10. Bölüm

553 56 14
                                    

Eda:Balca'yla iyi anlaşmışsınız bakıyorum.Mangallar yapılmış, beraber tekne turları...Hem Haluk Abi kim? Kim Haluk Abi? Sizin niye ortak bir abiniz var? Ben anlayamadım ya..!
Serkan:Bence konu Balca değil.Konu sensin.
Eda:Ne alakası var ya?
Serkan:Kıskanıyorsun..
Eda:Kim? Ben mi..?
Serkan:Evet sen.
Eda:Alakası bile yok.Ben sadece iki gündür tanıdığın bir kızla bu kadar yakın olmanı anlayamadım.
Serkan:İki gündür tanıdığım kız..Eda biz seninle İstanbul'a kaçtığımızda kaç saattir tanışıyorduk?
Eda:...
Serkan:Hem biz Balca'yla uzun uzun konuştuk.
Eda:Uzun uzun konuştunuz..?
Serkan:Bak bunda bile cümlenin neresine takılıyorsun.
Eda:Serkaann!!
Serkan:Merak etme Balca'yla sadece arkadaşız.Zaten sevgilisi varmış İstanbul'da.Kafa dağıtmaya gelmiş birkaç günlüğüne.
Eda:He yani sevgilisi olmasa...
Serkan:İyi ki kıskanmıyorsun ya Eda..
Eda:Ben senin ne iş yaptığını buldum.Hatta genel olarak hayatta ne yaptığını buldum!
Serkan:Yapma ya..Neymiş?
Eda:Boncukçuluk..Boncuk ithalatı ve ihracatı..Boncukları stokluyorsun sonra birer birer dağıtıyorsun.
Serkan:Valla öyle söylüyorsan ustam sensin diyebilirim.Maşallah Barış'a o kadar çok boncuk dağıttın ki..Neyse ya açma şu konuları.Sinirim bozuluyor!
Eda:(yolu karıştırır) Bir dakika ya! Biz nerden gidecektik?!
Serkan:Soldan
Eda:Sağdan
Serkan:Ya soldan
Eda:Sağdaann!!
Serkan:Ya ben kaç kere yürüdüm bu yolları Balca'yla..
Eda:(gözlerini kocaman açıp sinirli bir şekilde Serkan'a bakar)
Serkan:Bak bile bile yaptım bu sefer.Gafil avlandın.Kıskanıyorsun işte.İtiraf et..
Eda:Sağdan!!
Serkan:Kaybolcaz bak demedi deme...

Hava kararır.Hâlâ ormanın içindedirler.

Eda:Off telefon da çekmiyor.Seninki de çekmiyor dimi?
Serkan:Yok..
Eda:Hepsi senin yüzünden.
Serkan:Tabi tabi..Ben çünkü sabah geldim buraya bir tane sinyal kesici koydum.Ayılarla da görüştüm birazdan gelip seni yicekler.
Eda:Olabilir bence..Senden her şey beklenir..Yaa benim İzmir'de çok sıradan böyle naif bir hayatım vardı.Geldin, karşıma çıktın sahilde..Tepetaklak oldum.
Serkan:Eda Yıldız..Başına konan talih kuşundan habersiz ormanda söyleniyordu..
Eda:Serkan Bolat..Ormanda ölü bulundu..Nasıl?
Serkan:(güler)Valla güzel haber..Baya konuşulur.
Eda:Offf..Soldan mı gitseydik acaba ya?
Serkan:Valla ben sana bir şey söyliyim mi? Hiçbir şey değişmezdi.Biz yine kaybolurduk.
Eda:Neden?
Serkan:Çünkü klişe..Yani senle yaşayamadığımız bir bu kalmıştı.Bunu da yaşamamız lazım.Başa geldi çekicez.

Eda bir anda dengesini kaybeder.

Eda:Ahh!!
Serkan:Bir klişe daha..Gel gel otur.
Eda:Ahh kramp girdi! Napıyım? Nereye oturayım?
Serkan:Otur otur şuraya.
Eda:Allah'ım kabus bu..Gözlerimi açıcam ve uyanıcam.
Serkan:Atıyım mı bir tokat uyanıver..
Eda:He bir o eksikti! Beni de döv.

Serkan, Eda'nın ayağına masaj yapmaya başlar.Eda etraftaki seslerden korkmaya başlar.Serkan Eda'yı sakinleştirmek için konuşur.

Serkan:Korkuyor musun sen?
Eda:Korkuyorum tabi.
Serkan:Küçükken odam sık ağaçlı bir yere bakıyordu.Ben de geceleri sürekli böyle sesler duyardım.Hatta bir tane selvi ağacı vardı.Dolunay olduğu zaman gölgesi tam odama vururdu.Gulyabani gibi karşımda...Sonra annem bir tane oyun öğretti bana.Seslerden müzik yapma oyunu...Ben bunu yapınca o korkunç sesleri, gölgeyi evcilleştirdim sanki.Bir yaptım, iki yaptım...Bir baktım..Uyurken sadece bir melodiye eşlik ediyorum.
Eda:Nasıl peki?
Serkan:Dinledim.Sadece dinledim.Gözlerimi kapadım..Kapa gözlerini.
Eda:...
Serkan:Kapa kapa..
Eda:(gözlerini kapatır)
Serkan:Şimdi dinle..Ama sadece cırcır böceklerini..Başka hiçbir şey duyma.Şimdi yaprakları ekle.Yaprakların hışırtıları..Hafif bir rüzgar..Nasıl?Geçti mi korkun?
Eda:(gözlerini açar) Geçti..
Serkan:İyi..Hadi gel! (elini uzatır)
Eda:(elini tutup ayağa kalkar)
Serkan:Yolumuzu bulalım..
Eda:Bulalım..

Serkan biraz sonra ateş böceklerinin olduğu bir alan fark eder.

Serkan:Bak bakıyım şuraya..
Eda:(bakar ve gülümser)
Serkan:Sen hiç ateş böceği gördün mü?
Eda:Hayır..Çok güzell..

Ateş böceklerinin orada çimenlerin üstüne yatıp yıldızları seyretmeye başlarlar.

Eda:Galiba birbirimizden ne kadar uzaklaşmaya çalışsak da başaramıyoruz.
Serkan:(gülümser)Belki de yeterince hızlı koşamıyoruzdur.
Eda:Belki de koşmak istemiyoruzdur..
Serkan:Belki de..
Eda:Belki de üstümüzde kocaman kozmik bir bulut vardır.
Serkan:Kozmik ne ya?
Eda:Kozmik işte..
Serkan:Belki de başımıza gelen her şey bizi daha temiz bir geleceğe hazırlıyordur.
Eda:Belki de sen çok karakterlisindir.Bir iyi, bir kötü...
Serkan:Hıı..? Belki de bunu söyleyen dünyanın en dengesiz kızıdır.Belki de..
Eda:(Serkan'ın sözünü keser)Belki de sessizce bu anın tadını çıkarmalıyızdır.Hı?
Serkan:Olur

Bir süre sessiz kalırlar.

Serkan:Neler geçiyor kafandan? Sen şimdi kesin kafanda kuruyorsundur bir şeyler..
Eda:Aslında bir şey var.
Serkan:Belli belli..Ordan buraya frekanslar geliyor.Çıkar bakalım ağzındaki baklayı..
Eda:(Serkan'a doğru döner)
Serkan:He öyleli..? Aa bomba geliyor (Eda'ya döner) Evet..Patlat bakalım bombayı.
Eda:Sen hep böyle miydin?
Serkan:Yakışıklı ve karizmatik anlamında mı?
Eda:Dalga geçme!
Serkan:Ya ne diyim ya..? Allah Allah..Ne biçim soru o öyle? Çocukluğumuza mı incez napcaz? Bak çok derin boğuluruz.Benden söylemesi..Ben bile kurtaramam seni.
Eda:Peki..O zaman daha spesifik olayım mı?
Serkan:Lütfen..Dinliyorum.
Eda:Hiç önceden kız arkadaşın oldu mu?
Serkan:Heh geldi bombaa..Tamam cevap veriyorum.Çok..Her yaz Çeşme'de tabi..
Eda:Ya ne kadar iğrençsin Serkan ya..! Öyle gelip geçici şeyleri sormuyorum.Yani böyle değer verdiğin, önemsediğin biri oldu mu?
Serkan:Oldu..
Eda:Hadi ya..
Serkan:Anastasia vardı.Rus..Barda çok kesiştik ama sonunu getiremedik.
Eda:Serkaann!!!!
Serkan:Tamam ya tamam..Neydi soru? Tamam madem girdik bu topa.Vardı biri..Lisede tanışmıştık.Fena da anlaşmamıştık.
Eda:Ciddi miydiniz?
Serkan:Ben her zaman ciddiyim biliyorsun..
Eda:Serkan düzgün cevap ver!
Serkan:Ya öyle ciddiydik..Ya da değildik..Ne biliyim..? Öyle çok görüşemiyorduk zaten.Ailesi izin vermiyordu herhalde..Lisede dersten derse..Ama bir gece randevulaştık.
Eda:Ee sonra ne oldu?
Serkan:O geceden sonra bir daha hiç konuşmadık.Ulaşamadım ona.
Eda:Neden?
Serkan:Aman ne bileyim ya..Boşver ya..Konuşmayalım bunları.
Eda:Peki tamam..Konuşmayalım..Çok uykum geldi benim.
Serkan:Benim de..Ama sabahı beklicez yapacak bir şey yok.Bu saatte hiçbir yeri bulamayız.
Eda:Fark ettim onu..Da ben üşüyorum ya onu nabıcaz..?
Serkan:...
Eda:İyi geceler..Tabi mümkünse! Öküz! (arkasını döner)
Serkan:(Eda'ya sarılır)
Eda:(Serkan'a doğru geri döner)

Gece beraber uyurlar.Eda sabah kalktığında Serkan yoktur.

Eda:Serkan??!

Serkan, Eda'yı bırakıp gitti mi? 🤔
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋

MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin