
Serkan:Y...Aman Eda neyse ne ya.Zaten zamanım yok.Tutma beni.Serkan'ın telefonu çalar.Konuşurken Eda da dinler.
Serkan:Tamam.Senden haber bekliyorum abi sağ ol.(telefonu kapatır)
Eda:Sana inanamıyorum gerçekten ya.Oldu olacak arabayı bulmak için de sokak çeteleriyle anlaşsaydın.
Serkan:Abartma istersen Eda.Bir arkadaşımı aradım o kadar.
Eda:Anladık onu.
Serkan:Bir sene önce arkadaşımın arabası çalınmıştı.Hakkı abiyi aramıştık, o şekilde çözdük.Bir sorup soruştursun bakalım.Belki bir şey bulur.
Eda:Ya polis bulamıyor mu?!
Serkan:Ya sen onu bunu bırak da adamı görsen tanır mısın onu söyle.
Eda:Asla!
Serkan:Ne demek asla Eda.
Eda:Ya nerden bilicem ya Allah Allah! Allah'ın hırsızını..Adamın suratına bile bakmadım ya o derece.
Serkan:(telefonu çalar, açar) Efendim Hakkı abi..Tamam..Tamam söylediğin yere gidicem..Görüşürüz..Sağ ol.(telefonu kapatır)
Eda:Nolmuş bulmuşlar mı arabayı?
Serkan:Benim hemen gitmem lazım Eda.
Eda:Ne dedi ne dedi?
Serkan:Ya nabıcaksın ne dediğini Eda? Fikirdere'de bir kahvedeymiş adam.Nabıcaksın?
Eda:E sen oraya gidip nabıcaksın acaba? Ne diceksin? Pardon arabamı siz mi çaldınız? Sorsan bile insanlar sana doğru mu söyleyecek? Arabanı ben çaldım mı diyecek?!
Serkan:Alıcı gibi davranıcam Eda alıcı gibi.
Eda:Oraya tek başına gitmeyi düşünmüyorsun herhalde?
Serkan:Taksii!! Düşünmüyorum zaten Eda, gitme eylemini gerçekleştiriyorum.Ama sen farkında değilsin.
Eda:Ben de gelicem.
Serkan:Gelmiceksin
Eda:Niye gelmiyor muşum? Şey mi diceksin? Dur, tehlikeli olabilir!
Serkan:Yani..O kadar adamın yanında, dağın başında nabıcaksın Eda?
Eda:Ya banane ya ben de gelicem.
Serkan:(taksiye biner)
Eda:Serkan..Ya Serkan!! Git sen git.Sanki ben gelmicem.Sen ne zaman bana gelme dediğinde ben gelmedim?Ferit, Engin, Pırıl, Ceren birliktedir.Eda, Ferit'i arar.
Ferit:Efendim?
Eda:Alo Ferit! Ya bu Fikirdere nerde Allah aşkına ya? Yakında bir yerde miydi?
Ferit:Bu tarafta.Noldu ki?
Eda:Pis bir adam Serkan'ın arabasını çalmış gitmiş.Serkan da mafyatik sokak kedisi arkadaşlarıyla konuştu.Ondan sonra da arabayı bulmaya gitti.Benim onu bulmam lazım.
Ferit:Ne diyorsun ya?! Sen nerdesin?!
Eda:Karakolun önünde.
Ferit:Tamam.Hiçbir yere kımıldama.Biz geliyoruz oraya.Tamam mı?
Eda:Ya nereye geliyorsun ya? Ben nerde bulabilirim onu söyle.Ya da söyleme söyleme.Ben kendim giderim.Hadi bay bay (telefonu yüzüne kapatır)Bakalım Eda, Serkan'ı bulabilecek mi?
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
FanfictionEda'nın babasından gizli İstanbul'da bir üniversite kazanmasıyla İzmir'den İstanbul'a uzanan bir özgürlük yolculuğunun hikayesi... Babasını karşısına aldığı gün tanıştığı Serkan sayesinde mutluluğu aramak için İstanbul'a gitme kararı veren Eda; tıpk...