Barış ve Eda Vural Hoca'nın yanındadır.Yarışma için konuşuyorlardır.
Vural:Çocuklar mümkün değil! Bana hiç öyle köpek yavrusu gibi falan bakmayın.Elimden hiçbir şey gelmez.
Barış ve Eda masum bir şekilde bakarlar.
Vural:Tamam tatlısınız.Kabul.Ama seçmeler yapıldı.Çıkacak grupları bile belirledik.Tabi siz okulu AVM gibi kullandığınız için her şeyden bir habersiniz.
Barış:Hocam haklısınız.Yüzde yüz hak veriyorum size.Ama..Yine de bizimkilere bir şans vermeniz lazım.Ya çok iyiler ya.Çok!
Vural:Sen dinledin mi bunları?
Barış:Yok..Ama iyilermiş.İyiler yani.Biliyorum ben.Eminim!
Vural:Ne tür şarkılar çalıyorsunuz?
Eda:Her tür.Her tür şarkılar..Çok geniş bir yelpaze.Siz hangi tür şarkıları seviyorsunuz?
Vural:Grubun ismi ne?
Eda:Eee..Grubun ismi..Çeşitli spekülasyonlar var ama yani biz bulduk bulucaz.Yani bir arayış içerisindeyiz.
Vural:Edacım..Provaları nerde yapıyorsunuz?
Eda:Provaları..?Yani..Orda burda..Nereyi bulursak.Vural Hocam biliyorum hiç güven vermiyorum size.Ama bu yarışma benim için çok önemli.Sizi pişman etmicez.Gerçekten benim için çok önemli.Hayatımı değiştirebilir.Lütfen..
Barış:Hocam..Pişman etmicez.Söz veriyorum size.
Vural:Yani bu yufka yürekliliğim bir gün başıma bela olacak ama bakalım ne zaman..?Seçim komitesi bu akşam bana gelicek.Bara..Onları davet ettim.Her şey akışındaymış gibi gelirsiniz şarkınızı söylersiniz.Eğer sizi beğenirlerse ben de onları ikna etmeye çalışırım.Tamam?
Eda:Çok teşekkür ederim Vural Hocam.Çok sağ olun.
Vural:Yalnız işiniz çok zor.Müziğe taparlar.Kulakları çok iyidir.Eğer tuhaf bir şey duyarlarsa hemen basıp giderler.Onun için iyi çalışmanız lazım.Okulun stüdyosunda çalışabilirsiniz.
Eda:Çok sağ olun hocam.
Vural:Hadi akşam görüşürüz.
Barış:Görüşürüz..Barış ve Eda stüdyoya gitmek için çıkar.Serkan'ı görürler.Eda Serkan'ın yanına gider.
Serkan:Nasılsın?
Eda:İyi..Sen nasılsın?
Serkan:İyi..Annenle ilgili bir gelişme var herhalde.Barış'la takıldığına göre..
Eda:Serkan lütfen yapma.
Serkan:Tamam tamam.
Eda:Ee sen nabıyosun?
Serkan:Yok bende bir şey.Sen anlat.
Eda:Ya..Aslında bir şey var.
Serkan:Belli belli gözlerinden.Söyle..
Eda:Hani annemin yarım kalan şarkısı vardı ya..Biz onu tamamlayıp bir yarışmaya katılmak istiyoruz.
Serkan:Siz?!
Eda:Serkan..Ben, benim için mutlu olmanı istiyorum.Senle bir şeyler paylaşıyorum ama senin tepkilerin beni üzüyor.Lütfen sen de gel.Birlikte yapalım ne yapıcaksak.
Serkan:Eda benden her şeyi iste başımın üstü de..Sakın Barış'la aynı ortama girmemi bekleme.Tamam mı?
Eda:Bak aranızda olanları biliyorum.Ama şu an gerçekten ortada daha önemli bir konu var.
Serkan:Tamam var işte.O önemli konu için ben dün bütün günümü Barış'la beraber geçirmedim mi?!
Eda:Bence sen biraz ego yapıyorsun.
Serkan:Benim egom falan yok ya! İşim var konuşuruz sonra. (gider)
Eda:Arkanı dönüp gidecek misin? Böyle mi olucaz yani? Aferin sana Serkan...Serkan ve Balca üstlerine iş insanı gibi kıyafetler giyinip bir restorana gidiyorlardır.Restoranda teftişe gelmiş gibi davranacaklardır..Restoranın önüne gelirler.
Serkan:Ya ben böyle tek hayali güvenli emeklilik olan adamlara döndüm he.Hani ben anlamıyorum biz neden normal bir şekilde gidip yemekleri tatmıyoruz ki?
Balca:Çünkü çok sıkıcı.Hayatına biraz aksiyon katıyorum işte fena mı? Hem emin ol bütün mutfaklar da ay bunlar gelsin bizi teftiş etsin diye bekliyordur.
Serkan:Niye ya? Gidip mutfaklarını görmek istesek gösterirler.
Balca:Yok göstermezler.Hiçbirinin mutfağı bal dök yala değil çünkü.Hem bu kıyafetlerle, emeklilik hayalinle beleşe yicez her şeyi..
Serkan:Bak şimdi kalbimi kazandın.
Balca:Şu gözlüğü de tak tam olsun!
Serkan:(gözlüğü takar)
Balca:Çok böyle akıllı biri gibi oldun.
Serkan:Allah Allah..Normalde akıllı biri gibi değil miyim?
Balca:Yok..Ama şimdi atomu parçalayacakmış gibi bir tipin var.
Serkan:Neyse hadi hadi işimize bakalım biz.İçeri girerler.
Serkan:Ee şeyi napcaz? Soyismi moyismi?
Balca:Ne biliyim takıl işte ya..
Serkan:İyi..(garsona seslenir) Canım benim bakar mısın?
Garson:Buyrun..
Serkan:Müdürün nerde senin?Çağır bakıyım müdürünü.
Müdür:Buyrun müdür benim.
Serkan:Öyle mi? Biz sağlık bakanlığından geliyoruz da..Benim ismim Müfettiş Barış Yüksel..
Balca:Ben de Eda Yıldız..
Müdür:Hoş geldiniz memnun oldum.Buyrun buyrun..Geçin şöyle..Mutfağa geçerler.
Serkan:Yaz kızım..Bone yok!
Balca:Yerler de biraz tozlu mu sanki?
Serkan:Vurucam ben galiba buraya mührü ya..Vallahi..
Balca:Siz bilirsiniz efendim..
Müdür:Bunu böyle yapmasak da başka türlü yapsak?
Serkan:Başka türlü yapsak? Ne türlü yapacakmışız? Başka türlü yapsak..Ne olacakmış? He? Sen bana para mı teklif ediyorsun?!
Müdür:Efendim..Siz aslında tamamen yanlış anladınız.Ben bunu böyle ima etmek istememiştim.
Serkan:Müdür olmuşsun..Müdür olmuşsun ama adam olamamışsın.Evet..Nerde kalmıştık? Yerler pis.Yerler çok pis hem de çok!
Balca:Evet..Yerler bir hayli pis gözüküyor.
Serkan:Sen şimdi neyi nerden alıyorsun bir anlat bakalım bana!
Müdür:Halden beyefendi.
Serkan:Nerde o hal?
Balca:Barış Bey!!
Serkan:Neyse neyse..Sana soru..Neyi nerden alıyosunuz? Nerde saklıyorsunuz? Rafa mı koyuyosunuz dolaba mı koyuyosunuz? Kaç gün saklıyosunuz? Anlat! Ayrıca bütün menünüzdeki bütün yemeklerden tatmak istiyoruz.
Müdür:Emredersiniz..Derhal!
Serkan:Emretmem.Rica ederim canım.Buyrun Eda Hanım..Tıka basa yerler.
Serkan:Neyse..Amacımızdan fazla saptık.Dönelim.Garson beeyyy!! Garson beyy!! Ya biz bir liste istemiştik sizden nerde o?
İşletme Sahibi:Buyrun ben yardımcı olayım?
Serkan:Ol tabi canım.Biz garsondan bir tane liste istemiştik nerde o liste?
İşletme Sahibi:Ben garson değilim.Ben bu işletmenin sahibiyim!
Serkan:Nasılsınız? İyi misiniz? Biz bir liste istemiştik garson beyden de..Sağlık bakanlığından geliyoruz biz.
İşletme Sahibi:Öyleyse kartınızı görebilir miyim?
Balca:Tabii..
Serkan:Kart? Çıkar kızım kartını.Çıkar evladım.
Balca:(üniversite kartını hızlıca gösterip çeker)
İşletme Sahibi:İzninizi rica ediyim?
Serkan:Estağfirullah efendim..Buyrun gidebilirsiniz.
İşletme Sahibi:Öyle değil efendim.İzinleriniz lütfen?
Serkan:Yanii..İzinleriniz derken..Ben..Biraz aklım karıştı.Biz Allah'ın izniyle geldik ama..
İşletme Sahibi:İzin kağıtlarınız?
Balca:İzin kağıtlarımız..Iı..Bizim izin kağıtlarımız şeyde..Arabada.
Serkan:Iıı..Şöyle yapalım.Çıkar ayakkabılarını kızım.
Balca:Çıkarıyım..(çıkarır)
Serkan:Topuklularla ne işin var? Heh! Al çantanı da..
Balca:Şey..Koşarken tabi zor oluyor biraz.
Serkan:Demek istiyor ki biz bir koşu arabaya gidip gelicez.Yemekler çok güzeldi.Çok teşekkür ederiz.KOŞŞŞ!!!!
İşletme Sahibi:Yakalayın şunları!Serkan ve Balca koşarak izlerini kaybettirir.
Eda, Barış, Ferit, Fifi ve Ceren akşam için hazırdırlar.Akşam olur ve Vural Hoca'nın barına giderler.Serkan bu rol yapma işine iyi alıştı bence 😜
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk
FanfictionEda'nın babasından gizli İstanbul'da bir üniversite kazanmasıyla İzmir'den İstanbul'a uzanan bir özgürlük yolculuğunun hikayesi... Babasını karşısına aldığı gün tanıştığı Serkan sayesinde mutluluğu aramak için İstanbul'a gitme kararı veren Eda; tıpk...