Mutluluk

25. Bölüm

(2 gün sonra..)
Ceren'in okulda resim sergisi vardır ve resimlerini satışa çıkarmıştır.Herkes oradadır.Kazandığı parayı kimsesiz çocuklar yurduna bağışlayacaktır.Herkesin portresini çizmiştir.

Ceren:Heeyy!! Ceren'in ilk sergisine hoş geldiniz! Ceren benim, bu da benim ilk sergim.Aslında çok da ilk sayılmaz.Daha önce de vermiştim ben böyle bir sergi.Bizim evdeydi, küçüktüm, 6 yaşındaydım.Üç tanecik portrem vardı.Bide böyle komşulara özel, ufak çaplı bir şeydi.Yani bu da ilk sayılır tabi..Eveet Eda'nın portresiyle başlıyorum o zaman.Açık arttırmayı 50 tl ile başlatıyorum..
Barış:200
Serkan:250
Barış:300
Serkan:350

Eda durumdan rahatsız olur ve ortam gergindir.

Barış:400
Serkan:420
Barış:500
Serkan:520
Barış:700
Ceren:Ya isterseniz bunu sonra..
Serkan:1500
Eda:Serkan..Böyle bir şeye hiç gerek yok.
Ceren:O zaman 1500'e satıyorum..Satıyorum..Saatt...
Barış:2200
Serkan:..
Ceren:Evet o zaman..Tablo Barış'ın..

Serkan gider.

Eda:Serkaann!!

Eda Barış'a kızar.

Eda:Barış neden böyle bir şey yaptın?Bile bile neden böyle bir şey yaptın?
Barış:O tabloyu senin için almak istedim.Hoşuna gider diye düşündüm.Ayrıca Ceren'e de destek olmuş oldum.Yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum.
Eda:Sence bu adil bir yarış mıydı?
Barış:Eda..Beni yanlış tanıdın galiba.Ben sadece o tabloyu sana satın almak istedim.Ayrıca ben de ailemden para almıyorum.Ben de çalışıyorum.Dışarda, okulda..Serkan nasıl almak istediyse ben de onun gibi sana bu tabloyu almak istedim.Hepsi bu!

Eda Serkan'ın peşinden gider.Serkan'ın morali bozuktur.

Eda:Nabıyosun?
Serkan:Eda işim var sonra konuşuruz.
Eda:Ne işin var? Kafede mi? Ben de geliyim.
Serkan:Havuzu temizlicem.
Eda:A-aa..Neden?
Serkan:Okuldan aldığım ufak bir ceza diyelim.
Eda:Tamam oraya yardım ediyim.Yanında olayım.Zaten başka işim de yok.Ne dersin?
Serkan:İyi..Hadi gel.
Eda:Hem gerçeği burdayken tablosunu napıcaksın? Hiç..Mukavva..
Serkan:(gülümser)

Beraber okulun yüzme havuzuna giderler.

Eda:Baya da büyükmüş..
Serkan:Pardon? Daha ilk dakikadan caymaya mı başladın?
Eda:Hayır ben öyle bir şey demedim.Sadece büyükmüş dedim.
Serkan:Güzel..Çok konuşmuyoruz.Az laf, çok iş..
Eda:Yalnız hem temizlik hem garsonluk..Fazla mesai ücreti alırım ona göre.
Serkan:Eda Hanımcım şirketimiz sizi deniyor.Farkındasınız inşallah..
Eda:Hıı..?
Serkan:(temizlik kovalarını gösterir) İş..
Eda:Peki.

Beraber havuzu temizlerler.Saat akşam 10'da temizlik biter.

Eda:Ay çok yoruldum ben.Valla fazla yoruldum yani.Resmen kas yaptım.Gidicem uyucam.Yarın beni öğlene kadar uyandırmayın.
Serkan:Ya Eda sen de baya baya prensessin yani.Seni böyle çitlerler dolu, içi böyle güvenli, toz almayacak böyle narin bir yere saklayıp kapatmak lazım.
Eda:Hıı..?
Serkan:Ayrıca bir şey dicem.Ya 2200 lira vermek demek ne demek ya? Şahsen benim 2200 liram olsa bırak senin tablonu almayı, seni alır güzel bir tatile çıkartırım.
Eda:Ben gelir miyim acaba o tatile?
Serkan:Ah işte ben o parayı bir kazansam bir alsam..Bütün böyle şirinlik maskemi takıp gelip sorucam sana da..
Eda:(müzik-çalar bulur) A-aa bu kimin ya? Biri falan unuttu galiba.
Serkan:Antrenmanlarda kullanıyorlar ya.Aç..

Eda açar.Romantik bir müzik çalmaya başlar.Bir anda ışıklar kapanır.

Eda:Hii!! Yakalandık!
Serkan:Yaa yok ne yakalanması.Sen de iyi alıştın bu yakalanma muhabbetine.Işıkları kapatmışlardır.
Eda:Hee iyi bari..

Serkan ışıkların birkaçını açıp geri gelir.Loş bir ortam vardır.

Serkan:Seninle bir dansımız yarım kalmıştı ya...Onu diyorum bir tamamlasak seninle..
Eda:Olur

Dans etmeye başlarlar.

Eda:(gülerek) Biz gerçekten okulun havuzunda, romantik bir şarkıyla dans mı ediyoruz..? Yoksa bana mı öyle geliyor?
Serkan:Yalnız bir şey söylicem.Benim böyle ellerim sudan sabundan biraz kırış kırış oldu ya.Problem olur mu?
Eda:Olmaz.
Serkan:Heh! Çünkü istiyorsan yakıp öyle geliyim.Öyle seviyorsan..
Eda:Uff Serkan!
Serkan:Eda..Böyle gözlerimi kapatsam, seni özlediğimde bu anı hatırlasam..
Eda:(gülümser) Bundan ara sıra gözlerini kapatıp beni düşündüğünü çıkarıyorum.Öyle mi?
Serkan:Orasını sen bilicen artık..
Eda:O kadar çok konuşmak istediğim şey var ki seninle..
Serkan:Benim başka bir fikrim var.Hiç konuşmasak? Hı? Bu anın tadını çıkarsak olmaz mı?
Eda:Tamam ama nasılsın Serkan..? Yani bir haftadır doğru düzg...
Serkan:Eda! Bir haftadır hiç olmadığım kadar iyiyim :)

Bir süre dans ederler.Şarkı biter

Eda:Şarkı bitti.
Serkan:(dansa devam eder)Hı hı biliyorum.
Eda:Saat de geç oldu.
Serkan:Eda..Senin hep uykun geliyor ve bu benim çok sinirlerimi bozuyor.
Eda:Ya daha duş almam lazım.Uykuluyken duş almaktan nefret ediyorum.Çok üşeniyorum.
Serkan:Hıı..Uykun var ve duş almak istiyorsun.
Eda:Evet..
Serkan:E tamam bende güzel bir formül var.İksini de toptan çözüyorum.
Eda:Hıı..? Neymiş o?
Serkan:(gülmeye başlar) Nefesini kaç dakika tutabilirsin?
Eda:Ne?

Eda'yı kucağına alır ve havuza atlar.

Eda:Yaa kolyem çıktı..
Serkan:(güler)
Eda:Yalnız beni öyle her istediğin zaman havuza atamazsın!
Serkan:Sen cevap ver bakıyım uykun açıldı mı?
Eda:Evet..
Serkan:Tamam.Duşunu aldın mı?
Eda:Yani..Bu arada nefesimi sadece 1 dakika tutabiliyorum bu da kayıtlara geçsin.O gün Çeşme'de de senin yüzünden boğuluyordum nerdeyse..
Serkan:Güzel günlerdi ama dimi?
Eda:Evet..Hayatımın en güzel günü, gecesiydi.
Serkan:Benim de.
Eda:Üşüdüm ben biraz yalnız..Şurdaki su topu değil mi?
Serkan:Evet.
Eda:O zaman alalım sizi kaleye.

Biraz su topu oynadıktan sonra havuzdan çıkarlar.Havluyla kurulanırlar.

Eda:Dondumm!!Yarın kesin bademciklerim böyle davul gibi olucak.Valla işe gelemeyebilirim sevgili patron.
Serkan:Hiçbir şey olmaz.
Eda:Sağlık raporu da alamam.
Serkan:(havluyla Eda'nın saçlarını kurutmaya başlar) Yalnız bir şey söylicem.Ama kızmak yok.
Eda:..?
Serkan:Sen ıslanınca baya baya solucana benziyorsun.

Gülerler.Serkan öpmek için Eda'ya doğru yaklaşırken Eda geri çekilir.

Eda:Serkan..
Serkan:Bu sefer ne? Valla ben çok merak ediyorum ya Eda.Bana söyle.De ki..Bak böyle böyle de.Bu sefer ne?
Eda:Bilmiyorum.
Serkan:Bilmiyorsun..? Ya Eda ben sana her şeyimi açmışım.Ama iş sevmeye geldi mi senin hep bir bahanen var.Hep! Şimdi ne?! Çünkü ben anlayamıyorum.Ve anlayamadıkça çok sinirleniyorum Eda! Ne? Sebebin ne? Ya sen sürekli soğuksun, mesafelisin.Yani ben senin için neyim? Herhangi bir yabancı mıyım? Eğer öyleysem bırak peşimi Eda..Her gün geliyorsun, dibimde bitiyorsun.
Eda:(gözleri dolar)
Serkan:Bana iyilikler yapmaya çalışıyorsun.Bana adımlar atmaya çalışıyorsun.Ben sana adım atınca duvarlar örüyorsun, bütün kapıları kapatıyosun.
Eda:...
Serkan:Şöyle yapalım..Ben seni kendinle baş başa bırakayım.Tamam mı? Sen bir karar ver.Ne istediğine karar ver.Ama o zamana kadar da benim karşıma çıkma.Tamam mı?

Eda bu çocuk senin için daha ne yapsın?!
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋